Çin’de Gerçekleşen Baş Nakli Akıllarda Pek Çok Soru İşareti Bıraktı

(Pixabay)

Çin’de ilk baş naklinin gerçekleştiğinin duyurulması bilim adamları tarafından şüphe ile karşılandı ve Frankenstein canavarı korkusunu yeniden uyandırdı.

Uzmanlar ise bu konuda iki önemli sorunun göz ardı edildiğini düşünüyor: Bu araştırmanın gerçekleşmesi için gereken bedenler nereden bulunuyor? Bununla birlikte, idama mahkum edilmiş mahkumların izinleri olmaksaızın organları nakil operasyonları için kullanıldığı bilinirken, neden “baş nakli” araştırmaları sadece Çin’de meydana geliyor?

İtalyan araştırmacı Sergio Canavero 11 Kasım tarihinde, iki ceset arasında olmasına rağmen, ilk başarılı baş nakli operasyonunu gerçekleştirdiğini duyurmuştu.  Bu araştırmanın detayları 22 Kasım tarihinde açıklanmıştı. Kendisini Victor Frankenstein’a benzeten Canavero, yapmış olduğu deneyin beyin ölümü gerçekleşmiş kişiler için nakil operasyonlarının bir sonraki safhasının habercisi olduğunu söyleyerek, bir sonraki adımın yaşayan bir kişi için tam bir baş nakli olduğunu ifade etti.

Canavero’nun araştırmaları A.B.D.’de ve Avrupa’da etik sebeplerle ret edildikten sonra, Xiaoping Ren adından bir kişinin desteği ile Çin’de kendine bir yer buldu.

11 Kasım tarihinde Canavero yaptığı basın açıklamasında; Amerikalıların durumu anlamadığını söyledi.

İtalyan cerrah Sergio Canavero 18 Kasım 2016 tarihinde İskoçya Glasgow’da (Jeff J Mitchell/Getty Images).

Şeffaflık Yok

Amerika’nın saygın tıp dergilerinden Amerikan Nörobilim Bioetik Dergisi de son sayısında, Canavero ve Ren’in araştırmalarının tetiklediği baş nakli ile ilgili konulara yer verdi. Amerikan Nörobilim Bioetik Dergisi baş editörü Profesör Karen Rommelfanger, bu konu ile ilgili endişelerini Keneesaw Eyalet Üniversitesi’nde felsefe profesörü olan Paul Boshears ile beraber yazdığı editör yazısında dile getirdi.

Amerikan Nörobilim Bioetik Dergisi baş editörü Profesör Karen Rommelfanger konu ile ilgili olarak; “Çin’in tarihinde organ nakilleri için idam edilen mahkumları kullandığı bilinen bir gerçek ve bu sebeple acil cevap bekleyen pek çok soru var.” dedi.

Rommelfanger  “ Kimsenin dile getirmediği çok önemli bir konu ise, bu bedenlerin nereden geldiği ve buna kimin izin verdiği.” dedi. Ayrıca “Bütün bu girişimin temel parçalarından biri hakkında, Çinli iştirakçilerden hiçbir cevap yok; bu da bu olaya izin veren bireyler.”

Rommelfanger, insanların diğer konularla uğraşmaktan en önemli konuyu kaçırdığını düşünüyor ve bu durumu şöyle açıklıyor; “Herkes baş nakli ile ilgili yapılan şaşalı oyunu izledi ve çok az kişi buna tepki verdi. Bu kişilerden bazıları Sergio Canavero’ya saldırdı ve onun sadece ne kadar manyak bir olduğunu söyledi. Diğerleri ise, bu olayın ne kadar iğrenç ve mide bulandırıcı olduğunu ve bu olayı görmezden gelerek bu durumun etkisinden kurtulabileceklerini düşündü.”

Rommelfanger ise, bu süreçte şeffaflığın olmadığı görüşünde. Onun görüşüne göre; bu deneye katılanlara ne söylendiği, onlara ne sözler verildiği, onlara bunun bedelinin ve kazançlarının ne olduğu ve bütün süreçte ne tip verilerin toplandığı belirsiz.

Rommelfanger aynı zamanda  “Baş nakli”nin, beden nakli olarak anlaşılmasının olayı daha da aydınlatacağı görüşünde – daha genç bir bedenin, daha yaşlı bir beden artık işlevlerini yerine getiremediğinde, yaşlı bedenin yerini alması.

Canavero bu nakli iki kere gerçekleştirdiğini söyledi ve bu durumda dört insan bedeni kullanıldı.

