Kadın Yüreğinden Depremzede Çocuklar için Sanatsal Bir İleri Dönüşümcü İyilik Projesi: Yarım Kalmayacak
İstanbul, Mersin, Aydın ve Kıbrıs’tan yüreği iyilik için çarpan dört kadın depremde ailelerini ve uzuvlarını kaybeden çocuklara rehabilitasyon hizmeti veren Çocuk İyilik Merkezi’ne sanatla destek olmak için “Yarım Kalmayacak” projesini hayata geçirdi.
6 Şubat depremleri tüm Türkiye’nin yüreğinde ve zihninde ciddi yaralar açtı. Resmi rakamlara göre 50.000 üzerinde insan hayatını kaybetti ve 35.000’nin üzerinde bina yıkıldı. Depremi yaşayan pek çok insan da hayatta kalmayı başarmış olsalar bile en yakınlarını kaybetti.
Elbette depremin dehşetini en çok çocuklar yaşadı. Pek çoğu hayatlarını kaybederken, pek çoğu da yaşama tutunmayı ve hayatta kalmayı başardı. Ama bu çocuklardan bazıları var ki onlar gerçekten çok zorlu bir süreçten geçti. Bu çocukların bazıları enkazların altında hayatlarını kaybeden ailelerinin yanında kurtarılmayı beklerken uzuvlarını kaybeden çocuklardı. Bu çocuklar depremden sonra en çok rehabilitasyona ihtiyaç duyanlardı.
Bu çocukların durumlarına duyarsız kalmayan ulusal ve uluslararası tıp derneklerinin ve çocuk doktorlarının iş birliğiyle bir yardım kampanyası başlatıldı. Projeye ilgi kısa zamanda çığ gibi büyüdü. Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel’in projeyi sahiplenmesi ile de bu çalışma Çocuk İyilik Merkezi projesine dönüştü. Prof. Dr. Tuncel proje için Çukurova Üniversitesi kampüsü içerisinde bir alan tahsis etti ve Hüsnü Özyeğin Vakfı’nın destekleriyle inşa edilen merkez ile Çocuk İyilik Merkezi vücut buldu. Çocuk İyilik Merkezi 6 Şubat depremlerinden etkilenmiş, 21 yaşından gün almamış tüm çocukların ve gençlerin ihtiyaç duyduğu bütüncül bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini ücretsiz olarak sağlamaya başladı.
İyiliğin bir araya getirdiği dört kadın ve Yarım Kalmayacak Projesi
Yarım Kalmayacak Projesi’nin temelleri ise Kıbrıs’ta atıldı. Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği’nin (GİKAD), düzediği İş’te Kadınlar lll. Zirvesi’ne Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meryem Tuncel de katıldı. Prof. Dr. Tuncel burada 500’e yakın katılımcıya Çocuk İyilik Merkezi’ni bir video eşliğinde anlattı. Katılımcılar arasında olan Gazeteci ve Televizyoncu Belkıs Aktürk, depremzede Emine’nin protez ayakla üniversite sınavına giriş hikayesini gözlerinde yaşlarla dinlerken Girişimci İş Kadınları Derneği (GİŞKAD) Başkanı Mürüvvet Beydağı ve Aydın’dan İş Kadını Özlem Nimet Erkul’la bir anda göz göze geldi. Aktürk bu anı şöyle anlatıyor; “Depremde bir bacağını kaybeden Emine’nin, ‘Ayağımı taktım. Üniversite sınavına yürüyerek girdim. Bunun için çok mutluyum.’ sözleri beni çok duygulandırdı. O anları yaşlı gözlerle izlerken Girişimci İş Kadınlar Derneği (GİŞKAD) Başkanı Mürüvvet Beydağı ve Aydın’dan İş Kadını Özlem Nimet Erkul’la göz göze geldik ve sanki telepatik olarak kalpten bir anlaşma yaptık. O an üçümüz sessiz bir şekilde anlaşmıştık ve sanki Çocuk İyilik Merkezi için bir şeyler yapmaya o an karar vermiştik.”
Daha sonra bu üçlü neler yapabileceklerini konuşmak için bir kafeye gitti. Aktürk orada daha önceden tanıdığı ileri dönüşüm sanatçısı Sema Özdemir Akbel ile tesadüf ötesi bir şekilde karşılaştı ve Akbel’i de yanlarına alarak konu ile ilgili konuşmaya başladılar. Çocuk İyilik Merkezi’ni hem Türkiye çapında daha çok duyurmak hem de merkeze destek olmak istiyorlardı. Tasarladıkları proje için kafenin duvarında gömülüymüş gibi görünen ama yarım izlenimi veren bisikletten ilham alarak “Yarım Kalmayacak” projesini kurgulamaya başladılar. Bu bisikletin altında poz vererek projeye start verdiler. Aktürk o anı şöyle aktarıyor; “ O bisiklete baktığımız zaman bisiklet hiç yarımmış gibi bir his yaratmıyordu. Biz de aynı şekilde bu uzuvlarını kaybeden çocukların kendilerini yarım hissetmeyeceklerini söyledik. Ne hayalleri, ne hayatları yarım kalmayacak dedik. Proje kapsamında 6 Şubat depreminden etkilenen 6 çocuk için 6 eser yaratarak bu çocukların ihtiyacı olan 9 protezi almayı kararlaştırdık. Proje böyle başladı.”
Projenin uygulanması konusunda önce toplantılara on-line olarak devam ettiler. Daha sonra ilk temaslarını Mersin’de GİŞKAD Başkanı Mürüvvet Beydağı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirdiler. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde (MTOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli`yi ve MTOSB heyetini ziyaret ettiler ve burada projelerini aktardılar. Mersin’de RMA Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Avunduk, Sanatçı Sema Özdemir Akbel için kendi fabrikasından malzeme temin etmeyi ve istediği yere teslim etmeyi teklif edince projenin Mersin ayağı kurulmuş oldu.
