Maden Faciasındaki Son Gelişmeler

Maden_Faciası
Fotoğraf:İHA

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, Soma’daki maden faciasıyla ilgili bilirkişilerin hazırladığı raporların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek, Bir bilirkişi kaza yerine gitmeden, kazanın olduğu yere inmeden olayın nasıl olduğunu, nasıl net olarak ortaya koyup rapor hazırlayabiliyor. Biz bunu ısrar ediyoruz ki bunu inceleyin. Gelen bilirkişiler bunu incelemiyor. Burada bir müdahale vardır” dedi.

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te meydana gelen maden faciasında 301 işçi hayatını kaybetmişti. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, kazaya ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gürkan, “Benim takipsizlik kararım kaldırıldı tekrardan. Hiçbir yeni delil diye bir şey yok. Bunların hepsi tamamen bir takım safsatalardan ibaret. Bu olayda yeni delil diye bir olay yok. Mahkeme devam edebilir. Hukuk karar verebilir. Bunlara bir itirazım yok. Burada benimle alakalı bahsedilen yeni delil diye bir şey yok. Çünkü burada daha ne olduğu belli değil kazada. Aradan 2.5 yıl geçti. 2.5 sene zarfında Türkiye’nin en meşhur 21 tane profesörü bu konuyla alakalı 4-5 tane rapor yazdı. Hiçbir tanesi şuana kadar bu kazanın nasıl olduğunu, nereden kaynaklandığını bulamadı. Israrla biz kendilerine her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Ne söylendiyse şuana kadar yer altında kömür yangınından başlandı, şubat ayında kömür yangınının olmadığı sondajlarla ispatlandı. Kömürün galerinin içinde yandığı söylendi, sonra görüldü ki galerinin içi tamamen taş içinde. Ne kömür var, ne başka bir şey. Dolayısıyla kömürün yanmasının söz konusu olmadığı, bütün sensör verilerinin hepsinin doğru bilgi verdiği iddia edilen tamamen aksi idi. Bunlar da ispatlandı. Burada bir kömür yangınından kaynaklanan olay olmadığı, burada herhangi bir üretim zorlamasının olmadığı, çünkü ocağın içi eski sistemlerden ful mekanize sistemle çalışmaya başladı” dedi.

“Bilirkişinin raporları gerçek verilerle çürütülmüştür”
Bilirkişinin hazırladığı rapordaki verilerin gerçeği yansıtma
dığını belirten Alp Gürkan, “Alan aynı, hacim aynı, miktar aynı. İlerleme hızı nereden kaynaklanıyor. İlerleme hızı basit sistemden ful mekanize sisteme geçince hız ilerliyor. Hız ilerleyince aynı miktardaki üretimin çabuk yapılması demek. Bu mekanizasyon en ileri düzeyde emniyet getiriyor. Orada çalışanların hayatını en ileri düzeye çıkarıyor. Dolayısıyla burada herhangi bir şekilde para kazanma hırsından kaynaklanan üretim artışı söz konusu değildir. İlk bilirkişi burada para hırsıyla, para kazanma arzusuyla şöyle yapıldı böyle yapıldı diye malum bilinen şeyler. Bunların hiçbirinin hakikatle alakası toktur. Bu ana kadar bilirkişilerin vermiş oldukları raporlarda ileri sürdükleri tüm detayların hepsi gerçek verilerle çürütülmüştür. Bütün verilerin hepsi mahkeme kayıtlarında mevcuttur. Ama niçin bunlara itibar edilmiyor da tamamen tersine itibar edilerek hiçbir veri yokken, kanıt da yokken bütün işletmenin tüm yönetim kurulu tamamen tutuklu haldedirler. Niçin tutuklu haldedirler bunun cevabı yok. Bizim söylemiş olduğumuz baştan itibaren şu; bir kanıt varsa, bir suç varsa bizim bir itirazımız yok. Ama bunların yoksa bu insanları içeride tutmakla 6 bin 700 kişinin ekmeğiyle oynadınız. Mecburen kapandı ocaklar” diye konuştu.

