Bugün Covid-19 Virüsü Bilim Kurulu ile toplantı gerçekleştiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca kritik toplantı sonrası açıklamalarda bulundu.
Bakan Koca’nın konuşmasından satır başları şöyle:
“Köylerinde doğanın sükunetinde kendi hayatını yaşayanlar, sokağa çıkınca insanlar arasında mesafenin ilk adımda kaybolduğu küçük büyük kentlerde yaşayanlar. En küçük köyden en büyük kente yurt çapında mücadele veren sağlık personelimiz. 8 haftasını geride bıraktığın koronavirüsle savaşında dünyanın sana hayranlık duyduğunu bilmelisin.
Tedavideki yenilikçi ve tedbirleriyle Türkiye dünya toplumun gündeminde. Dünyada bilim insanlarının ilgi konusu. Uluslararası televizyonlar başarılarımızı ekrana taşıyor.
Salgının başlangıcından bu yana izlediğimiz stratejiyle Türkiye, dünya gündeminde. Bilim insanlarımız, ABD’den Avrupa’ya önemli konu haline geldi.
Dünyanın her yerinden doktorlar, bilim insanlarımızdan bilgi alıyor. Dünyanın imrendiği kahramanları görmek için gözünüzü başka yere çevirmeyin.
Bu başarının sahibi tedbirlere uyduğunuz ölçülerde sizlersiniz. Bu başarının sahibi sorumluluğunu yerine getiren 83 milyondur. Eğer bilim insanlarımızın önerdiği tavsiyeleri uygulamaları dinlemeseydiniz sonuç başka olurdu.
10 Mart’ın üzerinden 8 hafta geçti. 198 ülkede hayatı tehlike eden, 294 bin insanın ölümüne neden olan, toplumsal düzeni dize getiren böyle bir salgında 8 hafta kısa bir zamandır.
Bu salgının 21. yy’ın tarihine geçecek büyük bir olay olduğundan artık çok eminiz. 8 hafta ortada büyük bir tehdit varken, insan hayatı kadar kısa bir zamandır.
Türkiye’de corona virüsü tablosu, dün iyileşen hasta sayımız toplam hasta sayımızın yüzde 70’ine ulaştı. 98 bin 889 hasta sağlığına kavuştu.
Sosyal mesafe kuralıyla, maske kullanıyla virüsün önü kesildi. Geçen haftaki buluşmamızda vaka bazında salgının Türkiye’deki seyrini kısaca özetlemiştim. 10 Mart’taki ilk vakayla birlikte hepimiz üzerimize düşeni yaptık, seyrini 83 milyon olarak değiştirdik.
Şu anki şartlarda salgın kontrol altında. Geçen hafta olumlu net bilgiler ışığında Türkiye corona virüsüyle mücadelesinde birinci dönemini tamamlamıştır. Şimdi ikinci dönemin ilk günlerindeyiz, tedbir zorunludur çünkü tehdit devam etmektedir.
Tedbirsiz davranmak, tehdidin ortadan kalktığı yanılgısına düşmektir. Bazı gündelik hevesler de ‘Bu kadar olsun’ diye karşılanabilir ama bir pandemi sürecindeyiz. Alışveriş kuyruğuna girmek, pazar yerine tedbirsiz karışmak risktir. Çikolatayla diyeti bozmaya benzemez. Çok sağlıklı, belirti göstermeyen biri size hastalık bulaştırabilir, siz virüsü ondan alıp başkasının hastalığına sebep olabilirsiniz.
Virüs şimdilik bilemeyeceğimiz bir dönem boyunca aramızda varlığını sürdürecektir, dünyada hareket halinde olacaktır. Wuhan’daki ilk olay bir milattır.
Salgın hastalıklar, fırsat tutkunudur. Virüse bu fırsatı tanırsak bir ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir. İyi haber olan sayı azalırken, kötü sayı azalırken buna izin vermeyelim.
Hastalıktan, ölümden korku doğaldır. Ancak korku, riski yönetecek strateji değildir. Uyarılarımız toplum olarak bir sağduyu örgütlenmesine işaret ediyor.
Yeni hayatımızı hızla kurmalıyız. AVM kalabalıkları, stadyum kalabalıkları, pazar kalabalıkları olmamalıdır. Salgın sürecinde doğan yeni hayat tarzına kontrollü sosyal hayat diyoruz. Bu söylediklerimizin yalın ifadesidir, bu hepimizin ortak katkısıyla gerçekleşecektir.
Çalışmalar maskenin tek başına koruyucu olmadığı doğrulanmıştır. Maske ve mesafe birleşik tedbir gibi düşünülmelidir. Birey olarak her birimiz için kontrollü sosyal hayat, özünde maske artı sosyal mesafe demektir.
Bu 8 haftanın kısa bir zaman olduğunu tekrar hatırlatmalıyım. Hayatımızı evde sürdürmeye çalışalım. İşimiz ve ihtiyaçlarımız için dışarı çıkmışsak, yoğunluğu az olan yerleri tercih edelim.
Risk yokmuş gibi davrananları ve tedbir almayanları uyaralım. İş yerlerimizde sağlıklı ortam oluşturulmasını talep etmeliyiz. Kurumlarımızı teşvik etmeliyiz.
Salgını kontrol altına aldık, sosyal hayatımızı kontrol altına alırsak güzel günler göreceğiz, güzel güneşli günler.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.