Daha sonra iş Kadını Özlem Nimet Erkul proje ekibini Aydın’a davet etti ve ekip Aydın’da üst düzey temaslarda bulundu. Aydın’da HAUS Santrifuj Teknolojileri firması sahibi Hakkı Gözlüklü ve kız kardeşi Özden Gözlüklü Saka bu projeye destek vermek istediklerini belirtti. Barış Kırtasiye’nin sahibesi İş Kadını Nurgül Çılgın da süreç boyunca desteklerini esirgemedi. Sema Özdemir Akbel’e hem fabrikada çalışma olanağı hem de istediği atık malzemeleri sundular. Böylece projenin hazırlık aşaması tamamlandı ve eserlerin ilk sergilenmesi 1 Şubat 2024 tarihinde HAUS Santrifuj Teknolojileri fabrikası olarak ayarlandı.
Çocuklar için sanat devrede
Eserlerin yaratım sürecinde ileri dönüşüm sanatçısı Akbel HAUS Santrifuj Teknolojileri fabrikasında çalışmaya başladı. Burada atık ve geri dönüştürülebilir malzemeleri kullanarak ileri dönüşüm sanat eserleri tasarladı. Eserlerin yaratım sürecinde fabrikada çalışan işçiler ile birlikte çalışan Akbel çalışırken fabrikanın isçilerini de eserlerin yaratım sürecinde aktif olarak dahil etti. Erkek işçilerin yanı sıra kadın kaynak işçileri malzemelerin kaynak işlerini yapıp eserlerin ortaya çıkmasına destek oldu.
Akbel ise eserlerin yaratım sürecini şu sözlerle aktardı; “Ben sanayi atıkları ile çalışıyorum. Müthiş keyifli bir şey. Bugüne kadar Bodrum, Tuzla ve Gaziantep gibi pek çok belediyenin davetlisi olarak pek çok yere gittim ve buralarda belediyelerin atıkları ile çalışarak pek çok eser ortaya çıkardım. Bana sunulan malzemeler ne olursa onlarla çalışıyorum. Zaten bu malzemelere baktığım zaman bitmiş halini görüyorum. Bu çok ilginç bir şey, sanki geleceği görmek gibi. Ben bu malzemelere ruh kattığıma inanıyorum. Ayağınızla öteye itmeye üşendiğiniz şeyleri salonunuza asacak hale getiriyorum. Bu projeyi ortaya çıkardığımız zaman da çok heyecanlandım. Proje için çalışma sürecinde de zorlu bir çalışma olmasına rağmen hiç yorgunluk hissetmedim. Zaten projede 6 çocuk için 6 eser ortaya çıkarmayı planlamıştık ama 24 parça ortaya çıktı. Böyle bir projenin bir parçası olmaktan son derece mutluluk duyuyorum.”
Proje hedefinden fazlasına ulaştı
`Eserlerin ilk sergilenmesi ve satışı 1 Şubat tarihinde HAUS Santrifuj Teknolojileri fabrikasında gerçekleşti. İkinci sergileme ise 3 Şubat’ta Mersin’de Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleşti. Daha sonra eserler Çukurova Üniversitesi’nde gerçekleştirilen 6 Şubat depremini anma programında Ampute A Milli Futbol Takımı teknik direktörü, yöneticileri ve oyuncularının da katılımıyla sergilendi. Son olarak 15 – 17 Şubat tarihleri arasında Adana’da uluslararası katılım ile gerçekleştirilen REWA Anatolia Fuarı’nda plastik ve geri dönüşüm sektöründe faaliyet gösteren firma ve iş insanları ile buluştu. Bu sergilemelerde Akbel’in ortaya çıkardığı pek çok eser yeni sahipleri ile buluştu.
Belkıs Aktürk geldikleri noktayı şöyle aktardı; “Biz 6 Şubat, 6 çocuk, 6 eser diyerek 6’lı bir sürece çıktık. 6 çocuğun 9 proteze ihtiyacı vardı. 6 eser diye yola çıktık ama sonuçta 24 eser ortaya çıktı ve bu eserlerin her biri de kendi içerisinde bir sisteme ve düzene girdi. Önce Aydın, sonra Mersin ve daha sonra Çocuk İyilik Merkezi’nde eserleri sergiledik. En son olarak da Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’ın daveti ile kalktık İstanbul’dan REWA Anatolia’ya geldik. Bu süreçte sadece finansal kaynak yaratmadık aynı zamanda da çocukların hayallerine ulaşması için de çalıştık. Çocuklarımızdan bazıları futbolcu, bazıları kendi deyimleriyle ‘Yüzmeci’ olmak istiyorlardı. Bu yüzden Ampute Milli Futbol Takımı’na, Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’na (TESYEV), Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne ulaştık. Çocukların bu şekilde hayallerine ulaşmaları için de çalıştık. Hepimiz çok canla başla çalıştık. Sema Hanım da gece gündüz demeden bu eserleri ortaya çıkarmak için çok çalıştı. Projemizin hedefinden fazlasına ulaştı ama amacımıza ulaştık diyemeyiz çünkü çocukların protezlerinin onların büyüme süreçlerinde de yenilenmesi gerekiyor. Bu yüzden bu tür projelerin devamının da gelmesi gerekiyor. Çocuklar büyüyor, büyüyecek. Hayalleri de büyüyecek ve Çocuk İyilik Merkezi onların yanında olacak. Bu nedenle destekler her daim önemli ve gerekli. “
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.