Türkiye’nin gri listeden çıkmasına ilişkin konuşan CHP Genel Başkanı Özel, “Üç yıldır bizi orada tutan ve Türkiye’yi bu utançla yüzleştiren iktidardan başkası değildi” dedi.
CHP’nin İstanbul Planlama Ajansı’nda düzenlediği ve üç gün sürecek “Yurt Dışı Birlikleri İkinci Yüzyıl Vizyon Çalıştay”ı başladı. Çalıştayın ilk günkü programına CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Başkan Yardımcıları İlhan Uzgel ve Ensar Aytekin, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, milletvekilleri ve belediye başkanları katıldı.
Çalıştayda konuşma yapan Özgür Özel, Türkiye’nin gri listeden çıkmasını değerlendirdi. Özer şunları söyledi;
“Bugün gri listeden çıkmakla övünüyoruz. Neredeyse birileri çıkacak ve diyecek ki ‘Eskiler bilmez, gençler bilmez, eskiden gri listedeydik’. Buradan hatırlatalım. Biz gri listeye 2021 yılında girdik. Biz gri listeye bugün son günlerde hızla yapılan bazı kanuni düzenlemeler yapılmadığı için girdik. Biz gri listedeydik, dün çıktık. Bu övünülecek değil çok utanılacak durumun, çok utanılacak üç yılın, AKP’nin bu ülkeye son üç yılda yaşattığı gerçeğidir. Çıktığımız gri listede Burkina Faso var. Yemen var. Suriye var. Mali var. Haiti var. Kongo var. Bulunduğumuz yer zaten pek çok ülkenin bulunduğu bir yerdi de biz oradan bir üst lige filan çıkmadık. Biz utanç verici bir yere düşmüştük, çok gecikmeli olarak ve nihayet ittir kaktır, hatta bir gece önce bakalım siyasi kararla bizi orada tutacaklar mı gibi tuhaf değerlendirmelerle yani özgüveni eksik şekilde, yarım yamalak, Burkina Faso’nun olduğu yerden kurtulduk. Ama üç yıldır bizi orada tutan ve bizi bu utanç ile yüzleştiren bu iktidardan başkası değildi. Bunu görelim ve bunun altını bir kez daha çizelim.”
İmamoğlu da yaptığı konuşmada parti içi rekabet mesajları vererek şu ifadeleri kullandı:
“CHP’nin özellikle Türkiye’nin dönüşüm yolculuğunda verdiğimiz mücadeledeki ilk görev değişime önce kendimizden başlamak zorunda olduğumuzu hatırlamamız. Eksiklerimizi, hatalarımızı, yüzleşmek ve kendimize bu anlamda tabiri caizse çeki düzen vermek zorundayız.
Parti içi rekabetin her koşulda kardeşçe ve aynı zamanda demokratik bir biçimde olmasını sağlamanın şart olduğunu düşünüyorum. Bireysel, kişisel ve özellikle partimizi, bizleri yoran bütün yüklerden kurtulmaya mecbur olduğumuz bir dönemdeyiz.
Rekabet daha iyiye ulaşmanın yoludur. Parti içindeki rekabet, birbiri ile yan yana koşarken çelme takmak değil daha hızlı koşma mücadelesidir. Ayrışma değil bütünleşmenin amacıdır. Partimize yakışmayan tek bir bakışa bile geçit vermemeliyiz.”
İmamoğlu, Türkiye’nin ikinci yüzyılına talip olan partisinin istediği sonucu önümüzdeki ilk genel seçimde almayı umduğunu belirterek sözlerine son verdi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.