Ebeveynlerin Akıllı Telefon Bağımlılığı Çocuklarda Davranış Bozukluklarına Neden Oluyor

29 Mart 2015’te Tokyo’da bir anne çocuğuyla yürürken akıllı telefonuna bakıyor. (Toru Yamanaka / AFP / Getty Images)

Bir araştırma, telefonlarını bir kenara bırakamayan ebeveynlerin, davranış bozukluğu olan çocuklar yetiştirme eğiliminde olduklarını gösteriyor.

Michigan Üniversitesi ve Illinois Eyalet Üniversitesindeki araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen ve Nature dergisinde yayınlanan araştırmada 183 ebeveyn grubu izlendi. Katılımcılardan, annelerin yüzde 40’ı ve babaların yüzde 32’si, cihazlarına çok fazla bağımlı olduklarını söyledi.

Çalışma, sık sık mesajlarını kontrol eden, yazılar gönderen, sosyal medyayı tarayan ebeveynlerin – genelde, gözlerini telefonlarından ayıramayan insanların – çocuklarına yeterince ilgi göstermediğini ortaya çıkardı.

Çocuklar ihmal edilmiyor – aslında etkileşim süresi açısından bakıldığında, ebeveynlerin çocuklarının hayatlarıyla çok fazla ilgili olduğu görülüyor.

Ancak çalışma bulgularına göre, bu anne babalar çocuklarıyla birlikte kısa zaman geçiriyor ve çok az ilgi gösteriyorlar.

Bazen ebeveynler kulaklıklarını çıkarıyor ve çocukların ilgiye ihtiyacı var mı diye bakıyorlar. Bazen de, her biriyle üstün körü ilgilendikleri işler listesine çocukları da ekliyorlar. Bu; Facebook, Instagram, çocuklar, yazılar, çağrılar, çocuklar şeklinde bir döngüdür.

Altı ay süren çalışmada, çocukların davranışlarında akıllı telefon kullanan annelerin, babalara göre daha fazla etkiye sahip olduğu tespit edildi. Telegraph’ın raporuna göre bunun nedeni büyük olasılıkla, annelerin çocuk yetiştirmede – özellikle de çocuklar küçükken – daha büyük bir rol oynadığıdır.

Bir elektronik cihazın ebeveynlerle çocuklar arasındaki etkileşimi kesintiye uğrattığı veya zayıflattığı bu durum, “teknoferans” olarak adlandırıldı.

Sonuçta, çocuklar somurtma, mızırdanma, öfke nöbeti geçirme, hiperaktivite ya da kolayca hüsrana uğrama eğiliminde oluyorlar. Çocuklar ya ebeveynlerinden ne alabileceklerini bulmak için içlerine dönüyorlar ve daha fazla dikkat çekmek için daha fazla harekete geçme ihtiyacı hissediyorlar, ya da hiçbir kısıtlamaları olmadığını hissederek kasıtlı davranışlar sergiliyorlar.

Anneler zamanlarını, telefonlarıyla çocukları arasında paylaştırırken, kendileri ve çocukları için işleri zorlaştırıyor olabilirler. (Quinn Dombrowski / Flickr)

Çalışmada ayrıca, hem ebeveynlerin hem de çocukların davranışları arasında karşılıklı bir neden-sonuç ilişkisi olduğu tespit edilmiştir. Ebeveynler çocuklara daha az ilgi gösterdikçe, çocuklar daha fazla harekete geçiyorlar. Nature’deki makaleye göre, buna tepki olarak ebeveynler de, bazen elektronik cihazlarının güvenli limanına daha rahat bir şekilde dönüyorlar.

Akşam Yemeklerindeki Tehlike

Michigan Üniversitesi’nden Dr. Jenny Radesky, Mayıs 2017’de ailelerin yemek sırasında nasıl iletişim kurdukları konusunda bir çalışma yaptı. Çocuklarıyla birlikte yemek yiyen 225 ebeveyne ait video kayıtlarından, telefonu masada olan annelerin etkili bir şekilde ebeveynlik yapamadıkları görüldü.

Telegraph, sözlü iletişimin beşte bir oranında azaldığını, sözlü olmayan iletişimin ise neredeyse iki kat daha fazla düştüğünü bildirdi. Annelerin çocuklarına sözlü olarak cesaret vermelerinin sıklığı yüzde 28 azalmıştır.

Sağlık yetkilileri, çocuklarıyla birlikte olmak yerine internetten bir şeyler okumak ya da telefonla konuşmak için çok fazla zaman harcayan ebeveynlerin, konuşma ve dil gelişimini olumsuz etkileyebileceğini söylemektedir.

Bir konuşma ve dil terapisti ve Salford Royal NHS Foundation Trust’ta bir danışman olan Michelle Morris, Telegraph’a şunları söyledi: “Manchester ve Salford bölgesinde şöyle bir dolaşırsanız kulağında kulaklıkları olduğu için yanlarındaki çocuklara karşı ilgisiz olan yetişkinleri ve onlarla iletişim kurmak için inanılmaz girişimlerde bulunan çocukları görürsünüz. Ben bunu çok üzücü buluyorum.”

“Sokakta yürürken müzik dinliyorsanız, çocuğunuzun ne yaptığına gerçekten dikkat edemezsiniz. Çocuk yüksek sesle bir şey ifade etmediği veya sizi çekiştirmediği sürece, iletişim kurma şansı yoktur” diye devam etti.

“İletişim kurma teşebbüsü karşılık bulmamış oluyor ve çocuk zaman içinde konuşmanın hiçbir anlamı olmadığını öğreniyor. Küçük çocuklar için, dili ve nasıl konuşulacağını öğrenmenin yolu, bir yetişkinle kurulan bu karşılıklı etkileşimlerdir” dedi.

Kaynak: NTD.tv 

 

Haberi yazan: Chris Jasurek

Çeviren: Hatice Atmaca, Epoch Times Türkiye

Yeni bilim sınırlarını keşfetmeye devam etmek için websitemizi ve Facebook’daki Epoch Times Türkiyesayfasını ziyaret edin!

Epoch Times, mevcut bilgilerimize meydan okuyan olaylar ve teoriler ile ilgili araştırmaları ve söylentileri araştırıyor. Biz, hayal gücümüzü canlandıracak ve yeni olanaklar yaratacak fikirleri araştırıyoruz. Facebook sayfamızdan, bazen tartışmalı da olabilen konular hakkında düşüncelerinizi bizimle paylaşın.

 

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.