Geleneksel Antik Çin Tıbbı Felsefesi

Bir hasta moraran gözü için akupunktur tedavisi alırken. (China Photos/Getty Images)

Geleneksel Antik Çin Tıbbı Felsefesi

Herkes kendini rahat, güçlü ve sağlıklı hissetmek ister. Birçok insan, hastalıklarını iyileştirmek için, doğanın bütünlüğü inancına dayalı sistemler ve bunun gibi çeşitli tedavi biçimlerini araştırıp öğrenmeye çalışıyor. Sizlere bu yazımızda geleneksel çin tıbbı ve felsefesinden bahsedeceğiz.

Yin Yang Doğası ve Evren

Geleneksel Çin tıbbı yada Antik Çin Tıbbı  birkaç bin yıllık tarihsel bir geçmişe sahiptir ve kökleri 10,000 yıl önceye kadar uzanmaktadır. Başlangıcından beri, Batı tıbbından çok daha farklı bir yaklaşımı vardır. Antik Çin filozofları, doğaya ve evrene, yakın bir gözlemle baktığında, birbirine zıt iki gücün varlığını keşfettiler – Yin ve Yang. Bu iki güç, birbirlerini tamamlamalarına ve birbirine bağlı olmalarına rağmen zıtlıkta işliyordu. Orjinal Çin felsefesi, Yin ve Yang Teorisini, evrenin temel yasası olarak nitelendirdi. Yin ve yang, insan toplumu da dahil olmak üzere, doğanın her tarafında görülebilmekteydi. Kötülük olmasaydı, iyilik olmayacaktı; nefret olmasaydı, aşk olmayacaktı. Yin ve yang ayrıca, gece ve gündüzün, sıcak ve soğuğun, kadın ve erkeğin, zafer ve yenilginin kutuplaşması için de geçerliydi.

Antik Çin Hikayesi

“Bir adamın metresi varmış. Karısı, bu durumu öğrenene kadar hiç sezmemiş, çünkü kendisi, kocasının metresinden çok daha güzel ve aynı zamanda da kocasına karşı çok nazik ve dikkatliymiş. O halde neden kocası onu aldatıyordu? Bilge bir adama biraz tavsiye almak için gitmiş. Bilge adam ona, kendisini güzelleştirmek için makyaj yapmayı bırakmasını ve 1 ay sonra kendisini yeniden görmeye gelmesini söylemiş. Kadın, bilgenin söylediklerini dinleyerek, 1 ay sonra tekrar yanına gitmiş. Bu sefer bilge: ‘Şimdi de tekrar kendini güzelleştirmeye başla, fakat kocana karşı mesafe koy demiş.’ İlk ay süresince, kocası kendisini ihmal ettiği için karısını gülünç buluyormuş. Daha sonra, karısı tekrar güzel görünmeye başladığında, bu kadar çekici olan karısını neden aldattığını anlayamamış. Kadın, kocasını nasıl tekrar geri kazanabilmiş? Yin Yang teorisine göre, kadının sürekli kusursuzluğu, kendisinde bulunan iki yönün, sadece tek bir tarafını göstermesiydi. Kocasının ilgisini tekrar kazanması için ise denge gerekliydi. İki yönden sadece bir tanesi tek başına var olamaz. (“Chinese Medicine Compendium,” Ost Zhou, Publisher’dan alıntıdır.)

Beş Element

Başka bir antik Çin filozofik model ise, beş element teorisidir. Bu teorinin temeli, evrendeki herşeyin metal, tahta, su, ateş, topraktan oluşmuş olduğu ve hepsinin de birbiriyle etkileşim halinde olduğudur. Devasa evrende, insan bedeni de ‘küçük bir evren’ olarak görülmekte ve bu filozofik model insan bedenine de tekabül etmektedir. Geleneksel Çin tıbbi teorisine göre, tüm fiziksel işlevlerimiz, “qi(chi)” adı verilen ve hayati önem taşıyan bir enerji ile kontrol edilip devam ettirilmektedir. Bu “qi(chi)” enerjisi, bedenlerimizde amaçsızca dolaşmamaktadır, belli bir rotada, vucudumuzda bulunan ‘meridyen’ adı verilen kanalllardan geçmektedir.

