Günlük haberleri izlerken rutin hale gelen haberler vardır. Sık sık çeşitli illerimizde görmeye ve izlemeye alıştığımız haberlerdir bunlar. Bulundukları ilin Adliye Sarayı’nda aralarındaki husumet yargıya taşındığı halde yargının sürecini ya da verdiği hükmü yeterli bulmayanlar, mahkemede karşılaştıkları hasımlarıyla hesaplaşmalarını genelde adliye saraylarının önünde ya da içinde görmeye çalışırlar. Bazen basit bir aile kavgası, bazen istenmeyen sonuçlara yol açan silahlı bıçaklı kavgalar…
Fakat bugün izlediğimiz İstanbul Adliye Sarayı’nın içinde öğle saatlerinde meydana gelen toplam 12 kişinin yaralandığı bıçaklı saldırı şok yarattı. Avrupa’nın en büyük ve modern Adliye Sarayı olan ve güvenlik açısından da en iyisi olduğu iddia edilen binadaki güvenlik zaafiyeti istenmeyen sonuçlara neden oldu. İçinde 93 adet asansörü, 450 adet kapısı, 1 kilometrelik yürüyen merdiveni olan Adliye Sarayı 25 Temmuz 2011’de taşınmıştı.
İstanbul Adliye Sarayı’nın içinde aynı davanın duruşmasını bekleyen taraflar arasında saat 12.00 sıralarında çıkan kavgada 5 kişi yaralandı. 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘basit yaralama’, ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’, ‘mala zarar verme’ suçlarına ilişkin davayı bekleyen sanık ve mağdur taraflar arasında tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. Tarafların mahkemeye gizlice soktukları bıçakların kullanılmasıyla mağdur taraftan olan Rüstem Demir, Zeki Demir, Orkun Demir, Erkan Köroğlu ve Mehmet Etreci çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralılar için Adliye binasına çok sayıda ambulans çağrıldı. Yaralılar ambulansla Okmeydanı, Şişli ve Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanelerine kaldırıldılar.
Kavga sırasında adliye çalışanları ve vatandaşlar korkulu anlar yaşadı. Adliye Sarayı’nda yaşanan güvenlik zafiyeti bununla da bitmedi. Güvenlik güçlerinin dışarı çıkardığı taraflar kavgaya güvenlik güçlerine rağmen Adliye önünde de devam ederek 7 kişinin daha yaralanmasına neden oldular. Polis yaralama olayına karıştıkları tespit edilen 9 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan birinin üzerinden de silah çıktı.
