Çin merkezli bilim insanları fareler üzerinde yaptıkları ve %100 ölümle sonuçlanan virüs deneyleri sonuçlarını açıkladı. Çalışma Çin’de yapılan deneyleri ortaya koyuyor.
Çin’deki bilim insanları, 4 Ocak’ta bir duyuru yaptılar. COVID-19’a neden olan virüsle yakından ilişkili bir korona virüs üzerinde yaptıkları deneylerin sonuçlarını paylaştılar. Araştırmacılar, fareler üzerinde virüsün yüzde 100 öldürme oranına sahip olduğunu buldu.
BioRxiv’de yayınlanan bir makalede, aralarında Çin ordusu tarafından eğitilmiş bir doktorun da bulunduğu bilim insanlarının, bir pangolin koronavirüsü klonladığını ve “patojenitesini değerlendirmek” için değiştirilmiş farelere bulaştırdığını söylediler.
Virüsün bulaştığı dört farenin tümü enfeksiyondan beş gün sonra kilo vermeye başladı. Kısa bir süre sonra halsizlik ve beyaz gözler gibi semptomlar gösterdiler.
Dört fare bulaşmadan sonraki sekiz gün içinde öldü. Araştırmacılar sonuçları “şaşırtıcı” olarak nitelendirdiler.
Araştırmacılar daha sonra sekiz yeni fareye virüs bulaştırdı. Ardından ötenazi yaptılar ve analiz etmek için dördünden organ seçtiler. Beyin, akciğerler ve gözler dâhil olmak üzere çeşitli organlarda yüksek viral RNA seviyeleri bulundu. Viral yük altıncı günde akciğerlerde azalırken, beyinde arttı.
Bilim insanları, “Bu bulgu, şiddetli beyin enfeksiyonunun farelerde ölümün temel nedeni olabileceğini öne sürüyor” dedi.
Deneyler, pangolin virüsünün GX_P2V(short_3UTR) olarak bilinen mutant bir türü üzerinde yapıldı.
Araştırmacılar, sonuçların virüsün “insanlara yayılma” riskini ortaya koyduğunu söyledi.
Konuyla İlgili Uzmanlar Ne Diyor?
Justin Kinney, ABD’deki Cold Spring Harbor Laboratuvarı Simons Kantitatif Biyoloji Merkezi’nde doçenttir. Makale hakkında şunları söyledi: “Makalede açıklanan araştırma, işlev kazanımı kategorisine girmiyor gibi görünüyor. Çünkü Çin merkezli bilim insanları, virüsü daha patojenik veya bulaşıcı olacak şekilde kasıtlı olarak geliştirmediler.”
Doçent Kinney, The Epoch Times’a e-posta yoluyla “Ancak araştırma hala çok tehlikeli” dedi. “Özellikle makalenin, çalışmanın hangi biyogüvenlik seviyesinde yapıldığını söylememesinden endişe duyuyorum. Çin’deki koronavirüs araştırmaları genellikle hava yoluyla bulaşabilecek potansiyel pandemik patojenlerle çalışmak için yetersiz olan bir biyogüvenlik düzeyinde (BSL-2) yapılıyor.
“Aslında BSL-2’de yapılan koronavirüs araştırması, COVID-19 salgınına neden olmuş olabilir. Çalışma, koronavirüsün şaşırtıcı derecede yüksek patojeniteye sahip olduğunu gösteriyor. Ayrıca yeni koronavirüslerle çalışırken aşırı dikkatli olunması gerektiğinin altını çiziyor.”
İlk COVID-19 vakaları, koronavirüsler üzerinde riskli deneyler yapan bir laboratuvarın yakınında tespit edilmişti. Çin’in Wuhan kentindeki laboratuvarda, bir yarasa koronavirüsünün patojenitesini arttırma deneyleri yapılıyordu. Bu nedenle bazı bilim insanları, COVID-19’a neden olan virüsün, geçmişi ve yıllar sonra bile kökeninin belirlenemediği gerçeği göz önüne alındığında, muhtemelen laboratuvardan kaynaklandığına inanıyor.
