Çin’de İş Yaparsanız Başınıza Neler Gelebilir: Bir İş Adamının Çin Hapishanesindeki Gerçek Hikayesi

George Karimi Çin’de ömür boyu hapis cezası alan ilk Avrupalıydı. İlk iki yılını neden suçlandığını dahi bilmeden bir tutuklama merkezinde geçirdi.  Daha sonra dolar kalpazanlığı yapan bir çetenin elebaşı olmaktan yargılandı. Ona göre ise bu, Çinli bir iş ortağının başının yanlış Parti patronlarından biriyle başının belaya girmesi yüzünden meydana gelen politik bir hamleydi.

Karimi’nin yeni yayınlanan kitabı, “Çin’de Ömür Boyu Hapse Mahkum Olmak: Bir İş Adamının Çin Hapishanesindeki Gerçek Hikayesi” Çin hukuk ve ceza sisteminin içeriden detaylı bir tanımlamasını yapıyor ve batılı birinin kaleminden çıkan yegane belgelerden biri.

Karimi 2003 yılında Pekin’de tutuklandıktan sonra tutuklama merkezlerinde ve hapishanelerde toplamda 12 sene geçirdi. Karimi’nin hücresinden pek çok mahkum gelip geçti.  Okuyucular bu kitapta Karimi’nin hücre arkadaşları ile, polislerle, diğer yabancılarla ve Karimi’nin içine düşürüldüğüni söylediği aynı kirli oyunların içerisine düşürülen devletin sahip olduğu firmaların CEOları ve yetkilileriyle yaptığı sohbetlere tanık olacaklar. Okuyucular Çin’de Karimi’nin özgürlüğü de dahil olmak üzere her şeyin satılık olduğunu görecekler.

Kitap pek çok absürtlük ile dolu. Bu duruma kitapta verilen en iyi örneklerden biri Karimi’nin hücre arkadaşlarının birinin Parti tarafından tasfiye edilip onun tarafından ölüme mahkum edilmesinin ardından bile bu kişinin hala Parti’yi yüceltiyor olması.

Bunun gibi başka bir olay ise, hapishanede gardiyanların Amerikalı bir mahkumu Çinli hücre arkadaşlarına dövdürdükten sonra, hücre arkadaşlarını sahte ifade vermeye zorlayarak Amerikalı mahkumun kavgayı başlattığını söylemelerini istemeleri ve böylece Amerikan konsolosluğunun bu mahkuma yardım etmesi konusunda elini kolunu bağlamaları.

Kitapta bazı yerlerde Karimi’nin maruz kaldığı adaletsiz duruma karşı Parti’yi ve polisi suçlayıp kişisel öfkesini ifade etmesi kitabın anlatım gücünü aslında zayıflatmış. Halbuki anlattığı olgular insanların gerçekleri görmesi için oldukça yeterli.  Ayrıca Karimi Çin’deki yaptığı iş ve bu işin arka planı ve bununla birlikte bu işin kendisini nasıl bir Çin hapishanesine sürüklediği de pek açık değil.

Bu eksikliklere rağmen kitap oldukça gerçek ve Karimi’nin acı-tatlı hapishane mizahı anlayışı da eşine az rastlanır bir anlatım sunuyor.

Yedi yılın ardından Karimi, bir Çin hapishanesinden bir İsveç hapishanesine nakil edilen ilk İsveçli olarak tarihe geçiyor. 19 Kasım 2015 tarihinde salıverilmeden önce Çin’de olduğundan çok daha ferah koşullarda beş yıl daha hapiste yatıyor.

Eğer Çin’e iş yapmaya gidiyorsanız öncesinde mutlaka bu kitabı okumalısınız.  Eğer Çin’e gitmeyi düşünüyorsanız, oraya gittiğinizde yalnız başınıza olduğunuzu anlayacaksınız.

İsveç, Karimi’nin maruz kalacağı muamele konusunda Çin otoritelerinin uzun zaman eleştirisine maruz kaldı ve onun bu sıra dışı mahkumiyetine sebep olan cezai adalet prosedürlerinin meşruluğundan hiçbir zaman emin olamadı.

“Çin’de Ömür Boyu Hapse Mahkum Olmak: Bir İş Adamının Çin Hapishanesindeki Gerçek Hikayesi” Çin’deki insan hakları deneyimlerine ve hapishane anıları için önemli bir literatür olma yolunda.