Ünlü Benzer Figürler: Marco Polo ve Zhang Qian

Tatar kostümlü Marco Polo. Fotoğraflar: public domain (kamuya ait)

Bu bölümde, Çin Kültürü ile ilgili derin deneyimleri olan şahsiyetleri ele alıyoruz.

M. Ö 138 yılında Zhang Qian adında bir memur, bir görev için Çin’in batı sınırlarını aşarak bir yolculuğa çıktı. Fakat bu yolculuk, sürekli engeller ve duraksamalar nedeniyle çok uzun yıllar sürdü, tam olarak 25 Yıl. Zhang Qian, bu uzun süre zarfında Çinlilerin bilmediği birçok krallığı ziyaret etti ve çok ayrıntılı, değerli bilgiler topladı. Zhang Qian’ın bu raporları, sonradan Çin’in batı sınırlarının ötesindeki ülkelerle ilişkilerde, bir dönüm noktası yaşanmasına vesile oldu. Onun Seyahatleri, “Kronik Kayıtlar” adlı tarihi kronikte ayrıntılı bir biçimde belgelenmiştir.

MS 1271’de Marco Polo adında genç bir Venedikli tüccar vardı, babası ve amcasıyla birlikte doğuya doğru yolculuğa çıkmıştı. Onlar tam 24 yıl boyunca, tüm İpek Yolu’nun yanı sıra tüm Çini ve Güneydoğu Asya’yı keşfetmişlerdi. Avrupa’ya döndüklerinde, Marco Polo,  “Marco Polo’nun Seyahatleri” adlı bir kitap yazdı. Bu kitap birçok Avrupalı tarafından okunmuş ve Avrupalıların Doğu ile ilgili bir çok merak ve hayallerini uyandırmıştır.

Zhang Qian

Bir Han hanedanı, memuru ve diplomatı olan Zhang Qian (MÖ 164-113) imparator tarafından komşu bir göçebe kabile olan Yuezhi’ler ile bir ittifak anlaşması müzakeresi yapması için gönderilmişti. Zhang, yolda düşman bölgesine geçti ve talihsiz bir biçimde yakalandı. On yıldan fazla bir süre esaret altında kaldı.

Asla pes etmeyen birisi olarak o, sonunda kaçmayı ve hedefine ulaşmayı başardı. Sonunda Yuezhi halkının yaşadığı bölgeye ulaşmaya başardı. Zhang, Yuezhi halkının bir ittifaka sıcak bakmadığını gördü. Bunun yanı sıra Zhang, Yuezhi halkının tarımı çok geliştirdiğini, Çinde bulunmayan bitkilere sahip olduğunu ve  çok görkemli atlar yetiştirdiklerini tespit etti.

Oradan Zhang, daha güvenli bir yol olacağı umduğu ile, Han başkentine geri dönmeden önce keşiflerini ve gözlemlerini kaydederek Orta Asya’yı dolaştı. Fakat burada da tekrar esir düştü.

Çin’in Shaanxi eyaletindeki Hanzhong şehrinde bulunan bir Zhang Qian heykeli. Fotoğraflar: public domain (kamuya ait)

Neyse ki, daha elverişli şartlar altında, daha hızlı bir şekilde kaçış fırsatını bulmuştu, bu sefer 2 yıl esirlikten sonra kaçmayı başarmıştı. Memleketine döndükten sonra Zhang, Han İmparatoru’na keşfettiği birçok medeniyeti, krallıkları, devletleri, kültürleri, yaşam tarzları ve coğrafyaları anlattı ve bu deneyimlerini ona aktardı.

“Kronik Kayıtlar” da şöyle yazar:

“İmparatora, Dayuan, Daxia, Anxi ve diğer eyaletler hakkında bilgi verildi, hepsi büyük, olağandışı ürünler açısından zengin yerler. Oradaki halklar toprağı işleyip, biz Çinlilerinkine benzer bir şekilde geçimlerini sağlıyorlar.”

“Kan terleyen” Ferghana atları, file binen savaşçılar gördüm, ayrıca yetenekli okçular, yemlik yonca, tek hörgüçlü develer ve üzümden yapılan şarap çok ilgi çekiciydi.

