ABD, Ticari Müzakerelerde Çin’e Baskı Yapacak Tüm İmkanlara Sahip

Washington ve Pekin arasındaki ticari gerilim, iki tarafın yeni gümrük vergileri uygulayarak birbirlerine karşı misilleme yapması nedeniyle yükselmeye devam ediyor. Ancak, Amerikalı uzmanlara göre bu gerginlik Çin’in haksız ticari uygulamalarını, teknoloji hırsızlıklarını ve insan hakları ihlallerini sona erdirmek için eşsiz bir fırsata dönüşebilir.

The Heritage Foundation’ının ekonomisti Stephen Moore’a göre, Amerika Birleşik Devletleri güçlü ekonomik temellere ve dünyadaki en büyük tüketici pazarına sahip. Moore, şu an dünya Amerika’ya imrendiği için Trump yönetimi bunu bir avantaja çevirebilir dedi.

Moore, NTD Televizyonuna yaptığı açıklamada “Herkes ABD’nin tüketici pazarına girmek istiyor o yüzden şu an güçlü bir pozisyondayız” dedi.

ABD’nin ekonomik büyümesi ikinci çeyrekte yüzde 4’e ulaştı. İşsizlik oranı ise 18 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Buna karşılık Japon ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 0,2 oranında küçüldü ve iki yıllık büyüme seyri sona erdi. Avrupa Birliği’nin büyüme oranı da yıllık bazda yüzde 2,4’e geriledi.

Dünya Bankası verilerine göre, küresel büyüme hızının önümüzdeki iki yıl içinde yavaşlaması bekleniyor. Aynı zamanda Çin’in ekonomik büyümesi gerileyen yatırım ve tüketici harcamaları ile yavaşladı. Çin’in artan kurumsal ve kamu borç stoku ekonomik büyüme üzerinde ayrıca bir baskı yaratmakta.

Moore, bu durum ABD için eşsiz bir müzakere ortamı yaratmakta dedi.

Çin ve ABD arasındaki ticari gerilim son birkaç ayda oldukça yükseldi. Pekin Washington’u “ekonomi tarihinin en büyük ticari savaşını” başlatmakla suçladı.

Moore “Bu savaş aslında 10-15 yıldır sürmekte ve biz Çin’e karşı sürekli kaybetmekteyiz” dedi ve ABD’nin artık bu oyunda eşit şartlar istemesinin ve bu yüzden misilleme hakkına sahip olmasının normal olduğunu sözlerine ekledi.

Moore, “Neticede, Donald Trump yüksek değil daha düşük gümrük vergisi istiyor” dedi. “Gerçek bir serbest ticaret ortamı yaratmak için tüm ülkelerin gümrük vergilerini sıfıra indirmelerini istiyor. Fakat şu an bu durumdan çok uzaktayız” dedi.

Çin’in İnsan Hakları İhlali

İnsan hakları savunucuları, devam eden ticaret görüşmelerinin, Çin’deki dini özgürlüğü ve zulmü durdurmak için benzersiz bir imkan yarattığına inanıyor.

Washington Post gazetesinde yayınlanan bir habere göre, ABD Uluslararası İnanç Özgürlüğü Elçisi Sam Brownback, Trump yönetiminin, inanç gruplarına baskı yapan Çinli politikacılara karşı yaptırım uygulamasını istedi. Teklifin bir parçası olarak insan hakları ihlallerine karışan Çinli yetkililerin banka hesaplarının ve diğer varlıklarının dondurulmasını talep etti.

Senatör Marco Rubio, Washington Post’a yaptığı açıklamada, Amerika’nın Çin ile olan ikili görüşmelerinde Çin’in insan hakları sicilini gündeme getirmesi gerektiğini söyledi. “Uygur Müslümanlarına, Hıristiyanlara, Tibetli Budistlere ve Falun Gong uygulayıcılarına karşı ciddi işkenceler yapan bir hükümet, fikri mülkiyet yasalarını sürekli olarak ihlal etmekten veya haksız ticaret uygulaması yapmaktan hiçbir şekilde kaçınmayacaktır” dedi.

Çin’de inanç grupları ve azınlıklar sistematik tutuklamalara, yasadışı hapis, beyin yıkama ve işkenceye maruz kalmaktalar. Fakat bunlar arasında en şok edici olan milyar dolarlık bir endüstriye dönüşen mahkumlardan zorla organ toplama uygulamasıdır.

Çin’deki zorla organ alımı konusunu anlatan “Kanlı Hasat/Soykırım” raporunun yazarları organların esas kaynağının Falun Gong uygulayıcıları olduğunu ve bunun bir soykırıma dönüştüğünü iddia etti.

The Washington Post’a göre Çin’in insan hakları sicili yıllardır eleştiri konusu ancak şimdi Trump bu ticari müzakereleri Çin’e insan hakları konusunda baskı yaparak eşsiz bir fırsata dönüştürebilir.