Halkın hemen hemen tümü çadır kent veya konteynır kentlerde yaşıyor

Kaynak: TTB twitter hesabı

”Binlerce yıllık geçmişe sahip, farklı kültürlere -dinlere ev sahipliği yapan “Doğunun Kraliçesi” olarak anılan Antakya’nın depremlerle olan ilişkisi bilinmeyen bir süreç değil…”

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirlerde, bölgedeki son durumla ilgili (TTB)Türk Tabipleri Birliği , sağlık, geçici barınma koşulları, enkaz kaldırma işlemleri, inşaat çalışmaları ve eğitim durumunu içeren, “TTB 21 Nisan 2023 Hatay Hızlı Değerlendirme Raporu” nu yayınlandı. TTB’nin 21/04/2023 tarihli raporundaki değerlendirmeler:

”Bölgedeki sağlık yapılanması, sürdürülebilirliği, tespit edilen sorunlar ve olası çözüm önerilerini içeren bu rapor; aynı zamanda sağlık hizmeti sunmaya çalışan sağlık personelinin yaşadığı mağduriyeti de ortaya koymaya çalışmıştır.

Ama asıl sorun düzensiz diye adlandırılan ve kimisi belediyeler ve gönüllü kuruluşlar tarafından oluşturulmuş kontrolsüz çadır kentlerde. Bir yönetici otoritenin olmadığı, değişik etnik kökenli insanların yaşadığı bu yerleşkelerde hijyen son derece bozuk, kullanma ve içme suyu bulmak zor, tuvaletler ise çok kötü durumda. Sağlık hizmeti ise neredeyse hiç yok. Yerel belediyenin getirdiği tankerlerle taşınan suyun kullanıldığı ve yine belediye, AFAD ve gönüllü kuruluşların sağladığı yemeklerle açlığın giderilmeye çalışıldığı günlük hayatta kalma mücadelesi gibi adeta.

Evini terk etmek istemeyen (ağır hasarlı veya girmeye cesareti yok ama hırsızlara karşı da tedbir alma ihtiyacı duyan ya da yetkililerin gelip evi hakkında rapor vermesini bekleyen) ve bahçesine veya bulabildiği boş alana çadırını kurmuş olan insanlar mevcut. AFAD’ın yer gösterdiği halde gitmediği için su, yemek, tuvalet, banyo, hijyen gibi her tür temel ihtiyacın kişinin kendisi tarafından karşılandığı düzensiz yerleşkeler mevcut. Öbekler halinde ve kent geneline yayılmış bu çadır yerleşkeleri tamamen kaderine terk edilmiş durumda.

Hatay depreminde ölen sağlık çalışan sayısının 100’ü hekim olmak üzere 220 civarında olduğu belirtildi (Kaynak yetkili bir kişi ancak gayrı resmi rakamlar). Vefat eden hekim sayısı Hatay Tabip Odası tarafından ismi tespit edilebilen 65 kişi olarak açıklandı. Bir hekiminde kayıp olduğu söylendi. Bu nedenle hizmet verilebilen ASM’lerde bölgenin hekimleri bir araya gelerek nöbetleşe bir şekilde hizmetleri yürütmeye çalışıyorlar. Ancak hasta bilgilerinin çoğu bilgisayar sisteminde olduğu ve internet altyapısı olmadığı için verimli yürütmekte zorlanıyorlar. MERNİS’e ulaşmakta zorluk çekiyorlar. Birçoğunun e-imza dungle‘ı kaybolduğu için yenisinin çıkarılması ve aktive edilmesi problem olmuş. MERNİS sisteminde kendilerine bağlı nüfus sayısının, gebelerin durumunun, çocuk ve bebeklerin sayısının en son aşı durumlarının bilgisi birçok ASM hekiminde belirsizliğini koruyor.

Tam bir kaos hakim ne yazık ki. Hangi çadır yerleşkesine giderseniz bu sorunlardan dert yanıyorlar. Özellikle düzensiz yerleşkelerde bit ve uyuz salgını, gastroenteritler yaygın. Yazın sıcaklığın artması ile birlikte bu hastalıkların daha da yaygınlaşması kaçınılmaz. Kronik hastalar ise ya yakınlarının veya TTB gibi gönüllü örgütlerin ona ulaşması ile sorunlarına palyatif çareler bulabiliyorlar. AFAD yerleşkelerinde nispeten düzen sağlanmış olsa da birinci basamak sağlık hizmetini haftada 1-2 kez birkaç saatliğine gelen gezici sağlık ekipleri ile yürütüyorlar. Acil vakalar en yakın sahra hastanesine naklediliyor (tabi araç bulunabilirse). Atıkların yok edilmesi, çöplerin toplanması büyük problem. Kanalizasyonlar yetersiz bazı alanlarda açıktan akıyor, bazı yerlerde ise fosseptikler taşmış durumda. Yerel belediye çalışan sayısı ve araçlarını yetersiz olarak değerlendirdik, ancak bunda orada bulunduğumuz sürenin bayram günlerini de kapsadığını unutmamak gerekir.”
Raporda TTB Kısa, orta ve uzun vadeli çözümler önerilerini kısa- orta ve uzun vade önerileri başlığı altında belirtmiştir.

Kaynak: TTB twitter hesabı

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.