“Hiçbir yerde karbonmonoksit veya başka bir gazın çıkmadığı tespit edildi”
“Bilirkişinin vazifesi olayı çözmektir” diyen Gürkan, “Bir bilirkişi kaza yerine gitmeden, kazanın olduğu yere inmeden olayın nasıl olduğunu, nasıl net olarak ortaya koyup rapor hazırlayabiliyor. Bir grup diyor ki burada yangın vardı. Yangın nedeniyle bu oldu. Yangının nedeni işverenin çok para kazanmasıyla ilgili, hızlı üretim yaptı. Bunların hiçbirinin gerçek olmadığı ispatlandı. Bir başka bilirkişi geliyor; burada yangın olmadı diyor, burada tavan çöktü diyor. Onun altındaki bütün gazlar fışkırdı diyor. Şimdi bu mantığın ötesinde bir şey. 500 bin metrekare alanı birdenbire indiremezsiniz, altı zaten kapalı. Alınması gereken emniyet tedbirlerinin tümü en incesine kadar alındı. Hiçbir yerde karbonmonoksit veya başka bir gazın çıkmadığı tespit edildi. Bunlar kayıtlarda var. Biz bunların kayıtlarını da veriyoruz. Diyorlar ki kamuoyu baskısı. Kamuoyu baskısı ama burada 9 tane insan var. Sensörler bilirkişilerin söydiklerinin hepsini çürüttü” ifadelerini kullandı.

“Metan gazı yangını dediler, bir tek insanın vücudunda yanık yok”
Mahkemenin vermiş olduğu kararı son derece yanlış bulduğunu belirten Gürkan, “Hukukla alakası olmayan bir karardır. Olası kasıt diye bir olay yoktur. Burada kasıt dahi yoktur. Böyle bir kaza dünya madencilik tarihinde mevcut değil. Dünya literatüründe böyle bilinmeyen bir yerden fışkıran gazla 301 evladımın böyle bir maden kazası yoktur. Burada kesin ve net olarak söylüyorum. Burada bir müdahale vardır. Böyle bir yerde bir anda muazzam bir gaz 5 dakika içinde çıkıp ocağın içini doldurmaz. Biz bunu ısrar ediyoruz ki bunu inceleyin. Gelen bilirkişiler bunu incelemiyor. Metan gazı yangını dediler, bir tek insanın vücudunda yanık yok. Ama anormal derecede yüksek bir zehirli gaz var. Bu zehirli gaz nereden geldi? Buraya giden bilirkişilerin hiçbir tanesi aşağıya, kazanın olduğu yere gidip ayrıntılı bir çalışma yapmadılar. Açık ve net olarak söylüyorum” şeklinde konuştu.

“Bana daha önce imkan verilmedi, ilk kez basına karşı konuşuyorum”
Şirket olarak kusurlu olmadıklarını belirten Alp Gürkan, “Bizim şirket olarak yaptığımız çalışma bilirkişilerin yaptığı çalışmanın çok ötesindedir. Ama yapacak bir şey yok, derdimizi anlatamıyoruz. İlk defa 2,5 seneden beri basına karşı konuşuyorum. Ben istemediğim için değil, böyle bir imkan bana verilmediği için. Israrla şunu söylüyorum; bu işletmede yaşanmış olan bir işletme kazası değildir. Bu işletme Türkiye’de emniyeti en yüksek olan işletmeydi. En yüksek miktarda işçi çalıştıran işletmesiydi” dedi.
“Bana göre hukuk kesinlikle işletilmemiştir” diyen Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, “Kesinlikle engellenme yapılmıştır. Bu işletmede mutlak surette dışarıdan bir müdahale olmuştur. Ne şekilde nasıl olmuştur? Bunu bizim bilmemiz mümkün değil, çünkü işin gidişatı da bunu engellemiştir. Teftişe gidilirken ocağa bizden kimseyi almıyorlar. İtiraz ediyoruz, bu da kabul edilmiyor. İlk takip eden bilirkişi kazanın olduğu yere gitmeden ‘ben olayı çözdüm’ deyip evrakları alıp gidiyor. Biz diyoruz ki bu işletmenin ne olduğunun çözülebilmesi için çok daha detaylı araştırma yapmak lazım. Niçin bunları yapmaktan kaçınıyorsunuz. O zaman yöneticisi değildim, ayrılmıştım ama şimdi yöneticisiyim. Kesinlikle iddia ediyorum ki iddia edilen, bilirkişilerin de söylemiş olduğu olay mevcut değildir, burada bir müdahale vardır” diye konuştu.

“Beni 301 kişinin katili iddia ediyorlar”
Basın mensuplarına teşekkür eden Gürkan, “Bana en azından konuşma fırsatı verdiniz. Tamamen herkes beni şuanda 301 kişinin katili olarak iddia ediyor” dedi.

İHA

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.