Mario Levi Hayatını Kaybetti

Fotoğraf. M.Levi X

Yazar ve iletişim eğitmeni Mario Levi 66 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti.

Yazar ve iletişim eğitmeni Mario Levi 66 yaşında İstanbul’da hayatını kaybetti. Büyük bir İstanbul aşığı olmasıyla tanınan Levi’nin ölüm haberi Buart Art Sanat Atölyesi’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımla duyuruldu. Paylaşımda, “Canım hocamız, edebiyatımızın duygulu ve güçlü kalemi, eşsiz insan, bir tanemiz Mario Levi’yi kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Edebiyata, bizlere kattıkları için minnettarız. Tüm sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyoruz” denildi.

“İstanbul Bir Masaldı”, “En Güzel Aşk Hikayemiz”, “Bir Şehre Gidememek”, “Lunapark Kapandı” ve “Size Pandispanya Yaptım” dahil birçok esere imza atan Levi, Türkçeyi ana dili olarak tanımlayan, bütün bir yaşam ve edebiyatını Türkçe üzerinden kurgulayan, geliştiren, anlamlandıran bir yazardır öncelikle. Kendisinin bir söyleşide dile getirdiği şu ifadeler onun dil ve özellikle Türkçe ile olan ilişkisini doğrudan ortaya koyması bakımından bir tür anahtar olarak görülebilir.Türkçe’ye sevgisini şöyle açıklamıştı:

“Fransızca yazabilirdim. Yazsaydım da işim çok kolaylaşırdı bir dünya yazarı olmak açısından. Bunu tercih etmedim. Zor yolu seçtim belki ama kendi doğallığı içinde gelişti bu. Çünkü çocukken sokakta hangi dilde top oynamışsan, gençken hangi dilde ilk aşkını yaşamışsan, çok kızdığında hangi dilde sövmek geliyorsa içinden, o dil senin dilindir ve o dil Türkçeydi. O sebepledir ki, kendime hep şunu söylüyorum, benim en derin vatanım Türkçedir.”

1957 doğumlu Mario Levi, bütün hayatını edebiyata, Türkçeye ve İstanbul’a vakfetmiş; denebilir ki bütün bir hayatını bu üç değer üzerine kurmuş, kurmaktan da büyük bir keyif almış yazarlardandır. Kaleme aldığı kitaplar, verdiği söyleşiler, metinler, makaleler, notlar, yazılar… Hemen hepsi bu üç başlık etrafında toplanıp derlenebilir. Tam da bu nedenle o, kendi ses ve edebiyatını inşa edebilmiştir.

Fotoğraf: Türk Yahudi Topluluğu X

Mario Levi Kimdir?


Yazar ve iletişim eğitmeni. 25 Şubat 1957 tarihinde İstanbul’da doğdu. Çocukluğu Şişli, Feriköy, Kadıköy gibi azınlık nüfusunun yoğun olduğu semtlerinde geçti. Saint Michel Lisesi (1975), İstanbul Üniversitesi’nde Fransız ve Roman Filolojisi (1980) okudu. İstanbul’da yayımlanan Musevi gazetesi “Şalom”un kültür-sanat sayfasını yönetti (1984). TRT’de ve Açık Radyoda dört yıl boyunca dünya müzikleri üzerine yaklaşık iki yüz program yaptı. “Hokka” dergisinin yayın kurulunda görev aldı. Reklâm şirketlerinde reklam yazarı ve pazarlama kültürü düşünürü olarak çalıştı. “Mediacat” pazarlama iletişimi dergisinde (2003) köşe yazarlığı yaptı. Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi İşletme Yüksek Lisansı Programında reklâm ve tüketici davranışları alanında öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Mario Levi, üniversiteyi bitirene kadar, birçok insan gibi o da zamanın akışında bir yerlerde yitirdiği ve tamamlayamadığı günlükler tuttu. İlk öyküsünü 1975 yılında yazdı. 1984 yılından itibaren “Şalom”, “Cumhuriyet” ve “Argos” gazeteleri ile “Cumhuriyet Dergi”, “Stüdyo İmge”, “Hürriyet Gösteri”, “Milliyet Sanat”, gibi yayın organlarında müzik ağırlıklı yazılar yazdı. Öyküleri 1990 yılından sonra daha başka dergilerde de yer aldı. 1991 yılında ikinci kitabı “Madam Floridis Dönmeyebilir” yayımlandı. 1992 yılında daha çok bir “anlatı” olarak görmeyi yeğlediği “En Güzel Aşk Hikâyemiz”i yazdı. 1993 yazmaya başladığı “Bir Zamanlar İstanbul” adlı kitabını ancak 2001 yılında yayımladı. Bu süre içinde gazetecilik dahil, çeşitli işlerde çalıştı, geziler yaptı. “Lunapark Kapandı” adlı kitabı 2005 yılında yayımlandı.

Eserlerinde daha çok İstanbul’daki azınlıkların sorunlarını anlattı. “İstanbul Bir Masaldı” romanıyla kendi bireysel tarihini yeniden inşa ettiğini belirten Levi, İstanbul’da yaşamış, kültürel, etnik, dini bir azınlık coğrafyasını ‘masal olmayan’ İstanbul’u anlatmayı amaçladı. Bu amacını; “İstanbul benim için bir masal değil. Ama romandaki o insanlar İstanbul’u zaman zaman bir masal olarak gördüler. Kendilerinden kopan, kendilerinden koparılan hayatları anımsadıklarından, belki bir zamanlar yaşamış oldukları İstanbul’u bir masal olarak gördüler. Bendeki İstanbul, hem onların masallarıyla, hem de bendeki gerçeğiyle yaşıyor. Ben bir masal İstanbul’unu anlatmak istemiyorum, ben gerçek bir İstanbul anlatmak istiyorum. Bugün yaşadığım, bende eksileri-artıları, yanlışları-doğruları, olumlu-olumsuz yanlarıyla yaşayan İstanbul’u anlatıyorum. Bana uzaklıkları ve yakınlıklarıyla olan İstanbul’u…” sözleriyle dile getirdi. “Bir Şehre Gidememek” adlı kitabıyla 1990 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, “İstanbul Bir Masaldı” adlı kitabıyla 2000 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü’nü aldı.

Eserleri
1986 Bir Yalnız Adam: Jacques Brel
1990 Bir Şehre Gidememek
1991 Madam Floridis Dönmeyebilir
1992 En Güzel Aşk Hikâyemiz
1999 İstanbul Bir Masaldı
2005 Lunapark Kapandı
2005 Bir Yaz Yağmuruydu
2009 Karanlık Çökerken Neredeydiniz?
2010 İçimdeki İstanbul Fotoğrafları
2013 Size Pandispanya Yaptım
2015 Bu Oyunda Gitmek Vardı
2016 “Bir Cümlelik Aşklar “
2019 Gördüklerimiz Görmediklerimiz -1 Bir Cuma Rüzgarı Kadıköy
2020 Gördüklerimiz Göremediklerimiz 2 Bu Salı ve Her Salı – Şişli
2022 Teğet Geçen Hayatlar 1 – Ayçiçekleri Her Gece Bir Yalnızlığa Bakar

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.