Serkan Özçelik sokak ekonomisine dahil olan ve geçimini sokaklardan kazanan bir gencimiz. O da sokakta çalışan diğer herkes gibi sokakların emeği ile para kazananlara açık olması ve düzenlenmesi gerektiğine inanıyor.
Serkan Özçelik, 1988 doğumlu ve Mersin Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Teknolojisi programından mezun olmuş bir genç.. Okumasına ve bu bölümden mezun olmasına rağmen, bugüne kadar hayatını hep sokaklardan kazanmış. O da Türkiye’de hayatını sokaklarda kazanmaya çalışan 7 milyon insandan biri. 4 senedir Mersin sokaklarında para kazandığını söyleyen Serkan artık sokakların onun ekmeğini kazandığı yer olduğunu ifade ediyor.
Bütün zorluklarına rağmen Serkan, bilinçli olarak sokaklarda çalışmayı ve sokaklardan para kazanmayı seçmiş. Yıllardır Mersin sokaklarında kitap satıyor. Neden kitap sattığını sorduğumuzda ise Serkan, “İnsanlar okusun diye kitap satıyorum ben. Özellikle kitabı seçtim çünkü insanların kitap okumasını istiyorum. İnsanlar kitap okumalı. Ben burada korsan kitap da satmıyorum. Kesinlikle sergime korsan kitap sokmuyorum. Emeğe saygım var. İnternet sitelerini takip ediyorum ve indirimleri yakalayıp kitapları indirimli alıyorum. Daha sonra onları sergimde satıyorum. Sokaklar emeği ile para kazananlara açık olmalı.” diyor.
Serkan bu kadar iyi ve temiz bir niyetle para kazanmaya çalışırken, insanlara ve yetkililere sitem ediyor. İnsanların kendisini sokakta çalışırken rahatsız ettiğini veya şikayet ettiğini söyleyen Serkan, aynı zamanda zabıtaların kendilerine kestiği cezalardan da yakınıyor. Ülkedeki ekonomik sıkıntı ve işsizlik bu durumdayken sokak ekonomisine alan açılması gerektiğini söyleyen Serkan, bu konuda Büyükşehir Belediyesi’nin tüm sokakta para kazanan kişiler için harekete geçmesini ve sokak ekonomisi faaliyetlerini düzenlemesini talep ediyor.
Dünyada yaklaşık 2 milyar kişi sokak ekonomisinden geçimini sağlıyor
Türkiye ve dünyada Sokak Ekonomisi Platformu’nun kurucularından olan Sokak Ekonomisti Dr. Osman Sirkeci, dünyada yaklaşık 2 milyar kişinin, Türkiye’de ise 7 milyon kişinin sokaklarda atık toplayarak, seyyar satıcılık yaparak geçimini sağladığını belirtiyor. “Göçmenlerin de en kolay nakde ulaşabileceği yer sokaktır” diyen Sirkeci, sokak ekonomisinin yıllık büyüklüğünün 367 milyar TL olduğunu kaydediyor. Sokak ekonomisini kamusal alanlarda (sokaklar, caddeler, köprüler, toplu taşıma araçları, metrolar, vapurlar, trenler bulvarlar) yürütülen her türlü sosyal, kültürel ve ekonomik fayda üretim faaliyetleri olarak tanımlayan Sirkeci, bu alanların düzene kavuşturulması gerektiğini ifade ediyor.
Emeklilerin 4’te biri sokakta çalışıyor
Dr. Sirkeci günümüzde sokaklarda, gece-gündüz atık toplayarak çalışmak zorunda kalan 8-10 yaşındaki çocuklardan emeklilere kadar her yaştan ve kesimden insanın çalıştığına dikkat çekiyor. Ülkede 10 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığını ve 12-13 milyon emeklinin asgari ücretin altında maaşla yaşamak zorunda kaldığına dikkat çeken Dr. Sirkeci, yapılan istatistiklere göre emeklilerin 4’te birinin sokakta seyyar satıcılık, atık toplama ve benzeri işleri yaptığını söylüyor. Bu yüzden sokak ekonomisinin korunmasının önemine dikkat çeken Dr. Sirkeci, “Sokak ekonomisi korunmalı. Geçim kaynaklarının ve yaşam koşullarının düzeltilmesi ve korunması gerekir.” diyor.
Devlet bu alanı düzenlemeli
Sokakta yaşamlarını kazanan insanların insan onuruna yaraşır, insani koşullarda, sosyal güvenceye kavuşturulmuş iş ve yaşam koşullarına sahip olması gerektiğini ifade eden Dr. Sirkeci bu konu ile ilgili görüşlerini şöyle ifade ediyor; “ Anayasa’nın veya İnsan Hakları Beyannamesi’nin dünyadaki tüm devletlere emri şudur: ‘Devlet vatandaşlarına insan onuruna yakışır çalışma hakkı sunmalıdır.’ Anayasa bunu emrediyorsa biz “sokak ekonomisi teşvik edilmelidir” demeliyiz.”.
“Sokaklarda kendiliğinden var olan ve devletin herhangi bir hükümetin bugünden yarına ortadan kaldıramayacağı, kaldırması da gerekmeyen sokaksal faaliyetler, düzene kavuşturulmalıdır.” diyen Dr. Sirkeci sokak ekonomisi faaliyetlerinin güvence altına alınması gerektiğini ve bu kişilerin ekonomiye kendiliğinden sundukları katkıya kadar değer verilmesi gerektiğini belirtti.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.