Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, sadece 1 yıl içinde salgınla mücadelede kullanılan maske ve cerrahi eldiven gibi atıkların denizleri istila ettiğini belirterek, “Bu hata hepimizin.” ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, Dünya Su Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, dünyanın, tüm doğal kaynaklarıyla insanlığın ortak mirası olduğunu belirtti.
Bu mirasta kimsenin diğerinden daha fazla pay sahibi olmadığını vurgulayan Emine Erdoğan, tüm canlıların yaşam kaynağı olan suyun, insanlık için eşit miktarda gerekli olduğunu ifade etti.
Kişi başına düşen su miktarının gün geçtikçe azaldığına işaret eden Emine Erdoğan, dünyada milyonlarca insanın su sıkıntısı çektiğini, her gün binlerce kişinin temiz içme suyu bulamadığı için yaşamını kaybettiğini belirtti.
Emine Erdoğan, “Dünyanın birçok yerinde olağan kabul edilen bir bardak temiz su, Afrikalı bir annenin yegane duası olabiliyor. İsraf ettiğimiz her damlanın, yaşam mücadelesi veren insanların hayatını daha da zorlaştırdığını unutmayalım. Üstelik, bu zorlu şartlara maruz kalan, sadece insanlar değil. Su stresi, suyun kirlenmesi ve su alanlarının yok olması, birçok canlının yaşamını tehdit ediyor. Türler kayboluyor.” değerlendirmesini yaptı.
Bilim insanlarının 2050’de okyanusların yeni sakinlerinin balıklar yerine plastik şişeler olacağını söylediğini aktaran Emine Erdoğan, yüzey suları ve yer altı sularının, her gün insan eliyle kirletildiğini kaydetti.
“YERYÜZÜ SULARI, ORMANLAR VE TOPRAK, TÜM CANLILARIN ORTAK YURDUDUR”
Kullanılan kimyasal ve deterjanların sulara karışmasının büyük bir tehdit oluşturduğuna, ekosistemin tahrip olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
“Sadece 1 yıl içinde, salgınla mücadelede kullandığımız maske ve cerrahi eldiven gibi atıklar denizleri istila etmiş durumda. Bu hata hepimizin. Oysa yeryüzü suları, ormanlar ve toprak, tüm canlıların ortak yurdudur ve hepsinin, tabiatta çiğnenemez hakları vardır.
Tüm canlıların karşı karşıya olduğu bu hayati sorunu, bizim adımıza bir başkası çözmeyecek. Beklediğimiz mucize, ancak ve ancak bireysel davranışlarımızı değiştirmekle mümkün olabilir. Sadece bir tişörtün üretiminde 2 bin 720 litre su harcandığını düşünürsek, eşyaları israf etmeden kullanıp geri dönüştürmenin önemi ortaya çıkar. Tek başına bunu bilmek bile bizi harekete geçirmeye yetmez mi?
Gelin, hepimiz bu güzel günde vicdan defterlerimizde yeni bir sayfa açalım. Su kaynaklarını ve çevreyi koruma konusunda üzerimize düşeni yapacağımıza dair bir söz verelim.
Tüm insanlığın, yeryüzü sofrası etrafında buluşmuş tek bir aile olduğunu hiç ama hiç unutmayalım. Attığımız adımların, sürdürdüğümüz yaşam tarzının çevreye dost olup olmadığının muhakemesini yapalım.”
Çocuklara doğa sevgisinin çok erken yaşlarda aşılanması gerektiğini belirten Emine Erdoğan, onlara, ağacı, suyu, toprağı ve tüm hayvanları sevip korumanın, vatan sevgisine dahil olduğunun anlatılmasının önemini vurguladı.
Emine Erdoğan, “En değerli hazinemiz olduğu bilinciyle, ülkemizin doğal kaynaklarını var gücümüzle koruyalım. Temiz suyun, insan hakkı olduğunu unutmayalım. Dünyanın, kurtuluşa doğru adım attığı bir hikayenin kahramanı olalım. Suyun, herkes için erişilebilir olduğu bir dünya temennisiyle Dünya Su Günü’nü kutluyorum.” ifadelerine yer verdi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.