TBMM’nin internet sağlayıcılarından Netflix’e ulaşmaya çalışanlar, “Bu siteye ulaşılamıyor” yazısı ile siteye giremedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Niçin Youtube, Twitter, Netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz” açıklamasının ardından bugün TBMM çalışanları Netflix engellemesiyle karşılaştı.
Uzun süre önce sosyal ağların hukuki altyapısını yeniden düzenleme hazırlığı olan AKP’nin bu düzenlemeyi yeniden gündemine aldığı tartışılırken, TBMM çalışanları bugün bir engelle karşılaştı.
TBMM’nin internet sağlayıcılarından Netflix’e ulaşmaya çalışanlar, “Bu siteye ulaşılamıyor. www.netflix.com ana makinesinin yanıt vermesi çok uzun sürdü” yazısı ile siteye giremediler.
Bilgi İletişim Başkanlığı’ndan yetkililer, çalışma siteleri hariç tüm sitelere engel konulduğunu aktarırken; YouTube, Twitter, Instagram gibi sosyal medyalara ise ulaşılabiliyor.
Erdoğan Açıklaması
Erdoğan, kızı Esra Albayrak ile ilgili sosyal medyada yapılan cinsiyetçi yorumlara tepki göstererek “Niçin Youtube, niçin Twitter, niçin Netflix, niçin şu bu gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzun ne demek olduğunu anlıyor musunuz?” demişti.
Sosyal paylaşım sitelerinin kapatılması gerektiğini söyleyen Erdoğan şu ifadeleri kullanmıştı:
“Aile olarak, birkaç gündür böyle can acıtıcı mesele ile karşı karşıyayız. Önceki gece 8. torunum Hamza Salih dünyaya geldi. Berat Bey evladının doğumunun sevincini sosyal medyada paylaştı. On binlerce kişi tebriklerini ve iyi dileklerini iletti. Ancak sayıca az da olsa bırakın ahlakı, namusu, haysiyeti, insanlıktan nasibini almamış bazı alçaklar, içlerindeki kötülüğü ortaya saçarak bu güzel iklimi kirletmeye çalıştı. Yargı ve emniyet harekete geçerek bunlar hakkında işlem yapmaya başladı. Bir bebek üzerinden ailesine ve onların değerlerine saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız. Her birinden işledikleri suçun hesabını soracağız. Benzer saldırıları daha önce de yaşamıştık. Son yıllarda bu tür ahlaksızlığın artmasında bu mecraların kontrolsüzlüğünün nedeni vardır. Bunlar ahlak sahibi değil. Biz ahlakı yüce, medeniyet değerleri yüce bir devletin torunlarıyız. Bu millete layık olmayan bu gelişmeleri yaşamak, görmek istemiyoruz.
Üzerinde durmamız gereken konu medya ve sosyal medyanın bu tür kokuşmuşluğun aracı haline düşmesidir. Bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Biz bunları parlamentomuza getirip, bu tür sosyal medya mecralarının kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. Küresel firmalar içerikle ilgili her türlü hukuki ve mali sorumluluğu üstleniyorlar ancak Türkiye’den kaçınıyorlar. Bizim ailemizin başına gelenleri 83 milyonun her biri yaşayabilir. Bir kişinin yüzüne karşı ifa edildiğinde suç olan her şey sosyal medyada da aynı şekilde karşılaşmalıdır.
Cinsel istismar, kumar, dolandırıcılık, terör propagandası başta olmak üzere hak arama yolları açık olmalıdır. Milletimize karşı sorumluluklarımızı işletmemiz gerekiyor. 83 milyonun sosyal medya terörü karşısında eli kolu bağlı kalmasını kabul edemeyiz. Bu kapsamda hukuki düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Bu mecraların hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Erişim engeli, adli ve mali yaptırımları devreye sokacağız. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Yasama dönemi bitmeden bu meseleyi halletmeyi ümit ediyorum. Artık kim ne der yerine, ülkemizin neye ihtiyacı olduğuna bakacağız.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.