Kılıçdaroğlu, Habertürk’te Serap Belet ve Kürşat Oğuz’un yaptığı ‘Olaylar ve Görüşler’ programına konuk olduğunda ;
”Biz diğer partilerin konumuna bakıp, kendimize politika oluşturmuyoruz. Biz iktidara geleceğiz, Cumhurbaşkanlığını kazanacağız, bu ülkeyi en geç bir yıl içinde rahat nefes alacağı ülke haline getireceğiz. Vize problemlerini çözeceğiz. Üç ay içinde vatandaşlarımız Avrupa’ya vizesiz girecek. Gerekli düzenlemeleri yapacağız. Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz. Siz düşünce özgürlüğüne kısıtlama getirirseniz sizin ülkenizde demokrasi yoktur. Biz diyeceğiz ki, “Bizim ülkemizde her türlü düşünce özgürce paylaşabilir, medya özgürce yayın yapabilir.” AB’nin öngördüğü bütün demokratik kuralları ülkemize getireceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.
Gazeteci Ali Gülen’in haberine göre; Alman Hükümeti Göç ve Uyum Müsteşarlığı, yayınladığı bir duyuru ile, “Türkiye ile AB arasındaki ortaklık sözleşmesi gereği, Türk vatandaşları, AB üyesi ülkelerde işe girme hakkına sahiptir. Bu otomatik olarak oturma iznini ve aile birleşimini de birlikte getirir” açıklaması yaptı.
Alman Hükümeti Göç ve Uyum Müsteşarlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Türklere, diğer AB üyesi ülkelerden farklı ve ayrımcı muamele yapılamaz.” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, Türklerin AB üyesi ülkede çalışma ve oturma hakkı ile ilgili şu maddeler sıralanıyor:
Tüm AB’de geçerli: Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın verdiği kararlar, Avrupa Hukuku’nun bir parçasıdır. Tüm Avrupa ülkesi üyeler için bağlayıcıdır. Türkiye, o zamanki adı AET olan toplulukla ilk ortaklık anlaşmasını imzalayan ülkelerden biridir.
Çalışma ve ikamet hakkı: Türk vatandaşları, AB üyesi ülkelerde çalışma hakkına sahiptir. Bu otomatik olarak bir ikamet hakkı da doğurur. Türk çalışanlar ve aileleri için özel ikamet düzenlemesi hakkı vardır.
Vize talep edilemez: Türk vatandaşları, Almanya’ya girişte, bir iş aldığını ya da kurduğunu kanıtlarsa, Ortaklık Anlaşması hükümleri gereğinde otomatik olarak oturma izni hakkı kazanır. Ayrıca bir oturum izni alma zorlamasına maruz bırakılamazlar. Yabancılar Dairesi’nin bu konuda bir takdir yetkisi yoktur (yani başka türlü vize talep edemez) ve Ortaklık Anlaşması’nın gereğinin yerine gelip gelmediğine bakar.
Türklere iş piyasası garantisi: Ortaklık Konseyi kararları, Türk vatandaşlarının kademeli olarak işgücü piyasasına erişimini garanti eder. Buna göre, bir yıllık kesintisiz çalışmadan sonra aynı işverende fiilen çalışmaya devam etme hakkı. Üç yıllık istihdamdan sonra aynı iş alanında ama isterse başka işverende çalışma hakkı, dört yıllık istihdamdan sonra istediği işte çalışma hakkı doğur. Hatta bu seviyeden sonra kazanılmış haklar kaybedilmeden, iş ilişkisi geçici olarak kesilebilir.
Aile bireyi de hak sahibi olur: AB’de çalışan Türk’ün aile bireyleri de, üç veya dört yıllık ikametten sonra AB içinde iş piyasasına erişim hakkı elde eder. Almanya’da kalış sürelerine bakılmaksızın, Türk çalışanların çocukları, Almanya’da meslek eğitimi almışsa, Alman işgücü piyasasına sınırsız erişim hakkına sahiptir.
Haklar kötüleştirilemez: Ortaklık Konseyi kararları, ayrıca hakların geriye doğru kötüleştirilemeyeceği hükmünü de içerir. Oturma ve çalışma hakkı, Almanya’da “yerleşim için” her an öne sürülebilir. Bu hüküm, çalışamayacak ya da emekli olanların, haklarını kaybetmemesini sağlar.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.