Cunta’dan yapılan açıklamada Fransa’nın saldırı düzenleme hazırlığında olduğu ileri sürüldü.
Zengin maden yataklarına sahip olmasına rağmen dünyanın en yoksul ülkelerinden olan 25 milyonluk Batı Afrika ülkesi Nijer’deki askeri darbe, bölgesel gerilimi yükseltti. Nijer’de gerçekleştirilen askeri darbe, bu ülkedeki 5’inci, 2020’den bu yana Batı ve Orta Afrika’da gerçekleşen 7’inci darbe oldu. Bazum’u başkanlık sarayına hapseden askeri cunta, daha önce Bazum’u çıkarmaya yönelik yabancı girişimlere karşı uyarıda bulunmuş, bunun “Kan dökülmesine ve kaosa” yol açacağını söylemişti. Cunta destekçileri pazar günü Fransız bayraklarını yaktı ve Nijer’in başkenti Niamey’deki Fransız elçiliğine saldırdı. Cunta bir başka açıklamasında Fransa’yı göstericilere ateş açmakla suçladı.
(ECOWAS) Bölgesel blok Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu, cunta hükümetine yaptırım açıkladı ve cuntanın Devrik Başkan Bazum’u bir hafta içinde görevine iade etmemesi halinde askeri müdahale ile tehdit etti. İngiltere hükümeti de ECOWAS’ın yanında yer aldığını belirttiği bir yazılı açıklama yaparak ”Nijer’in demokratik yollarla seçilmiş hükümetinin kararlı bir ortağıdır ve anayasal düzenin yeniden tesis edilmesi için Başkan Bazum’un derhal görevine iade edilmesi çağrısında bulunmaktadır” denildi.
Nijer, bölgedeki birçok ülke gibi Fransa’nın eski sömürgesi. Ülke Fransa’dan bağımsızlığını 1960 yılında kazandı. Fransa’nın ayrıca Nijer’de madencilik alanında hakimiyeti mevcut. (WNA) Dünya Nükleer Birliğine göre, Afrika’nın en yüksek dereceli uranyum cevherlerine sahip olan Nijer, 2022 yılında 2 bin 20 metrik ton uranyum üreterek dünya madencilik üretiminin yaklaşık yüzde 5’ini gerçekleştirdi. Nijer dünyanın yedinci en büyük uranyum üreticisi. Fransa’dan sonra Nijer’in en büyük ikinci yabancı yatırımcısı Çin.
Çin, son yirmi yılda bu ülkeye başta petrol ve uranyum aramaları olmak üzere milyarlarca dolar yatırdı. Reuters’ın haberine göre Çin’in doğrudan yabancı yatırımı 2020 yılı sonu itibariyle 2.68 milyar dolar olarak gerçekleşti. Çin’in bu ülkedeki başlıca yatırımları, ağırlıklı olarak devlet enerji devi PetroChina ve ulusal nükleer firması CNNC tarafından gerçekleştiriliyor.
Nijer, 2011 yılında hükümet ve PetroChina arasındaki bir ortak girişim olan Agadem petrol sahasının üretime başlamasıyla petrol üreticisi haline geldi. PetroChina, başkent Niamey’in yaklaşık 1600 km doğusunda bulunan ve tahmini rezervleri 650 milyon varil olan sahayı geliştirmek için 2008 yılında hükümet ile bir üretim paylaşım anlaşması imzaladı. Anlaşmanın bir parçası olarak PetroChina, 460 km uzaklıkta, Nijerya sınırına yakın SORAZ rafinerisinin inşasına yatırım yaptı. PetroChina, günde 20 bin varile sahip olan ve çoğunlukla Nijer iç yakıt pazarına tedarik sağlayan rafinerinin yüzde 60 hissesine sahip. Hissenin kalanı Nijer hükümetine ait.
Eylül 2019’da PetroChina, Agadem sahası ile Benin liman kenti Cotonou arasında 2 bin km’lik bir boru hattı döşemek için Nijer hükümeti ile başka bir anlaşma imzaladı. Çin Ticaret Bakanlığına göre, boru hattına ve ikinci aşama geliştirmeye yapılacak toplam yatırımın 4 milyar dolara ulaşması bekleniyor. PetroChina’dan yapılan açıklamaya göre proje bu yılın şubat ayı itibarıyla yüzde 63 oranında tamamlandı.
Çin’in uranyum madenciliği yatırımları da bulunuyor. 2007 yılında, devlete ait Çin Ulusal Nükleer Şirketi (CNNC) Azelik uranyum madenini geliştirmek için Nijer hükümeti ile bir ortak girişime girdi. CNNC projenin yüzde 37.2’sine, Çinli yatırım kuruluşu ZXJOY Invest ise yüzde 24.8’ine sahip. Nijer hükümeti 2009 yılında projenin geliştirilmesini desteklemek için Çin devletine ait Eximbank’tan 650 milyon yuan (90.93 milyon dolar) kredi aldı. Proje 2015 yılında olumsuz piyasa koşulları nedeniyle durduruldu.
ABD, Nijer’de güvenliğini artırmasına yardımcı olmak için 2012’den bu yana yaklaşık 500 milyon dolar harcadığını açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ise, perşembe günü yaptığı açıklamada Nijer’de anayasal düzenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söylemişti. Reuters’ın haberine göre Wagner ile bağlantılı Telegram uygulaması kanallarında Prigojin’e ait olduğu söylenen bir sesli mesaj, darbeyi, “Batılı sömürgecilerden çok gecikmiş bir kurtuluş anı” olarak tanımladı ve savaşçılarının düzeni sağlamaya yardımcı olmaları teklifinde bulundu. Prigojin, birkaç gün önce internette yayımlanan bir röportajında Afrikalı bir haber kuruluşuna Wagner’in Afrika’daki varlığını artırmaya hazır olduğunu ve anayasa referandumu öncesinde yeni bir grup savaşçının Orta Afrika Cumhuriyeti’ne ulaştığını söylemişti.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.