Forbes, Çin’de Zorla Organ Toplandığını Bildiriyor
Forbes, 21 Mart 2019 tarihinde Ewelina U. Ochab tarafından hazırlanan “Çin’de Zorla Organ Toplama Hakkındaki Gerçeğin Altında Ezilecek miyiz?” başlıklı bir makale yayınladı.
Forbes makalesi, Büyük İnsan Hakları İhlallerine İlişkin Gerçekleri Bilme Hakkı ve Mağdurların İtibarlarının İadesi için, BM Uluslararası İnsan Hakları Gününden bahsederek başlıyor.
Yazar, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) devlet onaylı, yaşayan inanç mahkûmlarından zorla organ toplama işlemlerini anlatarak devam ediyor. “Son yıllarda birkaç araştırmacı (avukatlar ve müfettişler de dâhil) Çin’de zorla organ toplanması; yani bireylerden, izinleri dışında organ alımı yasadışı uygulaması sorununu gündeme getirdi.”
Makale, “Çin buna itiraz etse de, Çin’de her biri yasaya uygun olarak yılda yaklaşık 10.000 organ nakli yapılıyor. Araştırmacılar bu sayının gerçeklerden uzak olduğunu iddia ediyorlar. Gerçekte, araştırmacılar bu tür nakillerin sayısının yılda 60.000 ila 100.000 arasında olduğunu ve Çin’in resmi tahminlerinden önemli ölçüde daha yüksek olduğunu bildiriyorlar” diye devam ediyor.
Suçun failleri, cerrahlar, hapishane yetkilileri ve askeri yetkililerle işbirliği içinde hareket eden ÇKP yetkilileridir.
Araştırmacılar, organların çoğunun, Falun Gong, Tibetli Budistler, Uygurlar ve Hristiyanlar da dâhil olmak üzere, inanç mahkûmlarından, yasadışı olarak zorla organ toplama yoluyla elde edildiğini buldular.
İnanç mahkûmları organlarının zorla alınmasından dolayı ölüyor ya da daha doğrusu bu işlem sırasında öldürülüyorlar.
Zorla Organ Toplama Konusu, Pek Çok Ülkede Dikkat Çekiyor
Raporda, zorla organ toplama konusunun Avrupa Parlamentosu, ABD, Kanada, İngiltere ve diğer birçok ülkede dikkat çektiği belirtiliyor. En önemli zorluklardan biri, zorla organ çıkarma mağdurları öldükten sonra yakıldığı için, delil yetersizliğidir.
Raporda ayrıca, bağımsız bir halk mahkemesi olan Çin Mahkemesi’nin, Çin’deki zorla organ toplama konusunu soruşturmaya başladığı belirtildi. Mahkeme, uygulama hakkında önemli bilgiler sağlayan birkaç tanıktan haber aldı.
Şahit ve Kanıt Arayışı
Çin’de birkaç yıl boyunca hapsedilmiş ve işkence görmüş bir kadın Falun Gong uygulayıcısı, “Her Falun Gong uygulayıcısına bir tıbbi muayene ve kan testi yapıldı. Zihinsel sorunları olanlar bile bu uygulamadan muaf tutulmadı” dedi.
“Diğer, Falun Gong uygulayıcısı olmayan mahkûmlar bundan geçmek zorunda değildi. O zaman tıbbi kontrollerin sağlığımız için olmadığını zaten biliyordum. Testlerden sonra bazı uygulayıcıların ortadan kaybolduğunu fark ettim. Nereye gittiklerini bilmiyordum… Transfer edilen uygulayıcılardan hiçbir haber alamadım.”
“ÇKP’nin yaşayan Falun Gong uygulayıcılarının organlarını topladığını duyduktan sonra bu tıbbi testlerin sebebini anladım. Sonra ne büyük bir aldatmaya uğradığımızı anladım.”
Makalenin devamında bu açıklamanın tek olmadığı ve diğer Falun Gong uygulayıcılarının da benzer tıbbi muayenelere şahit olduğu söyleniyor.
Çin Mahkemesi, daha fazla tanık ve kanıt arıyor ve nihai kararını Haziran ayında duyurmayı planlıyor.
Makalede, İngiliz Parlamenterlerin de konuyla ilgili bilgilere dayanarak adımlar attığı ve İngiltere hükumetini harekete geçerek konuyu soruşturmaya davet ettiği belirtiliyor.
“Çin Mahkemesi ve İngiltere Parlamento Üyeleri tarafından yapılan çalışmaların, Çin’deki inanç mahkûmlarının durumuna daha fazla ışık tutabileceği ve mağdurların anılarını bu şekilde onurlandırması” ümit ediliyor.
Makale, “… mağdurların saygınlığı için, geçmişte ve gelecekte, bunun gibi büyük insan hakları ihlallerini durdurma hedefiyle, gerçeğin peşinde olmalı ve araştırmalıyız” diyerek sona eriyor.
Kaynak: tr.Minghui.org
Çeviren: Hatice Atmaca
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.