Milletvekili seçilmelerinin ardından “2. Ergenekon” davası kapsamında tutuklu olarak yargılanan ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliyeleri red edilen Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın durumları ile ilgili bir açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Bu karar milletin iradesine vurulmuş bir darbedir” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu 3,5 saat süren MYK (Merkez Yönetim Kurulu) toplantısının ardından yaptığı açıklamada Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal hakkında verilen kararın demokrasiye aykırı olduğunu ve halkın iradesine vurulan bir darbe olduğunu belirtti. Konuşmasında Haberal ve Balbay’ın milletvekili seçilmelerinde hiçbir engel olmadığını, bu kararın Resmi Gazete’de yayınlanmış ve TBMM’ye bildirilmiş olduğunu, bu kararı bildiren organın da YSK olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu: Savcılığa gider başvurursunuz, milletvekili olmanıza hiçbir sakınca olmadığına ilişkin yazı alırsınız, ilgili partiye başvurursunuz, arkasından ilgili parti dosyanızı YSK’ya gönderir. YSK karar alır bunların milletvekili seçimine girmelerinden sakınca yok diye bize bildirir. Sonra halkın iradesine gideriz. Halk kimin milletvekili seçilmesini istiyorsa oyunu kullanır ve onlar kazanırsa yargıya başvururlar, yargı onların kazandıklarına karar verir ve mazbatalarını alırlar. Sonra bunlar TBMM’ye gelir. YSK kararından sonra kesinleşir. Kararlar çıkar, Resmi Gazetede yayınlanır, kesinleşir, isimleri belirtilir. YSK, TBMM’ye bildirir, arkasından da bunlar yasaların öngördüğü şekilde parlamentoya gelirler, yemin töreninde hazır bulunurlar.” dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Şimdi deniyor ki ‘efendim belgeler, deliller toplanamadı. O nedenle biz bunları serbest bırakamıyoruz’. 3 yıldır delilleri toplamak için CHP mi görevliydi? Hangi ülkede, hangi evrensel demokrasinin, hukuk kurallarının geçerli olduğu bir ülkede 3 yıldır insanları içeri atacaksınız? ‘Efendim deliller toplanamadı’ 20 yıl olsa, 20 yıl mı içerde kalacak?”
SÜRECİ SÜKUNETLE TAKİP EDECEĞİZ
Haberal ve Balbay’ın parlamentoda yemin etmeleri gerektiğini ve avukatlarının bir üst mahkeme olan 14. Ağır Ceza mahkemesine de itiraz başvurusu yapacaklarını ve bu süreci sukünetle takip edeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu bu kararın halkın iradesini hiçe saymak olduğunu belirterek: “”Hani halk en büyük güçtü? Bunları başka bir ülkenin halkı mı gelip seçti? Bizim ülkenin halkı seçti. Halkın iradesine saygı gösterecekseniz bu yargı kararı halkın iradesine vurulan bir darbedir bunun bilinmesi lazım. Biz sükunetle itiraz sonucunu bekleyeceğiz ve umuyoruz ki evrensel hukuk galip gelir, bu ülkede yargıçlar da var diyebileceğimiz bir ortam tesis eder. Halkın iradesine saygı duymayan yargı aracılığıyla ben politikayı nasıl dizayn ederim diye yola çıkanların ayıplandığı bir karar ortaya çıkmış olur, arzumuz bu. Hukuk, demokrasi egemen olsun bu ülkede. Yasama organının ne demek olduğu bilinsin bu ülkede. Milletvekilini seçeceksiniz birileri kalkacak evrensel hukuku da, halkın iradesini de hiçe sayarak yok efendim ben böyle karar aldım diyecek. Bu ülkede demokrasi bu kadar ucuzlamadı, kimse kusura bakmasın.” dedi.
Kılıçdaroğlu, ”Özellikle de bunu en iyi bilmesi gereken yargıçların uyması lazım. Bu kararla demokrasi yara almıştır. Oysa bizim görevimiz demokrasiyi yüceltmek, derinleştirmektir. Halkın iradesine saygı duyulan bir demokratik düzeni bu ülkeye getirmektir. Üç kişinin, iki kişinin iradesini kalkıp halkın iradesinin üzerine tesis etmek demokrasi değildir” sözlerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL’E ÇAĞRI
22. Dönem Yasama Yılı açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün uzun tutukluluk sürelerinden şikayetini dile getirmiş olduğuna da değinen Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bu sürece müdahale etmesi gerektiğini ve yapılması gerekenlerin bir an önce yapılması için harekete geçilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu: “Bu ülkenin cumhurbaşkanı dahil AHİM dahil, pek çok hukuk çevresi, aklı başında olan her yurttaş alınan bu karara tepki göstermek zorundadır. Demokrasi, hepimiz için vardır, hukuk hepimiz için vardır. Birileri için demokrasi, birileri için hukuk olmaz. Kararlılıkla sonuna kadar düşüncelerimizi savunacağız, arkadaşlarımız parlamentoya gelecek ve milletvekili olarak özgürce iradelerini yerine getirecekler.” diyerek sözlerine son verdi.