Lihua Song, Pekin’de yeni makalenin ortak yazarı ve bir bilim insanıdır. Araştırmacıların deneylerin güvenli olmasını nasıl sağladıklarını ayrıntılarıyla açıklamayı reddetti. Song, The Epoch Times’a e-posta yoluyla “Tüm işlemler doğru ve gerektiği şekilde yapıldı” dedi.
Eleştirmenler, yeni çalışmayı yayınlayan araştırmacılar arasında, bir Çin askeri programında eğitim almış ve askeri laboratuvarda çalışan Yigang Tong’un da bulunduğunu belirtti. Ayrıca ekipte 2023’te Wuhan Viroloji Enstitüsü’nün yönetilmesine yardımcı olan Zheng-Li Shi de var.
Justin Goodman, ABD merkezli kar amacı gütmeyen White Coat Waste Project’in kıdemli başkan yardımcısıdır. Yeni çalışmanın Çin merkezli bilim insanlarının “fareler üzerinde tehlikeli ve ölümcül testler yaptığını gösteren kanıtlara eklendiğini” söyledi.
Goodman, The Epoch Times’a e-posta aracılığıyla şunları söyledi: “ABD’de toplanan vergilerin, yabancı düşmanların hayvanlar üzerinde sorumsuzca çalıştıkları laboratuvarlara gönderilmesi felakete davetiye çıkarıyor. Bu nedenle biz bunu durdurmak için kanun koyucularla birlikte çalışıyoruz.”
Sonuçlar Belirsiz
ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH) yıllardır diğer yabancı ülkelerdeki laboratuvar çalışmalarını finanse etmektedir. Bunlara Çin’de ve Wuhan’da yapılan testler de dâhil.
ABD Kongresi bu hafta bu deneylerden bazılarına odaklanarak Dr. Anthony Fauci’yi sorgulayacak. Dr. Fauci, yıllardır bu çalışmaları finanse etmekten sorumlu NIH ofisinin başkanıdır.
Çin merkezli bilim insanları, akciğerleri insanları daha iyi taklit edecek şekilde geliştirilmiş, genetiği değiştirilmiş farelere hastalık bulaştırdı. Sonuçlar, COVID-19’a neden olan SARS-COV-2 gibi diğer canlı virüslerle karşılaştırılmadı.
Doç. Kinney, bu pangolin koronavirüsü hakkındaki belirsizlikleri dile getirdi. “SARS-CoV-2’den daha tehlikeli olup olmadığı belirsiz. Ayrıca araştırma sonuçlarının kullandıkları spesifik farelerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı da belirsiz” dedi. “Üstelik makale sonuçlarında, insanların bu koronavirüs ile enfekte olması durumunda ne olabileceği hiç net değil.”
Bununla birlikte Kinney, riskli deneylerin bağımsız gözetimini savunan Biosafety Now adlı bir grubun kurulmasına yardımcı oldu.
Dr. Tong ve meslektaşları farelerdeki patolojik değişiklikleri kontrol grubundakilerle karşılaştırdılar. Sonuçta şiddetli inflamasyona dair hiçbir kanıt bulamadılar. Bu sonuçların, Shi’nin pangolin koronavirüsüne ilişkin raporlarının yanı sıra, altın hamsterlar ve başka bir fare türü üzerinde yapılan önceki deneylerle tutarlı olduğunu belirttiler.
Araştırmacılar, koronavirüsün yüksek patojenisitesini daha fazla araştırılması çağrısı yaptılar. Çalışmalarının “SARS-COV-2 ile ilgili koronavirüslerin patojenik mekanizmalarını anlamak için farklı bir alternatif model sunduğunu” söylediler.
Editörün notu: Bu makale Lihua Song’un yorumuyla güncellendi.
Yazan: Zachary Stieber, The Epoch Times
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.