Türkiye Büyük Millet Meclisi, 100. yılını kutluyor. 23 Nisan Özel Oturumu İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Meclis’teki özel oturuma Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve milletvekilleri katılıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oturuma katılmıyor.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, konuşmasına “Sözlerimin hemen başında bir hususu ifade etmeyi lüzumlu görüyorum. Görüldüğü üzere bugün hem bu salonda, hem binanın dışında sınırlı bir topluluk ile birlikteyiz. Aslında niyetimiz ve hazırlığımız, bu bayramı ve yıldönümünü meydanlarda, milyonlarca vatandaşımızla birlikte kutlamaktı. Fakat, ülkemizi de etkileyen küresel salgın sebebiyle katılımı sınırlandırmak, bu kutlu yıldönümü için planladığımız etkinlikleri ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldık. İnşallah, bir süre sonra bu zorluğun da üstesinden gelecek ve bu yıl içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100’üncü yıldönümünü planladığımız kapsamlı ve yoğun etkinliklerle kutlayacağız. Bugün, milletimizin her bir ferdinin göğsünü kabartacak ve yarına daha umutla bakmasını sağlayacak büyük ve önemli bir gündür. Bugünü büyük ve önemli kılan, bundan tam yüz yıl önce ve tam da bu saatlerde açılışı yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni inşa eden ceht, gayret ve mânâdır. 100 yıl önce vatan ilhak ve işgal, milletimiz esir olmak tehdidi ile karşı karşıyaydı. Büyük kayıplarla ve mağlup olarak çıktığımız Birinci Dünya Savaşı’nın sonucunda milletimiz, son hürriyet kalesi olan Anadolu’dan da sürülüp çıkarılmak istenmekteydi. Türkiye, ordusu terhis edilmiş ve silahlarına el konulmuş, başşehri işgal edilmiş, Meclis’i dağıtılmış ve iktisaden çökertilmiş bir manzara arz ediyordu. 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıktığında görünen tablo buydu.” sözlerle başladı.
Şenocak sözlerini, “23 Nisan 2020, Millî Mücadeleyi yöneten Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100’üncü yıldönümü andığımız, gurur, sevinç ve bu Gazi Meclis’e emek verenlere şükran duyma günüdür. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşları olmak üzere, açıldığı günden itibaren TBMM çatısı altında görev yapmış bütün milletvekillerimizi ve devlet adamlarımızı; Büyük Türkiye yolunda şehadete yükselen, gazi olan; son olarak 15 Temmuz’da darbeye direnen bütün vatan evlatlarını rahmetle, minnetle ve şükranla anıyorum. Şanla, şerefle, sıhhat ve selametle, birlik ve beraberlik içinde, Büyük Türkiye yolunda Nice Yüzyıllara!” diyerek noktaladı.
Ardından sözü AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı aldı. Bostancı : “15 Mayıs’ta İzmir’in işgali milletin kalbindeki yarayı ateşli bir öfkeye çevirmiştir. 19 Mayıs’ta Samsun’a giden Mustafa Kemal, Kuvay-ı Milliye’nin ateşini yakmıştır. Rauf Orbay, Kazım Karabekir ve niceleri onun liderliğinde bir araya gelmişlerdir. Cumhuriyet fazilettir. Karar ve irade sahibi vatandaşların rejimidir. Cumhuriyet kurulduğunda halkın yüzde 80’ininden fazlası köydeyken, bugün şehirlerdedir. 100 yıllık birikimin ardından sayısız isimler vardır.İllaki siyasi tartışmalar olacaktır. Halefler seleflerinin rakipleri olsa da aslında gerçekte ortaklarıdır. Uzlaşmasız rekabet, demokrasilere halel getiren karanlık yanları ortaya çıkarır.” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise 16 maddelik bir çağrıda bulundu :
- Tüm toplumsal siyasal ve kültürel kesimlerin katılımıyla yeni bir anayasa yapmalıyız
- Yeni anayasanın omurgasını yeni ve güçlü bir demokratik bir parlamenter sistem oluşturmalıdır.
- Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devleti ilkesinin yargı kurumunun bağımsızlığı kesin olarak sağlanmalıdır.
- TBMM’de milli iradenin en geniş haliyle temsil edilmesini sağlayacak yeni bir seçim sistemi yaşama geçirilmelidir. Yeni bir siyasi ahlak yasasına ihtiyaç vardır.
- Yürütme tüm icraatıyla mutlak denetime ve hesap verebilirliğe açık olmalıdır. Sayıştay tüm kamu kurum ve kuruluşları denetlemelidir.
- Yerel yönetimler rant ilişkilerini düzenleyici kurumlar olmaktan çıkarılmalıdır.
- Kamu istihdamında liyakate dayalı bir personel politikasına geçilmelidir.
- Özellikle eğitim, sağlık ve güvenlikte sıfır istihdam açığı hedeflenmelidir.
- Vatandaşlarımıza asgari bir gelir güvencesi sağlanmalı aile yardımları sigortası kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır.
- Ücretliler üzerindeki vergi yükü makul seviyeye çekilmelidir.
- Her üç kişiden biri kayıt dışıdır. Kayıt dışı istihdamla mücadele edilmelidir. En etkin yol sendikalaşmadır.
- Türkiye yeni bir planlama anlayışı içerisinde katma değeri yüksek ürün üretme hedefine kilitlenmelidir.
- Sağlık hizmetlerine ön koşulsuz erişim bir haktır ve ücretsiz olmalıdır. Koruyucu sağlık hizmet
- Tarım temel stratejik sektörlerden biri, olarak ele alınmalıdır. Gıdaya sağlıklı erişim hakkı konusunda yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Eğitim, en temel parçamız olarak yeniden ve paydaşlarıyla birlikte yeniden planlanmalıdır. Üniversitelerde her türlü düşünce özgürce paylaşılmalı, her türlü bilimsel çalışma özgürce yürütülmelidir.
- Bunları birlikte yaptığımızda siyaset kısır bir çekişme halinden çıkıp çözüm üreten bir hale dönüşecektir.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.