Bolivya’da Su Dışında Hayatta Kalan Ve Nefes Alma Şeklini Değiştiren Bir Balık Türü Keşfedildi.

Ulusal basında çıkan habere göre, araştırmacı Heinz Arno Drawert tarafından keşfedilen yeni balık türü kendi isteğiyle sudan çıktı, saatlerce dışarıda kaldı ve nefes almaya devam etti.

Araştırmacı Heinz Arno Drawert tarafından Güney Amerika Ülkesi Bolivya’da yeni bir balık türü keşfedildi ve gönüllü olarak sudan çıkma, dışarıda saatler geçirme ve nefes alma şeklini amfibilerinkine benzer bir deriye çevirme yeteneği nedeniyle çok “özel” olarak kabul ediliyor.

Bu tuhaf balık yaklaşık beş santimetreye kadar ulaşıp; gövdesinin yeşilimsi kurşuni renkli noktalardan oluşan bir desene sahip olduğunu belirten Drawert, esas olarak kuyruk olmak üzere yüzgeçlerin gösterişli ve geniş olduğunu ve ” curichis ” olarak bilinen su birikintilerinde veya belirli geçici su ekosistemlerinde yaşadığını ve ” bunların dağın içinde olduğunu ” söyledi.

Drawert; bu balığın temel özelliklerinden biri “ yumurtalarının uyum sağlamasıdır” çünkü çamura gömülü kalırlar ve “ uzun süre ” susuz kalabilirler, çünkü su birikintileri günler veya haftalar içinde kurur ve “yaşayabilirler ” , bu durumda yaklaşık iki ila üç yıla kadar kalabilir. Yumurtaları kuraklığa dayanabiliyor ve yumurtalarını su birikintisinin dibine, çamura veya kire gömüyorlar ve orada bırakıyorlar ve su birikintisi kuruyabiliyor ama yumurtalara hiçbir şey olmuyor” yorumunu yaptı . Drawert, aynı zamanda kendini balık araştırmalarına adamış Killifish Vakfı’nın da bir üyesidir.

Ayrıca Drawert, ‘bu balıkların yetişkin olduklarında ” kendi istekleriyle sudan çıktıklarını ” ve yapraklara ya da bitkilerin üstüne takıldıklarını ve orada birkaç saat kalabildiklerini gözlemledi. Araştırmacı onu bu durumda dört saat boyunca gözlemlemeyi başardığını ve bunun genellikle diğer balıkların varlığından dolayı kendilerini tehdit altında hissettiklerinde olduğunu.’ söyledi.

Araştırmacı Drawert, yeni keşfedilen balık türünün koruma altına alınması gerektiğini vurgulayarak “Son 20 ila 30 yılda bulundukları alanda büyük genişlemeler meydana geldi. Yaşam alanlarının büyük bir kısmı artık mevcut değil, doğal yaşam alanlarının yüzde 60 ila 70’inin yok olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.” dedi. (247NA)