Papa Franciscus’un gündem olan montu gerçek mi? AI(Yapay Zeka) Teknolojisi Nereye İlerliyor?

Sosyal Medya’da Şok Etkisi Yaratan Papa Franciscus’un Fotoğrafı (Pablo Xavier/Midjourney)

Son günlerde Papa Franciscus’un fotoğrafının viral olmasıyla, çoğumuzun aklında olan Papa imajı sarsıldı. Modern moda ikonlarını andıran kıyafetleriyle olan bu fotoğrafında Papa Franciscus’u parlak şişme bir mont ve gümüş bir haç kolye ile görüyoruz.

Fotoğrafın viral olmasıyla birlikte ben de dahil olmak üzere pek çok insan fotoğrafın gerçek olduğunu düşündü. Ancak bu fotoğraf sanılanın aksine gerçek değil. Chicago’lu bir inşaat işçisi tarafından Midjourney adında bir yapay zeka (AI) kullanılarak yaratıldı ve kısa bir süre içerisinde viral bir hale geldi.

Modern teknolojinin günlük işlerimizi kolaylaştırması ve insanoğluna eski zamanlardan daha rahat bir yaşam sunması nedeniyle, insanlar genellikle manevi ve geleneksel değerlerden gittikçe uzaklaşan bir biçimde teknolojinin yalnızca pozitif taraflarını görmeyi tercih ediyor. Bununla birlikte bir kısmımız da modern bilimin ve teknolojinin gelişimini daha kuşkucu ve çekimser bir perspektiften inceliyor.

(Pexels, Tara Winstead)

İnsan üretimi olan yapay zeka, modern toplumumuza insan hatasını sıfıra indirerek “mükemmeliyet” vaatleri veriyor. Ayrıca yapay zeka, duygulara sahip olan ve dış etkenlerden kolayca etkilenebilen insanoğlumuz için hataların azaltılması ümidi aşılıyor. Sağlık ve endüstri alanında hızlı kararlar alarak eylemleri daha hızlı gerçekleştirip, verimliliği arttıracağı ve bu sayede refahı arttıracak olması düşüncesi modern insanlık için heyecan yaratıyor.

Bu toz pembe yapay hayallerin arkasında maalesef insanoğlumuzdan korkunç gerçekler gizleniyor. 

Örneğin son dönemlerde çıkan bu aşırı gerçekçi sahte fotoğrafların geniş çapta toplum içinde yayılmasının ne gibi tehlikeler yaratabileceğini ve özellikle baskıcı rejimler için nasıl bir kitle kontrol aracı haline gelebileceğini bir düşünün.

Mesela eskiden pek çok medya kaynağı tarafından, İsrailli “Team Jorge” isimli sosyal medya dezenformasyonu yapabilen gizli operasyon ekibinin bugüne kadar yaydıkları yalan haberlerle dünyada yaklaşık 33 devlet başkanlığının sonucuna etkide bulundukları açıklanmıştı.

(Jefferson Santos/Unsplash)

Başka bir örnek de Filipinler Devlet Başkanı Ferdinand Marcos Jr.’un, 2022 seçimlerinde genç Filipinlilerin oylarını kazanmak için büyük ölçüde TikTok’taki trol ordusundan yararlanmasıydı.

Yapay zeka sosyal medyada yalanları yaymakta ne kadar “akıllı” olursa ve ahlaki değerlerden kopmayı tercih eden politikacılar tarafından kullanımı ne kadar yaygın olursa, yapay zeka o kadar tehlikeli hale gelir. Viral içeriğin sahte olduğu kanıtlandığında, artık her şey için çok geç olabilir.

(Elements5digital/Unsplash)

Aynı yapay zeka programı Midjourney, daha önceden ABD başkanı Donald Trump’ın tutuklandığı ve Fransa cumhurbaşkanı Emanuel Macron’un çöp topladığı iki görsel de yayınlamıştı.

Daha önceden baskıcı rejimlerin sosyal medyanın popülerleşmesinden önce yaydığı propaganda amaçlı yalan haberler, halkın bunları gerçek sanması ile birlikte toplumda pek çok probleme sebep olmuştu. Örneğin Hitler’in Nazi Almanya’sı 1930’lu yıllarda, gazetelerde antisemitik propaganda yaparak, 6 milyon insanın yok edilmesi için halkına bu konu için kılıf uydurmuştu.

Hatta günümüzden bir örnek olarak, 1999’da Çin’de ÇKP(Çin Komünist Partisi)’nin “Tiananmen Meydanı’nda Kendini Yakma” propagandasını yaparak, Falun Dafa isimli manevi uygulamananın milyonlarca uygulayıcısının, bugün hala devam eden acımasız zulmüne bile neden olmuştu.

Tiananmen Meydanı. (Nick Fewings/Unsplash)

Bugünlerde bu baskıcı rejimler, sosyal medyanın ana medya aracı haline gelmesiyle, yapay zeka şirketlerini kullanarak, algoritma propagandası denen şeyi yapıyorlar: sosyal medyada kasıtlı olarak yanlış bilgi yaymak için yapay zekayı, algoritmaları ve otomasyonu kullanıyorlar. Görüşlerimizi kutuplaştıran ve medyada bir kafa karışıklığı yaratan her şeyden besleniyorlar. Böylece yapay zeka devletlerin manipülasyon olanaklarını genişletiyor.

Yapay Zeka aynı zamanda, Çin’deki ÇKP(Çin Komünist Partisi) karşıtı protestoların sosyal medyada bastırılması amacıyla kullanılan sahte botlar gibi, siyasi sahte hesapların programlamasını ve etki gücünü arttırıyor.

Yapay Zeka makinelerin etki gücünü arttırabilirse, işsizliği arttırıp sistemsel olarak değişime girileceği ve aynı zamanda makinelere her geçen gün daha bağımlı hale geleceği senaryosundan dolayı, insan değerlerimizi kaybetmemize neden olabilecek. Bunun yanı sıra yaratıcı gücümüzü seyreltip, tembelleşmemize hatta belki de uzak gelecekte fiziksel yetilerimizi kaybetmemize bile götürebilecek.

(Pexels, Cottonbro Studio)

Yapay Zeka’nın yaratılması, makinelerin karmaşık olmasından dolayı çok büyük maliyetler gerektiriyor. Aynı zamanda bakım ve onarım için gene büyük maliyetlere sebep oluyor. İnsanoğlumuzun aksine deneyimle geliştirilemediğinden çok fazla veri depolaması gerektiğinden muhakeme yeteneği insanlığımıza göre çok zayıf kalıyor. Örneğin verimsiz bir birey ile çalışkan bir birey arasındaki ayrımı yapamıyor.

Stephan Hawking, insan zekasını taklit edebilen ancak asla bir insan gibi öğrenmeyecek olan Yapay Zeka için “Yapay zeka ya insanlığın başına gelen en iyi şey ya da en kötü şey olacak.” demişti. Bugün gelinen noktada ne kadar tehlikeli olabileceğini görüyoruz. Tehditlerin gerçek olduğu konusu açık bir şekilde ortada. İnsanların ve hükümetlerin bu konuyu çok geç olmadan temkinli değelendirmeleri gerekiyor.

Yazan: Gian Serra / The Epoch Times TR

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.