Çin’de politik mahkumların bedenlerinin, organ nakli için kullanıldığı daha önce belgelenmişti. Çin uzun yıllardır organ nakli için mahkumların organlarını izinleri olmadan kullandığını açık bir şekilde ifade ediyor.

2006 yılında araştırmalar, Çin’in, siyasi suçluların organları üzerine iştah kabartıcı bir endüstri kurduğunu; bu suçluların organ talepleri üzerine öldürüldüğünü ve böylece organlarının kar amaçlı satıldığını ortaya çıkardı.

2012 yılında Çinli doktorlar organ nakli için taze organ taşıyorlar (Screenshot/Sohu.com).

2016 yılının Haziran ayında yayınlanan Kanlı Hasat/Katliam: Güncellenmiş adlı rapor Falun Gong uygulayıcılarının, Uygur Türklerinin, Tibetlilerin ve Hristiyanların bu organ toplamanın başlıca hedefi olduklarını ve bazen yabancılara satılmak için organları için öldürüldüklerini ortaya koydu.

Araştırmacılar, Çin’de 2000 yılından beri, herhangi doğrulanabilir bir kaynak olmamasına rağmen, 1,5 milyon organ nakli gerçekleştiğini tahmin ediyorlar. Raporda, resmi Çin kaynaklarına dayandırılan organ nakilleri için verilen fiyatlar bir böbrek için 60.000$ ve bir karaciğer için 100.000$. Akciğerler ve kalp için ise bu fiyatlar 150.000$’a kadar çıkıyor.  Ödüllü İnsan Hasadı belgeselinin yapımcısı Leon Lee’ye göre ise bu endüstri yılda 1 milyar dolar değerinde.

İtirazlara rağmen bu araştırma sürüyor

Baş Nakli  ile ilgili öngörüler 2015 yılından beri Canavero tarafından dile getirilmekte. Canavero başlangıçta, ilk canlı operasyon için yaşayan bir deneğe de sahipti ama o kişi daha sonra bu naklin deneği olmaktan vazgeçti. 11 Kasım tarihinde, Viyana’da ilk defa başarılı bir şekilde kadavralar arasında baş değiştirmeyi gerçekleştirdiğini duyurdu.

Canavero konuyla ilgili Viyana’da yaptığı basın toplantısında “ Herkes bunun imkansız olduğunu söyledi ama operasyon başarı ile gerçekleşti.” dedi ve bu konuşma filme alınarak Youtube üzerinden paylaşıldı. Canavero, beyin ölümü gerçekleşmiş donörlere baş nakli yapılmasının ise bir sonraki aşama olduğunu söyledi. Bunun da acil tıbbi durumda olan bir kişi için resmi baş nakli için son aşama olduğunu ifade etti.

Tıp dünyasındaki pek ç0k kişi ise, bunun temel önermesinin etik dışı olduğunu söylüyor. Diğerleri ise Canavero’nun iddialarını bunun basitçe imkansız olduğunu söyleyerek ret ediyor.

Cardiff Universitesi Tıp Eğitimi Merkezi’nde nörofizikçi ve psikiyatr olan Dean Burnett, Canavero’nun yaptığının imkansız olduğunu düşünenlerden biri. Burnett’in bu konu ile National Post’a verdiği demeçte bu düşüncelerini şöyle ifade etti; “ Şu andaki mevcut tıbbi anlayışa göre birinin kafasını öylece başka birinin vücuduna yapıştırmanın mümkün olmadığını söyleyebilirim.”

Oxford Üniversitesi’nden Profesör Jan Schnupp ise bu önermeyi “rahatsız edici bulanlardan. Prof. Schnupp bu konuyla ilgili olarak The Sun gazetesine “Başı başka bir bedene nakil olan bir kişinin o beden üzerinde kontrol kazanması ya da o yerleştirilmiş bedenden yararlanma şansı tamamen göz ardı edilebilirdir.” dedi.

Başarılı olana kadar kaç kişi hayatını kaybedecek  

Rommelfanger araştırmanın haberlerinin unutulup gitmesinin bu deneylerin sona erdiği veya soruların uçup gittiği anlamına gelmediğini söylüyor.

Bu konu ile ilgili görüşlerini ise şöyle açıklıyor; “ Onları bu konu ile ilgili olumlu bir şey elde edene kadar ya da rapora olumlu katkı sağlayacak bir etki yaratana kadar, bu konu hakkında her hangi bir şeyi bir daha duymayacağız. Biz bir şeyler duyana kadar ise pek çok başarısızlık yaşanacaktır.”

 

Haberi yazan: Simon Vaezey, Epoch Times

Haber çevirisi: G. Hakan Koçman, Epoch Times Türkiye

 

 

 

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.