Başarılı Olmak İçin Aşılması Gereken Zorluklar

Günümüzde gelişimin ve başarının önemini ve benliğimizde yarattığı tatmini hepimiz biliriz. Peki tembellikten sıyrılıp, zihnimizi çalışmaya nasıl odaklayacağız? Aşmamız gereken en temel zorlukları aşağıda sıraladık;

Yarım bırakmayın ve ertelemeyin. Hepimizin genel anlamdaki problemidir. “Yarın yaparım. Şimdi halim yok.” deriz ya da işe başlamadan önce elimiz telefona gider ve  Facebook ya da Instagram kontrolü yaparız. En sonunda da yapılması gereken işi mutlaka unuturuz.

-Daima çekindiğiniz o kararı verin. İşe başlamak için kararlı davranıp o yolu yürümemiz gerekiyor. Lakin bunun gücüne sahip olamadığımızı düşünüp kendimize ve başkalarına söz vermekten çekiniriz. Yolda bir dizi engel olacağını biliriz ve mücadele etmeye korkar veya üşeniriz. Kararlı olup vazgeçmememiz gerek. Ne kadar zor olabilir ki?

Yataktan çıkın. Sabah uyanır uyanmaz telefonu elimize alır sosyal medyayı kontrol ederiz, haberler okuruz, hayaller kurarız. Saatlerce uykulu şekilde yatakta oyalanabiliriz. Lakin oradan en kısa süreçte çıkmanız gerek. Vücudumuzun ve beynimizin en verimli saatlerini bu şekilde uyuşturamayız.  Kalkıp meditasyon yapmak veya spor yapmak çok daha iyi bir seçim olacaktır. Kendiniz için en verimli aktivite ne ise onu yapın. Ama ne yapın edin o yataktan çıkın.

Önünüzdeki işi küçük parçalara bölün. Yapacağınız işi en basit adımdan başlayarak maddeleyin. Bir holding sahibi olsanız ve çok önemli bir toplantı için sunum hazırlıyor olsanız bile, bir iş ne kadar büyük veya zahmetli olabilir ki? Aslında onu kafamızda biz büyütürüz.  Örneğin bir gazeteye makale hazırlamanız gerekiyorsa, elinize bir not kağıdı alıp maddeleyin;
1)Bilgisayarı aç
2)Gazetenin sitesine giriş yap
3)Konu üzerindeki aklına gelen ilk cümleyi veya başlığı yaz.
Bu basit şeyleri yaptığınızda akışı yakalayacaksınız.

Aldığınız şeylerin her zaman daha fazlasını verin. Cömertlik, yardımseverlik, fedakarlık bunlar hep ruhu ve karakteri besleyen terimler. Bir kere benliğinize işledi mi, bir müddet sonra işlerin yolunda gitmeye başladığını sizde fark edeceksiniz. Lakin bunun lafını etmemeniz, gerçekten içinizde tutmamanız gerek. Yaptığınız iyilikleri zihninizde tutarsanız size yük olmaya başlayacaktır ve “Ben herkese iyiyim, ama kimse bana karşı aynı iyilikte değil.” demeye başlayacaksınız. Karşılık beklemeyin. Size kötü davranan insanlara da iyi davranmayı deneyin.

Farklı olun. En önemli kriter, kalabalıktan sıyrılmak. Her insanın yapısı, yeteneği, zevki, görgüsü farklıdır. Onlara benzeyemeyiz. Eğer ki kendimizi başkalarıyla kıyaslarsak, kendi özümüzü bulamaz ve gerçekte hangi işi yapmaktan zevk aldığımızı bilemeyiz. Ayrıca kıyaslamak insanın rekabet duygusunu artırır. Rekabet duygusuysa kıskançlığı artırır. Bu duygular insan beynini ciddi derecede kemiren terimler. Bu kemirme bir süre sonra çalışma hevesinizi söndürecek ya da çıkartacağınız işin kalitesini düşürecektir. Unutmayın sadece başarılı olmak istiyorsunuz, başkalarının başarısız olmasını istemiyorsunuz.

Hayatın her anının kıymetini bilin ve ondan keyif alın. Başarılı insanlar kendileri ve yaşadıkları hayatla barışık insanlardır. Önüne çıkan zorluklarda bile işin altından kalkabileceğini ve bu durumun baki kalmayacağını bilir. Yaşadığınız her durum sizi geliştirmek içindir. Her ne olursa olsun zihninizi sakin tutmaya eğitmelisiniz. Yanınızdakileri ve yaşadıklarınızı sevin ve benimseyin. Her anın tadını en derinine kadar alın.

Hatalar yapın.  Hatalar yapacaksınız, tökezleyeceksiniz, küçük düşürüleceksiniz. Bilmediğiniz ya da tecrübe etmediğiniz şeyleri söylemekten çekinmeyin. Hatta bazı şeylere cevap ararken konu üzerindeki bildiklerinizi bile bazen göstermemeniz gerekiyor. Konuşmaktan ziyade dinlemek her zaman yeni şeyleri keşfetmeye iter. Karşınızdaki, bildiğiniz şeyleri anlatıyor olsa bile yorum eklemeden sadece sabırla dinleyin. Bildiğiniz aynı konuyu karşınızdaki insanın başka bir bakı açısı ile baktığını keşfedeceksiniz. Bu durum yeni cevaplar bulmanıza yarayacak.

-En önemlisi ‘SİZ’ ne istiyorsanız onu yapın. İnsanların tavsiyelerini almak tabii ki güzeldir. Lakin yapmaktan keyif alacağınız işleri en iyi siz biliyorsunuz. Bir işi ün ve para için ya da insanlar dediği için değil, içten şekilde sevdiğiniz için yapmalısınız. Çünkü çalışacağınız iş, eşiniz gibi olacaktır.
Soluksuz kaldığınız anlar olacak, büyük uğraşlar gerektiren işler yapacak yine de takdir alamadığınız dönemler olacak, her zaman daha iyisini yapmanız beklenecek, işler sarpa sardığında olayla ilgili en alakasız insan olsanız bile sorumluluğu üstlenmek zorunda kalacaksınız…. Bu şekilde sonsuza kadar gidecek. Bunlara, para ve ün için yaptığınız iş alanında katlanamazsınız. Aşık olduğunuz işi yapın.

Zor olanı seçin. Bakın görün siz bile kendinize inanamayacaksınız.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.