Birleşmiş Milletler’in ‘terörizmle mücadele’ gerekçesiyle zorla kamplarda tutulan 1 milyon Uygur Türkü’nün serbest bırakılması çağrısına Çin’den; “Müslümanlara kötü muamele uygulanmıyor, radikal İslam’a karşı eğitim veriliyor.” şeklinde yanıt gelmişti.
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi’ne bağlı İnsan Hakları Bürosu’ndan yapılan açıklamada; “İddia edilenin aksine söz konusu ‘eğitim merkezlerinde’ herhangi bir kötü muamele yapılmadığı” belirtildi.
BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Komitesi önceki günlerde Çin’e “yasadışı yarglama, gözaltı ve tutuklamaları terk etmesi ve bu şartlar altında tutuklananların serbest bırakılması” çağrısında bulunmuştu.
Bölgede yaşayan Uygur Türkleri’nin Çin’in keyfi işkencesine maruz kaldığını ifade eden siyasiler, Donald Trump’a gönderdikleri mektupta; “Müslüman etnik azınlıklar keyfi gözaltı, işkence, ibadetlerinin yerine getirilmesi ve kültüre aleni kısıtlamalar ve günlük hayatlarının tamamı gözetim altında tutuluyor.” ifadelerine yer vermişti.
BBC’nin bir Uygur Türkü ile yaptığı bir röportajda, kampa akrabalarının ziyaretine gittiğinde onların robot gibi olduklarını, sanki bütün hislerini kaybettiklerini söylüyor. Birçoğunu iyi tanıdığını, birlikte yeyip içtiklerini fakat artık normal görünmediklerini anlatıyor.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sorumlusu Michelle Bachelet, BM’nin, Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerinin tutulduğu ve Çin’in eğitim kampı olarak nitelediği toplama kamplarına giriş yollarını aradığını söyledi.
Uygurlar ve Uygur Türkleri, çoğunluğu Çin’e bağlı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Türk halkıdır. Dilleri Türk dillerinden Uygurca’dır. Uygurlar geçmişte Çin ile dostça ilişkiler kurmamış, baskı ve işkence ile birlikte yaşamaya zorlanmıştır.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.