Meridyen Sistemi ve Bozulmuş Enerji Akışı

Eğer yin ve yang arasında bir dengesizlik varsa bu, meridyen sistemindeki enerji akışında ciddi bir bozukluğa ve aynı zamanda da organlarda, vücut sisteminde qi(chi) eksikliğine veya qi(chi)fazlalığına sebep olabiliyor. Bu da vucuttaki dengesizliğe bağlı olarak, çeşitli hastalıklara neden olabiliyor. Bazı kronik dengesizlikler, daha güçsüz fakat sürekli sonuçlara sebep oluyor. Akut dengesizlikler ise, ateş veya enfeksiyon olarak ortaya çıkıyor. Başka birçok şekillerde dengesizlikler de varolabiliyor. Böylelikle, birçok terapik metod -akupunktur, akubası, ısı terapisi, masaj, bitkisel terapi, diyet veya qigong egzersizleri- hayati öneme sahip olan “qi(chi)” enerji akışını yeniden düzenlemek ve vucuttaki düzeni yeniden dengelemek için kullanılmaktadır. Bu aynı zamanda, beş elementi ve yin yang dengelemesini de içermektedir.

Bilimsel Araştırma

Geçtiğimiz yüzyılda, tüm dünyadaki bilim adamları, akapunkturun mekanizmasını araştirip anlamaya çalıştılar. Fakat Batı bilim adamaları, sadece ölçülerek ispatlanabilen ve tekrarlayan şeyleri kabul edilebilir görüyorlardı. Böylelikle, antik Çin tıbbı ve Batı tıbbı birbirinden ayrıldı. Akapunktur noktalarının, meridyenlerin ve buna bağlı olan mekanizmaların varlığını ispatlamak için birçok çalışma yapıldı. Paris’te Necker Hastanesi’nden Dr. Jean-Claude Darras, meridyenlerin varlığını ispat etmek için radyonüklidleri kullandı. Bu radyoaktif maddeleri, domuzların akupunktur noktalarına enjekte etti. Sintilasyon kamerası yardımıyla, meridyenlerden geçen radyonüklid hareketini izleyebildi. Kontrol grubunda ise maddeler, cildin meridyen geçmeyen bir noktasından enjekte edildiğinden, burada maddenin yer değiştirmesi gözlemlenmedi. Profesör Popp, Dr. Schlebusch ve Dr. Maric-Oehler ise kızılötesi kamerayla çalıştılar. Deri üzerinde yakılarak uygulandığında tahrişe sebep olan bir çeşit pamukla, vucutta belli bir bölgeyi ısıtırak, meridyenin yönünün, görünüp görünmeyeceğini test ettiler. Kızılötesi fotoğraflarda, hedeflenen tüm meridyende ısı yükselmesi gördüler. Sonuçlar, 5,000 yıllık geçmişe sahip olan antik Çin tıbbındaki meridyenlerin açıklamasıyla karşılaştırılarak onaylamış oldu.

Akapunktur Noktalarının Potansiyeli

Novosibirsk’teki Deneysel ve Klinik Tıp Enstitüsü, akapunktur noktalarının bir çeşit “ışık geçişi” işlevi gördüğünü gösterdi. Sadece akupunktur noktaları vasıtasıyla ışık, bedene nüfuz edip, aynı zamanda da bedenin dışından geçebiliyordu. 1970’lerde Kuzey Kore’deki Pyongyang Üniversitesi, akupunktur noktalarının ve meridyenlerin elektriksel potensiyelinin, bedenin diğer bölgelerinkinden daha farklı olduğunu ortaya koydu. Bilimadamları aynı zamanda, akupunkturun tetiklediği iğne etkisinin, acı sinyallerini omurilik kanallarına iletmeyi azalttığını kanıtladı. İğne batırıldığında, beynin endorfini yükselmekte ve vucudun doğal uyuşturucusu ise dağılmaktaydı. Bu durum, öncelikli olan acıyı engellemekte ve tamamen sona erdirebilmektedir.

Uygulamalar

Hayati tehlike yaratan ve ameliyat gerektiren hastalıklarda,
Geleneksel Çin tıbbının kullanılması engeli hemen hemen hiç yoktur. Bu özellikle gerçek bitkisel tedavi için geçerlidir. Çin bitkisel tedavisinin ayrıca, baş ağrısı, migren, sinir ağrısı, halsizlik, omurga ve eklem rahatsızlıkları, alerjiler, astım ve sindirim bozukluklarına çok iyi geldiği bilinmektedir.

Antik Çin’in Tanınmış Doktorları Özel Yeteneklere Sahiplerdi

Nasıl olmuştu da bu antik sistem, bu kadar eksiksiz bir şekilde kavranmamıştı? Antik Çin tıbbı uzmanları, karmaşık meridyen sistemi ve akupunktur noktaları hakkında böylesine bir anlayışa nasıl sahip olabilmişti? Akupunktur hakkında ilk yazılı döküman olan “Neijing: The Book of the Yellow Emperor”, bundan tam 2,500 yıl önce yazılmıştı. Bugün bile bu kitap, hala antik Çin tıbbında, akupunktur konusunda standart referans kitap olarak kullanılmaktadır.

                                                        İngilizce kaynak: http://www.theepochtimes.com/

 

 

Diğer Antik Çin Haberleri:

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.