Çin’de Facebook bir Çıkmaz Sokak mı?

Facebook’un kurucusu Zuckerberg, Çin yönetimi ile çıkmazda: Sansürlenecek mi yoksa sansürlenmeyecek mi? (AFP/Getty Images)

Dünyanın en geniş sosyal ağı Facebook, Çin’e girmeye hazırlanıyor ve bu giriş Çin’in en geniş arama motoru olan Baidu ile iş ortaklığı şekline dönüşebilir.

Aslında Baidu, Çin Komunist Parti’siyle olan yakın işbirliği nedeniyle tam olarak en geniş arama motoru sayılmaz. Sorun şu ki, Facebook Çin’e girdiği takdirde, şu an ülkede bulunan aktif sansür ve bilgi yönetimi kontrolüne karşı sürüklenmeden nasıl duracak?

Açıklık ve geniş iletişim temeline dayalı kurulmuş bir şirket, nasıl üst düzey bir propoganda ve her yerde bulunan bir kontrol sistemi ile varolmayı sürdürebilir? New York Times’ın Dealbook raporuna göre, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg 24 Aralık 2010’da Çin’i ziyaret ederek, Çin’in en büyük IT şirketleri olan Baidu, China Mobile, Sina ve Alibaba’yla görüşmüştü. Daha sonra Goldman Sachs, Facebook’a 450 milyon dolarlık yatırım yaparak, şirketin değerini 50 milyar dolara çıkarmıştı.

Facebook için kaçınılmaz problem, Çin pazarına girdikten sonra, Çin komunist rejiminin internet sansürüne boyun eğip eğmeyeceği. Çin’deki rejim, ifade özgürlüğünün amansız bir düşmanı durumunda.

Her ne kadar Facebook, pazara iyi niyetlerle girmeye çalışsa da, sonu Google gibi olabilir: önce uzlaşma, sonra reddetme ve en sonunda ise yıpratarak çıkarıp atma.

Eğer Facebook sansüre taviz verirse (örneğin, kullanıcılarına bazı alanlarda kendi düşüncelerini ifade etme özgürlüğü vermezse – tıpkı Falun Gong’a yapılanlar gibi), kendi ideolojisine ters düşmüş olacak. Fakat Parti yetkilileri, Çin vatandaşlarına internet üzerinde istedikleri konu hakkında fikir beyan etmelerine izin vermiyor, o halde Facebook bu sansürden nasıl kurtulacak?

Bugüne kadar hiçbir şirket, Çin’in sosyal ağ pazarını tekeline almayı başaramadı. Çin’in Facebook’u olarak bilinen, Çin’in en büyük sosyal ağ sitesi olan Renren, New York borsasında ilk halka açıldığında, hisse payları yüzde 50 artarken, ertesi gün yüzde 30 oranında inerek, emisyon hacminin altına düşmüştü.

Bu dalgalanma, aynı zamanda Çin’in internet hisselerinde de görüldü. Facebook’un Çin’e girmesinden sonra, yatırımcıların gözünde ne derece cazip olacağı merak konusu. Gizlilik koruması ise konunun diğer bir düşündürücü tarafı.

Facebook’ta insanların en önemsedikleri taraflarından biri, gizlilik konusuna verilen önem ve buna güvenmeleri. Eğer Çin otoritesi bu gizliliği açığa çıkarıp kontrolü eline almak isterse, Facebook’un toplumsal imajı büyük oranda düşecektir. Facebook tarafından toplanan veriler, Çin güvelik güçleri tarafından muhalif görüşlüleri gözlemek için gelişmiş bir platform haline gelecektir.

Google, Çin’e girdiğinde yerel bir şirket ile ortak olmamıştı. Bu, Komunist Parti bürokrasisine karşı korunaklı olma şansını azaltarak, diğer taraftan ise daha özgür olmasını sağlamıştı.

Eğer Facebook Baidu ile ortaklık kurarsa, Çin otoritesiyle kapalı bir ortaklık kurmaları nedeniyle, Facebook kullanıcıları kendi hesaplarını kapatarak durumu protesto edebilirler.

Pazar payı açısından bakacak olursak, Facebok, Çin rejimi ile gönülsüz de olsa işbirliği içinde bulunan ve bilgi yönetimi ile kullanıcılarının otoriteler tarafından esir alınmış şirketlerle yarışarak, kendine bir pay edinmesi nasıl mümkün olacak?

Facebook belki bu durumda hem ticari, hem etik, hem de PR tehditine karşılık, Çin pazarına girmeyi iki kere düşünebilir.

Orjinal ingilizce metin

İlgili Haberler:

Google, Gmail ile Uğraştığı için Çin’den Şikayetçi

Uzmanlar İnterneti ve Diktatörlüğün Sonunu Tartışıyor

Çin Hükümeti İnternet Aramasında ‘Mısır’ı Engelledi

Yoruma kapalı.