Ölüme Yakın Deneyimler: 30 Yıllık Araştırma – (1. Bölüm)

Düşünün ki bir gün büyükanneniz ölmek üzereyken hayata dönüyor ve size tuhaf bir hikaye anlatarak, bedeninden çıkıp cennete gittiğini söylüyor. Acaba büyükanneniz delirmiş olabilir mi? Yoksa beyni oksijen azlığından zarar mı gördü?

30 yıllık bir araştırmadan sonra, Durham, Kuzey Carolina’daki bilim adamları, aslında durumun bu olmadığını söylüyorlar. Bunun yerine, bu fenomenin, günümüz biliminin henüz anlayamadığı bir konu olduğunu ve bu durumun bize bilimin gelişebilmesi için bir fırsat verdiğini belirtiyorlar.

Ölüme Yakın Deneyimler (ÖYD) fenomeni, ilk kez 1975’te felsefe ve psikoloji konularında dereceleri olan Raymond Moody tarafından, “Ölümden Sonra Yaşam” adlı kitapta ele alınmıştı. ÖYD’ler genellikle idraka dayalı, normal ötesi ve doğa üstü deneyimleri içeriyor.

 

Bruce Greyson, şimdiye kadar bilim adamlarının sadece ölüme yakın deneyimlerin yüzeyini kazıdıklarını, ileriki çalışmalar için çok geniş bir araştırma alanı olduğunu söyledi. (Stephanie Lam/The Epoch Times)

ÖYD örneklerinde, kişinin düşünüş şeklinde ve algılayışında değişiklik, huzur ve sakinlik hissi, altıncı hissin meydana çıkması, kişinin hayatını ve yaptıklarının başkasına olan etkisini görebilme yeteneği, ruhun bedenden ayrılma hissi, ölmüş kişileri ve melekler gibi varlıkları görebilme ve başka bir boyuta girmiş hissi yaşandığı görülüyor.

Ölüme yakın deneyim yaşayanlar arasında, her çeşit geçmişe sahip kişiler bulunuyor. ÖYD yaşayanların yüzde 10 – 20’si, çoğunlukla ölümle burun buruna gelmiş kişilerden oluşuyor. ÖYD konusunda araştırma yapmaya yönelik ilgi ise, Moody’nin kitabının yayınlanmasından sonra artmış. Bunun üzerine, 1981 yılında,  konu hakkında derin araştırmalar yapan ve insanlar üzerindeki etkilerini araştıran ‘Uluslararası Ölüme Yakın Deneyim Çalışmaları Birlği’ kurulmuş (IANDS).

IANDS, 2 – 4 Eylül arasında, Durham, Kuzey Carolina’da organize ettiği konferansta, araştırmacılara buluşlarını açıklama fırsatı vermiş oldu.

Zedelenmiş bir Beyinle birlikte İyileşen Zihinsel İşlevler

Virgina Üniversitesi’nde M.D. (Tıp Doktoru) ve  Algısal Çalışmalar Departmanı Direktörü olan Bruce Greyson, ÖYD’lerin inanılır olduğunu, çünkü 20 senelik çalışmalarında gözlemlediği farklı birçok ÖYD yaşayanların, aynı şeyleri söylediğini belirtiyor.

Greyson, ÖYD’lerin zihin ve beynin ayrı şeyler olduğunu gösterdiğini, çünkü ÖYD yaşayanların klinik durumları sırasında, zihinsel işlevlerin iyileşmesine karşılık, iyileşen beyin işlevlerinin de beklendiğini, fakat bu araştırmada böyle bir durumun meydana gelmediğini söyledi.

The Epoch Times ile yaptığı röportajda Greyson, “Çoğu vakada, ÖYD sırasında insanların zihinsel işlevleri, hayata döndükleri andan daha iyi, düşünmeleri daha hızlı, daha net, daha mantıksal ve düşünceleri üzerinde de bir kontrole sahipler. Duyuları çok daha güçlü ve daha canlı.” dedi.

“Eğer bir kişiye, 15 sene önce meydana gelmiş bir ölüme yakın deneyimlerini sorarsanız, onu sanki dün yaşamış gibi çok net hatırlarlar. Fakat, aynı zaman diliminde yaşamış oldukları başka bir deneyimlerini sorarsanız, bu konuda hafızaları çok bulanık olacaktır.”

 

Eben Alexander, beyni ağır hasar gördüğünde, çok canlı olarak hatırladığı ölüme akın deneyim yaşadı. (Stephanie Lam/The Epoch Times)

“Beynin iyi işlev göstermediği sıralarda veya ani kalp durması, derin anestezi gibi hiç işlev göstermediği durumlarda yaşanan bu deneyimleri düşündüğünüzde, bu durumlarda klasik beyin bilimi, bize düşünemeyeceğimizi, algılayamayacağımızı ve anı üretemeyeceğimizi söylemesine rağmen, oluşan bu durumu beyin psikolojisiyle açıklayamıyoruz.”

Konferansta konuşmacı olarak yer alan M.D. Beyin Cerrahı Eben Alexander, ÖYD yaşayanlardan birisi. 2008’de, beynin neokorteksinde (işitme ve görmeye ait bölgede) hasar meydana getiren, akut bakteriyel menenjit geçirerek komaya girmiş ve 6 gün boyunca suni solunum cihazına bağlı kalmış.

Beyin ve omurilik sinirlerindeki sıvının glikoz oranı, normalde 60 – 80 mg/dl aralığında olması gerekirken, onunki 1 mg/dl imiş. Bu oran, 20 mg/dl’ye düştüğünde, menenjit enfeksiyonu şiddetli olarak kabul görmektedir. Komadan 4 gün sonra, Alexander konuşmaya çalışarak uyanmış ve koma öncesi anılarını hatırlamaya başlamış. Normalde bu kadar ağır hasarlı bir beyinde tamamen iyileşme görülmesi oldukça beklenmedik bir durumdur.

Her nasılsa, ÖYD sırasında, Alexander, çok canlı bir deneyim yaşayarak, ne kadar muhteşem olduklarını kelimelerle anlatamayacağı görüntüler görmüş, sesler ve kokular duymuş.

Alexander, “Şu anda beynimin oldukça iyi düzeldiğini düşünüyorum, o sıradaki beynimin yaptığı kadar, hiç birşeyi bu kadar iyi yapamayacağını düşünüyorum. Nasıl oluyor da ölmekte olan bir beyin, bu kadar güçlü, bu kadar harika bilgileri bir anda bir araya getirebiliyor?” dedi.

Orjinal İngilizce kaynak

Devam edecek..

Gelecek Yazı Konusu: Paylaşılan Ölüm Deneyimleri

İlgili Haberler:

Ölüme Yakın Deneyimler: 30 Yıllık Araştırma – (2. Bölüm)

 

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.