Enerji Kanallarının Sırrı (Meridyenler)

Meridyen teorisi bilim için bir gizemdir. Çin Tıbbı meridyenleri nasıl keşfetmiştir? Meridyenlerin fonksiyonu nedir? Son zamanlarda meridyenler hakkındaki çalışmalar bize neler anlatıyorlar?

Meridyen teorisi uzun bir geçmişe ve şuan Kalsik Çin tıbbı uygulamasında devam eden bir gelişime sahiptir. 2000 yıl önceki dönemlerde imparator 黃帝內經 Huangdi Neijing sistematik olarak meridyenlerin yerlerini tespit ettirerek kaydettirmiştir.

Çin tıbbı meridyenlerin vücudun özüne giriş yolu olduğuna inanırlar. Meridyenler karın boşluğuna bağlıdırlar ve ordan tüm vücuda dağılırlar.

Meridyen sistem pisikoloji, pataloji, ve hastalıktan korunmada çok önemli bi role sahiptir. Eski Çin tıbbında bilim adamları hayatın evrenin bir parçası olduğuna inanırlardı, cennet ve dünya arasında ahenkli bir ilişkinin sürdürülebileceğini düşünürlerdi.

Bu bakış Eski Çin tıbbına rehber olmuş ve fizik, astronomi, coğrafya ve psikoloji ile yakın bir bağ kurulmasına sebep olmuştur. Modern tıp meridyenleri anlamaktan çok uzaktır.

Meridyen ve insan özü(yaşamsal enerji) hakkında pek çok şüpheli ifade ortaya çıkmıştır. Esasında her insan meridyenlere sahiptir ancak meridyenleri göremez ve onlara dokunamazsınız, sadece belirli bazı durumlarda algılanabilirler. Çin bilim adamları meridyenleri algılayabilen yüzde 1 oranında insan olduğunu keşfetmişlerdir.

Çin bilim adamları modern bilim deney araçlarını kullanarak meridyen sistemin varlığını test etmişlerdir. Çin Bilim Akademisinden bir bilim adamı  yüksek hassasiyetli bir aletle ölçüm yaparak meridyenlerin çizgiler şeklinde parlak ışıklar saçan varlığını keşfetmiştir. Bu çizgiler vücuttaki diğer fotonlara oranla 2.5 kat fazla ışık saçıyorlardı.

Meridyenler normalde çizgiler halinde olan, vücut üzerinde elektriksel rezistansın daha düşük olduğu noktalardır. Eğer meridyene bir element zerresi enjekte edilirse, element meridyen boyunca hareket edecek ve vücuda yayılacaktır.

Ünlü bir cilt uzmanı ve aynı zamanda meridyenler konusunda uzman olan Profesör Li Dingzhong, 305 vaka üzerinde yaptığı gözlemlerde deri hastalıklarının vuku bulduğu bölgenin uzun meridyen boyunca olduğunu keşfetmiştir. Bu keşif Uluslararası Medikal uzmanlık alanında büyük bir şok etkisi yaratmıştır. Meridyen Fenomeni adlı kitabı Japonyada yayınlanmıştır.

Meridyen araştırmaları ile ilgili fenomolojik olarak halen çalışmalar sürdürülmektedir fakat bilimin izlediği bu yol hala meridyenleri ve insan özünü(yaşamsal enerji) net olarak sergileyebilmekten çok uzaktır. Meridyenlerin gizemini ifşa edebilmekten hala çok uzaktadır.

Bu gizemler çözümlendiğinde kaçınılmaz olan yeni bir bilimsel devrimin gerçekleşmesine sebep olacaktır..

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.