Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Yüzyılında Türk Medeni Kanunu Çalıştayı’na Katıldı

Fotoğraf:TC Adalet Bakanlığı X

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Adalet Bakanlığımızda liyakati esas alırız biz. Bizim hedefimiz budur. Tek derdimiz o işi en düzgün yapacak kişilerdir.” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Yüzyılında Türk Medeni Kanunu Çalıştayı’na katıldı. Katıldığı programla ilgili bilgi veren Tunç, iki gün sürecek çalıştayda değerli hocalar, akademisyenler, öğrencilik yıllarından bu yana kendilerine emek sarf eden medeni hukuk profesörleri, ilk dereceden, istinaftan, yüksek yargıdan yargı mensupları, uygulayıcıları, akademisyenler ve Bakanlık bürokratları ile yöneticilerinin yanı sıra baro başkanlarının yer aldığını aktardı.


İstanbul Taksim’de bulunan The Marmara Taksim Otel’de iki gün sürecek çalıştayda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Medeni hukuk alanını doğrudan ilgilendiren çalışmalarımızdan biri aile ara buluculuğu sistemidir. Bu minvalde yaşanan uyuşmazlıkların adliye koridorlarına taşınmadan tarafların ortak yararını gözeten ve bireysel beklentilerini olabildiğince karşılayan ara buluculuk sistemiyle çözümlenmesi amaçlanmaktadır.

Medeni hukuk alanını doğrudan ilgilendiren çalışmalarımızdan biri aile ara buluculuğu sistemidir. Bu minvalde yaşanan uyuşmazlıkların adliye koridorlarına taşınmadan tarafların ortak yararını gözeten ve bireysel beklentilerini olabildiğince karşılayan ara buluculuk sistemiyle çözümlenmesi amaçlanmaktadır” diyerek çalıştayın ana gündemlerinden birinin boşanmalarda ara buluculuk olacağını ima etti. 1 Kasım’da Adalet Bakanlığınca gerçekleştirilen Aile Hukuku Sempozyumunu hatırlatan Tunç, “Özellikle aile ara buluculuğunun lehinde, kadına karşı şiddeti içermeyen konularda, çok sayıda önemli görüşler ifade edilmişti. Tabii bu sempozyumda da akademisyenlerimizi ve uygulayıcılarımızı dinleyeceğiz ve bu çalıştaylarda çıkacak görüşler doğrultusunda da yine bu alandaki yol haritamızı belirleyeceğiz” dedi.

Bakan Tunç, bir gazetecinin, bazı basın yayın kuruluşlarında Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’la ilgili yer verilen “torpil” iddialarına ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bakan yardımcımızla ilgili basına da intikal eden hususları biz de gördük. Bizim tek kriterimiz vardır, o da liyakat. Milletvekillerimize, bakan yardımcılarımıza, bakanlarımıza, toplumun değişik kesimlerinden talepler gelir. İktidardan da gelir bu talepler, muhalefet milletvekillerinden de gelir. Dolayısıyla bunların değerlendirilmesini yapacak olan elbette ki komisyonlardır. Özellikle Adalet Bakanlığımızda liyakati esas alırız biz. Bizim hedefimiz budur. Tek derdimiz o işi en düzgün yapacak kişilerdir. Referansları olabilir, başka talepler olabilir ama bu talepler değerlendirilirken ilgili komisyonlar özellikle kişinin liyakatine bakar, bu işi yapabilip yapamayacağına bakar. Dolayısıyla bizim tek kriterimiz liyakattir.” dedi.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.