İnanması Zor Ama Gerçek: Müzik İyileştirir mi?

Müzik geçmişte sağlıklı kalmak adına tedavi için kullanıldı.

Lea’nın videoları genlikle sadece Çin’in önemli bir rol oynadığı uluslararası politikaya odaklıydı, fakat bugün çok farklı bir konu seçiyor: Müzik!

“Bu fikir Noel’den hemen önce federal hükümetin bir basın açıklamasıyla karşılaştığımda aklıma geldi. Son federal ve eyalet yönetiminin ‘Corona virüsüne karşı önlemlerin sıkılaştırılması’ kararına ilişkin bir açıklamaydı. Basın açıklamasında, kültürel kurumların açık kalabileceği belirtiliyor. Sonuç olarak, en azından opera ve konser salonları, tiyatrolar ve sinemalar, geçen yılki kısıtlamalarda olduğu gibi tekrar kapanmak zorunda kalmayacak.
Bu iyi haberdi. Bugünlerde, bizi mutlu eden, bir şeyler bulmak o kadar kolay değil!”


“Son günlerde hangi haber sitesine baksam, Almanya’dan ABD veya Çin’e kadar, her yerde Omikron varyantı nedeniyle kısıtlamaların sıkılaştırıldığına haberler var. Çin’de, yaklaşık 13 milyon nüfusuyla “Terracotta Ordusu Şehri”nin eyalet başkenti Xi’Anbile, katı sıfır-Covid politikası nedeniyle sert karantinaya girdi. İnsanların artık alışverişe gitmesine izin verilmiyor, ancak sayısız kez test edilmek üzere gece gündüz uzun kuyruklarda beklemeleri gerekiyor ve dünyamız belirgin bir şekilde hastalıklı hale geldi.”

Lea sözlerine şöyle devam ediyor:


“Birçok insan doğrudan Corona virüsünden değil; korku, yalnızlık ve depresyondan muzdarip, öyle değil mi? Peki, bize ne yardımcı olabilir? İlaç tedavisi mi? Corona için etkili ilaçlar hala bekleniyor. Her zaman yardımcı olan şey ise, güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak. Ancak güçlü bir bağışıklık sistemi için etkili faktörler neler? Bunların listesi çok uzun olabilir. Ama bugünün videosunu yapmak için bana gerçekten ilham veren şey, federal hükümetin basın açıklamasındaki bir cümleydi. Şöyle diyor: “Kültürel etkinliklerin, boş zaman etkinlikleri ile eşit tutulmaması konusunda fikir birliğine varıldı. ” Yani, belli ki konsere gitmenin spor salonuna gitmekle aynı şey olduğuna dair bir görüş vardı. Böyle bir tartışma, müzik gibi kültürün işlevi hakkında düşünmemizi sağlıyor.

Antik Çin’de müzik ne işe yarardı? Şifa için kullanılırdı ve bugünün videosunda bunun hakkında konuşacağız.
Çince yazı karakteri sistemi, Çin kültürünün temel taşlarından biridir veher karakterin bir anlamı olduğu gibi, bir karakterin her bir bileşeninin de benzer şekilde kendi anlamı vardır. Müzik için Çince karakter böyle görünüyor. Bu karakter dört bölümden oluşuyor. Sol üstteki ve sağdaki iki parça, ‘ipek iplikleri’ temsil eder. Antik Çin’de, müzik aletlerinin telleri genellikle ipek iplikten yapılırdı. Sığır sinirinden yapılanlar da vardı. Orta kısım beyaz rengin bir işaretidir.


Beş Element teorisine göre, beyaz renk metalle ilişkilidir. Aynı zamanda, bu kısım bir mızrap şeklinde görünüyor – yani tellere vurmak için kullanılan küçük plakaya. Aşağıdaki işaret ahşap anlamına gelir. Burada enstrümanı taşıyan standı sembolize ediyor.” (yukarıdaki video içeriğinden kastedilen işaretleri izleyebilirsiniz.)


“Çin geleneğine göre, bu karakter Sarı İmparator ile yakından ilişkilidir.Sarı İmparator, yaklaşık 4600 yıl önce Sarı Nehir yakınında yaşayan Çin’in efsanevi hükümdarlarından biriydi. Efsaneye göre; Sarı İmparator, kendisi ve askerleri Chi You adlı bir kabile lideriyle savaşa girdiğinde 80 büyük davul yapılmasını emretti. Chi You bronz başlı bir canavardı ve 81 boynuzlu ve dört gözlü erkek kardeşi vardı. 80 davul özel bir deri ile kaplandı. Aynı anda vurulduklarında, patlayan gök gürültüsügibi gürültü çıkarıyordu. Birçok canavar bayıldı ve Sarı imparator savaşı kazandı. Fakat, askerlerinin çoğu da yaralandı.


