Okuyucu Falun Gong Kurucusunun Yeni Mesajında Bağlantılar Buldu
Falun Gong’un kurucusu Bay Li Hongzhi tarafından yakın zamanda yayınlanan “Yaratıcı Neden Tüm Yaşamları Kurtarmaya Çalışıyor?” adlı makaleyi okuyan avukat Jeffrey Donner, eski Çin manevi disiplininin Batı düşüncelerine yabancı olmadığını gördü.
Bunun yerine, “makalede ifade edilen teolojinin büyük bir kısmı ve ayrıca hedefler ve değerler, Batı dini düşüncesi olarak kabul ettiğim şeylerin içinde yer alıyordu. Bununla Yahudilik ve Hıristiyanlığı kastediyorum,” diyor Donner. “Hatta çok tanrılı bir teoloji olarak Hinduizm ile de bazı benzerlikler görüyorum, ancak benimsediği ahlâki değerler de çok benzer.”
Falun Dafa olarak da bilinen Falun Gong, ahlâki gelişimi içeren, kökleri eski Çin geleneklerine dayanan ve manevi aydınlanmaya götüren bir disiplindir. Uygulama, meditatif egzersizlerden ve doğruluk, merhamet ve hoşgörü ilkelerine odaklanan bir dizi ahlâki öğretiden oluşmaktadır.
New Jersey’de yaşayan bir dava avukatı olan Donner, Çin’de Falun Gong taraftarlarına karşı yürütülen zulümden endişe duydukları için nişanlısı ile birlikte Falun Gong’u düzenli olarak takip ettiklerini söyledi. “Bay Li’nin makalesini okuduğumda zaten grupla ilgileniyordum” diye ekledi.
Bu makalede Bay Li, Yaratıcı’nın tüm insanları kurtarmak istemesinin nedeninin insanlara duyduğu sevgi olduğunu ve “onlara hayatı bahşedenin O olduğunu” yazıyor.
Donner, The Epoch Times’ın kardeş medya kuruluşu NTD’ye verdiği demeçte, “Yaratıcının, Yüce Varlığın, yarattığı insanlara duyduğu sevgi fikri, tüm Batı dinlerinde mutlak bir konudur” dedi.
Donner, “Ben Musevi inancına sahibim,” diyor ve ekliyor: “Ama Hıristiyanlığa çok aşinayım… çünkü Hıristiyan arkadaşlarım var.”
“Falun Gong makalesinde … Yüce Varlık sayısız, çoklu bedenlerde reenkarne olmaktadır. Bu kavram … Yahudilik ya da Hıristiyanlığa yabancı değildir,” dedi.
“Bireylere ilişkin ortak görüşümüz, içlerinde Tanrı’dan bir parça taşıdıklarıdır” ve “herkesin içinde belli bir tanrısal ışık vardır” dedi. “Bu yüzden herkese gösterdiğimiz düzeyde saygıyla davranıyoruz.“
“Sistemimiz, özellikle de demokrasinin kendisi, bireysel değer fikrine dayanır ve kolektif birey, hükümete güç veren şeydir ve Tanrı kolektif bireye haklarını verir.”
Bay Li’nin makalesinde yer alan pek çok fikir, “ilk bakışta birbirinden kopuk gibi görünse de, bizim ana akım düşüncemize çok yakın” diye ekledi.
Halkın bu benzerlikleri anlaması durumunda, Falun Gong uygulayıcılarına Çin’de uygulanan muamelenin “kabul edilebilir ya da hoş görülebilir” olması için hiçbir temel kalmayacağını söyledi.
Falun Gong’un muazzam popülaritesi nedeniyle -1990’larda 70 milyon ila 100 milyon kişinin uygulamayı benimsediği tahmin edilmektedir- Çin Komünist Partisi inanç grubunu ortadan kaldırmak için kapsamlı bir kampanya başlattı ve milyonlarca uygulayıcının gözaltı merkezlerine atılarak beyinlerinin yıkanmasına, işkence görmelerine ve hatta organları için öldürülmelerine neden oldu.
2019 yılında Londra’da bağımsız bir mahkeme, komünist rejimin yıllardır organ nakli piyasasını beslemek için inanç mahkûmlarını “kayda değer bir ölçüde” öldürdüğünü ve uygulamanın durduğuna dair hiçbir kanıt olmadığını tespit etti. Mahkeme, ana kurbanların alıkonulan Falun Gong uygulayıcıları olduğunu söyledi.
Donner, Batı’nın “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği zorla organ toplama istismarını engellemek için “çok daha aktif bir duruş” sergilemesi gerektiğini söyledi.
“Tek tek hükümetlerin bu tür davranışlara karşı daha agresif bir şekilde resmi bir duruş sergilemelerini umuyorum… bunu diplomatik söylemimize, BM’ye ve Genel Kurul’da tartışılan açık sözlere taşıyacaklarını umuyorum. Toplantıda bu konu Güvenlik Konseyi’nde tartışılıyor, umarım medyamız konuyu ele alır ve gerçekte neler olup bittiğini ve bunun ne kadar kabul edilemez olduğunu tartışır.’
Haber : Dorothy Li, The Epoch Times
Çeviri : Tijen A.Ç., The Epoch Times, Türkiye
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.