Tüm Zamanların Divası Maria Callas
Maria Callas, New York’ta dünyaya gelen, Yunan asıllı tüm zamanların en çok tanınmış sopranosu. Ölümünün üzerinden 40 yıl geçmesine rağmen opera ile ilgilenen\ilgilenmeyen herkesin ilk aklına gelen isim Maria Callas.
Gerçek adı Anna Maria Cecilia Sofia Kalogeropuolos olan Callas, 2 Aralık 1923’te New York’ta dünyaya geldi. Annesi ve babası Yunanistan’dan gelerek Yunanlılar’ın çoğunlukta olduğu yerde eczacı olarak çalıştılar.
9 yaşında piyanoya başladı. Annesi ile babası 14 yaşında boşanınca, annesi ve ablası ile Yunanistan’a döndüler. Annesiyle arası hep kötüydü. Annedeki tüm ilginin ve harcamaların ablaya olduğunu gören Callas’ın yüreğinde derin yaralar açılıyordu. Hissettiği yalnızlık hissi ve açılan yaralar öyle derin olmuştu ki büyüdüğünde annesiyle görüşmeyi kesinlikle kesecekti.
Sahneye ilk kez 15’inde Cavalleria Rusticana’da köylü kızı Santuzza rolü ile çıktı. O dönem Atina’da 16 yaştan küçük sanatçı kabul etmemelerine rağmen, Maria Callas jüriyi ikna etmeyi başarmıştı.
Atina Konservatuarı’nda ilk anda sesi kulağa kontralto gibi gelse de, yaşı ilerledikçe hocaları onun mezzo-soprano olduğunu keşfetmiştir. Okula başladığı 3. Yılında ilk ödülünü aldı. 1940 yılında Shakespeare’in Tüccar oyunun şarkılarını söyledi. Yıl 1941’e geldiğinde artık profesyonel bir sanatçı idi Maria Callas.
İlk gençlik yıllarında son derece kilolu olan Callas, sonradan fazla kilolarından kurtulmak için sıkı bir diyete girecek ve yaklaşık 60 kilosunu kaybedecek ve inatçı kişiliği ve hırsı artık her yerde kendini belli edecektir.
Callas, kendi özel hayatında ki savaşlar yetmezmiş gibi dünyada ki savaşlara da tanık olmuştur. 1944 yılında, 2. Dünya Savaşı esnasında Alman işgalciler Yunanistan’daki etkilerini yitirecek, yerini İngilizler’e bırakacaktı. Aldığı kararla derhal babasının yanına Amerika’ya dönecekti. Babasını bulduktan sonra Metropolitan Operası’na girecek ve oranın baş yıldızı olacaktı. Artık başarıları gazete manşetlerinden düşmüyordu. Aynı yıllarda İtalya’ya gitmiş uzun soluklu sahnelerde yer almış ve Callas asıl kimliğini bulmuştu.
Norma, Carmen, Puccini, Giuseppe Verdi’nin çeşitli operaları… Taşıdığı her bir rol, çağın bir numaralı opera şarkıcısı durumuna getiren yüksek basamaklardı.
1969 yılında “Medea” adlı film çekimleri için, Türkiye’ye gelecek ve Pera Palas’ta birkaç gece geçirecekti.
Maria Callas, 16 Eylül 1977 tarihinde Paris’te 54 yaşında kalp krizi sonucu vefat etmiştir. Sembolik mezarı Paris’te olup, vasiyeti gereği yakılarak külleri Ege Denizi’ne karışmıştır.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.