Daha sonra özel bir müzik aleti yapılmasını emretti; ahşap bir standın üzerine bronz bir çan. Tel görevi görmek için, çanın her iki tarafına ipek iplikler gerildi. Askerleri bu enstrümanın müziğiyle iyileşti.


Bu hikayeye dayanarak, Sarı İmparator hükümdarlığında bir tarihçi olan Cangjie, müzik karakterini icat etti. Bu karakter aynı zamanda mutluluk demektir. Yani Çin’de müziğin asıl işlevi iyileşmekti ve müzik ve şifa arasındaki bağlantı, tıp için olan karakter ile de açıkça gösterilmiştir. Bu karakterin alt kısmını zaten biliyoruz. Bu, müziğin karakteri.Müziğin üzerindeki çizgiler çimenleri simgeler. Buradaki ‘çimen’, şifalı otlar anlamına gelir.


Antik çağda en iyi doktorlar hastalarını müzikle tedavi ederlerdi. Çin tıbbının en eski temel kitabı olan “Sarı İmparator’un İç Hastalıkları Kitabı”nda müzik terapisinin temel ilkeleri açıklanmıştır. Böyle bir terapinin temeli, Beş Element Teorisi veya değişimin beş aşaması kavramıdır. Beş ana element metal, tahta, su, ateş ve toprak, doğanın temel kuvvetleri olarak kabul edilir ve birbirleriyle dinamik etkileşim içindeler.”


“Bu beş ana element, insan vücudu da dahil olmak üzere yeryüzünde var olan her şeyde bulunur. Beş, Çin kültüründe özel bir sayıdır. Her elimizde beş parmak ve her ayağımızda beş ayakparmağımız var ve insanın beş duyusu vardır: görme, koku alma, tatma, dokunma ve işitme, dolayısıyla beş duyu organı: gözler, burun, dil, deri ve kulaklar. Çin tıbbına göre, insan vücudunda beş yin organı vardır: kalp, karaciğer, akciğerler, böbrekler ve dalak. Bunların her biri beş elementten birine karşılık gelir. Örneğin, kalp ateş elementi, dalak ve mide toprak elementi ile ilişkilidir. Vücuttaki bir organ veya meridyen çok güçlü veya çok zayıf olduğunda, vücudun dengesibozulur ve kişi hastalanır.


Antik Çin’deki doktorlar, hastaların sinirlerini yatıştırmak için, zihinlerini ve bedenlerini uyumlu bir hale getirmek için müziği kullandılar. Bu nasıl çalışıyor? Bir frekans aracılıyla, ona göre rezonans üretiyor. Filmlerde veya gerçek hayatta bir Geleneksel Çin Tıbbı doktorunun nasıl teşhis koyduğunu görmüş olabilirsiniz. Onlar, nabzı hissetmek için parmaklarını hastanın ana arteri boyunca her iki bilek üzerinde farklı pozisyonlara yerleştirir. Nabız, kalbin attığı frekanstır vekişinin fiziksel durumunu gösterir.”


“Çin ses sistemi beş tona dayanmaktadır: Gong, Shang, Jue, Zhi ve Yu. Bunların her birinin kendi frekansı vardır. Vücudumuzdaki her meridyen de kendi frekansına sahiptir. Gong tonu dalağın rezonansa girmesine neden olurken, Shang tonu akciğerlere karşılıkgelir. Seslerin frekansları ile vücut dengeye getirilir. Antik Çin’de müzik şifa dışında ne için kullanılmıştır?


Şaşırmayın! Gelecek ile ilgili, tahminlerde bulunmak için de kullanılmıştır. Bugün buna prognoz diyoruz. Tang Hanedanlığı’ndan Çin İmparatoru Xuanzong büyük bir müzik aşığıydı. İmparatorluk sarayındaki şenlikli bir ziyafette, “Liang Zhou” adlı yeni bir müzikparçası çaldı ve Prenslerden biri olan Ningwang hariç, tüm misafirler onun güzel melodisine hayran kaldı. Ningwang’ın sessizliği İmparatorun dikkatini çekmişti.


Ona müzik hakkında ne düşündüğünü sordu. Ningwang cevap verdi: “Melodi güzel, ama daima bir müzik parçasının her zaman Gong tonuyla başlayıp Shang tonuyla bitmesi gerektiğini duydum. Ancak bu parça en başından itibaren Gong tonundan saptı. Her şeyin bir düzeni olmalı ve seslerin tüm düzeni bana çok karışık geldi. Gong tonu İmparatoru, Shang tonu ise özneyi temsil eder. Bu parçada Gong tonu eksikse ve Shang tonunu kontrol altında tutacak hiçbir şey yoksa, korkarım ki bu müzik parçası kötü bir alamet olabilir – bir isyan alameti olabilir.”


Gerçekten de, birkaç yıl sonra, yüksek rütbeli bir general, İmparatora karşı bir isyan başlattı. Adını liderlerinden alan bu “An-Lushan İsyanı”, 755 yılında Çin’in büyük bir bölümünü sarstı. Bir yıl sonra general, imparatorluk şehri Chang’an’ı işgal etti. Chan’an aslında, “Terracotta Ordusu Şehri” olarak bilinen bugünkü Xi’an şehridir. 756 yılının sonunda, İmparator Xuanzong tahttan çekilmek zorunda kaldı.

Çin ses sisteminin beş tonu beş elemente karşılık gelir. Ve beş element teorisi, evrenimizde dinamik dönüşüm süreçlerinin gerçekleştiği yasaları temsil eder. Beş element öğretisine hakim olmak, kişinin daha iyi bir bakış açısı veya öngörü kazanmasına yardımcı olur. Tarih bize müziğin sadece müzik olmadığını da gösteriyor. Her müziğin olumlu etkileri yoktur. Farklı müzikler dinleyiciler üzerinde farklı etkilere sahiptir.

Japon araştırmacı Masaru Emoto, su kristalleri üzerindeki titreşimleri ve akustik etkileri incelemek için yıllarını harcadı. Hem kelimelerin hem de müziğin doğasının suya yansıdığını fark etti. Böylece, “aşk” gibi sözcükleri konuşurken suda, eşit, güzel şekillendirilmiş altıgen kristaller oluştu. Su ile “Nefret” gibi kelimelerle konuşurken, kaotik, şekilsiz kristal yapılar oluştu. Benzer şekilde uyumsuz ve kaotik olan kristalşekiller, Ağır Metal veya Hard Rock müziğinin akustik etkisinden sonra da ortaya çıktı. Buna karşılık, klasik müziğin seslendirilmesinden sonra kristal yapılar, Mozart’ın ya da Bach’ın müziği gibi, tıpkı sevgi dolu sözlerin etkisindeki kadar berrak, güzel ve mükemmeldi. İyi müzik sadece neşe getirmekle kalmaz, aynı zamanda iyi birbağışıklık sistemi sağlamanın da en iyi yoludur.

Antik Çin’de insanlar üzerinde olumlu etkisi olan müzik parçalarına “Erdemin Sesleri” denirdi. İstisnasız, antik Çin’in en iyi bestecileri, Beş Element Teorisi’nde uzmanlardı. Bugün hala geleneksel Çin kültürü hakkında engin bilgiye sahip olan ve müzik yazabilen Çinli sanatçılar var mı? Sadece Çinli dinleyicilere ilham vermekle kalmayıp, aynı zamanda farklı uluslardan insanların kalplerine de dokunabilen?


Geçenlerde Çinli bir doktorla yapılan bir röportajı okudum. California’dan Jason Liu, müzik terapisinde uzmanlaşmış. Müziğin insanların kaygı ve depresyonun üstesinden gelmesine nasıl yardımcı olabileceğinden bahsetti. Shen Yun Gösteri Sanatları Topluluğu tarafından düzenlenen bir gösteriye katılmasıyla ilgili kendi deneyimini anlattı. Sanki tüm meridyenleri bir anda açılmış gibi, vücudunda dolaşan güçlü bir enerji hissettiğini söyledi. Gösteriden sonra tiyatrodan çıktığında kendini 20 yaşında gibi hissettiğini belirtti! Bu Çinli doktorla benzer deneyimlerim oldu ve bu duyguyu biliyorum.


Her yıl, Shen Yun turneye çıktığında, gösterilerine katılırım. Birkaç gün içinde, 07 Ocak’ta yeni prodüksiyonun Almanya prömiyeri Köln Musical Dome’de gerçekleşecek. Haziran ayına kadar Almanya’da çok sayıda gösteri yapılacak.”


Shen Yun’ü izlemenizi içtenlikle tavsiye ederim! Linki daha sonra bilgi kutusuna ekleyeceğim.
İki saat boyunca bambaşka bir dünyaya sürüklenecek ve sonrasında kendinizi enerji doluhissedeceksiniz.
Bugünlük bu kadar. Umarım bu kültürel içerikli konuyu beğenmişsinizdir.

Lea’nın Görüşü YouTube kanalından derlenmiştir.

Çeviri: Derin Tunçdoğan

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.