Zhang, Çinlilere Orta Asya ve halkları hakkında doğru ve ayrıntılı bilgi veren tanınmış ilk kişisiydi. Keşifleri, İpek Yolu’nun Orta Asya üzerinden genişlemesine ve diğer sonraki birçok sefere ışık tutmuştu.

Marco Polo

Sonraki yüzyıllarda İpek Yolu inişli ve çıkışlı dönemler yaşadı. 10. yüzyılda Tang Hanedanlığının düşüşünden sonra çok tehlikeli bir hale geldi ve ticaret büyük ölçüde azaldı. Bu 13. yüzyıldaki Moğol hakimiyetine kadar sürdü ve bu dönemde tekrar canlanmaya başladı. Bu da bizim paralel figürümüzün (Marco Polo’nun) sahneye çıkması için mükemmel bir zamandı.

Marco Polo, 1254 yılında Venedikli tüccar olan bir ailede doğmuştu. Delikanlı bir genç iken, babası ve amcasıyla Doğu’ya bir iş gezisine çıktı. Ancak üçlü sadece ticaret anlaşmalarıyla ilgilenmiyordu onlar gezdiği kültürleri keşfetmeyi de istiyordu ve onların tekrar Avrupa’ya ayak basması 24 yıl sürecekti.

Polo Ailesi Venedik’ten yola çıkarak günümüzün Türkiye’si, Israil, Irak, İran, Afganistan ve Tacikistan’ı gezdiler ve oralardan geçerek Taklamakan ve Gobi çöllerinden ilerleyerek, sonunda Yuan hanedanının başkentine geldiklerinde, Kubilay Han (Cengiz’in torunu) tarafından kabul edildiler. Daha önce baba ve amca ile tanışan Han, şimdi en genç Polo ile tanışarak onu elçisi yapmıştı. Bu güvence sayesinde, Marco Polo 17 yıl boyunca Çin ve Güneydoğu Asya’yı, adeta bir  VIP geçiş kartıyla keşfetmesine, batılıların daha önce hiç görmediği yerleri ve yeni şeyleri görmesine vesile oldu.

Zhang Qian, hatırlarsak, o kadar şanslı değildi ve on yıldan fazla bir süre esir edilmişti. Marco Polo çok şanslıydı, çünkü Han onu çok seviyordu, yıllar sonra eve dönmek istediğinde, Han kalması için defalarca onu ikna etmeye çalışmıştı.

En sonunda Kubilay Han Marco’nun eve dönmesine izin verdi. Fakat 1295’te memleketine döndüğünde, Venedik’i savaşta buldu. Marco bir kadırga komutanı oldu, ancak kısa süre sonra kendini Çinli meslektaşı gibi esir buldu.

Tatar kostümlü Marco Polo. Fotoğraflar: public domain (kamuya ait)

Fakat burada da boş durmadı ve hapishanedeyken, Marco Polo Destansı Seyahat Günlüğünü hücre arkadaşıyla birlikte yazdı. “Marco Polo’nun Yolculukları” Asya coğrafyasını ve kültürel geleneklerini anlatıyor. Marco Polo, porselen ve baruttan, kütük gibi yanan taşlardan (kömür), gelmiş geçmiş en büyük saraya sahip büyük bir başkentten ve 6.000 kişilik bir yemek salonundan söz eder. Kağıt paradan ve imparatorluk postasından, devasa kanal sistemlerinden, muazzam demir ve tuz üretiminden, cep kitaplarından ve ipek giysilerden, ayrıca fillerden, timsahlardan ve maymunlardan bahseder.

Ama sonunda Marco Polo şöyle dedi: “Gördüklerimin sadece yarısını anlattım.”

Onun bu keşif ve gezileri, Avrupalılara Çin ve diğer Asya ülkeleri hakkında geniş kapsamlı ve çok önemli bilgiler verdi. Onun Kitabı inanılmaz derecede popüler oldu ve zamanın en değerli eserlerden birisi olarak kabul edildi. Yüzyıldan fazla bir süre geçtikten sonra, Kristof Kolomb adında bir adamın kendi yolculuklarında, Marco Polo’nun kitabının bir örneğini taşıdığı söylenir.

Yani burada, biri doğudan batıya, diğeri batıdan doğuya seyahat eden, her biri yaklaşık yirmi beş yıl süren tehlikeli yolculuklara çıkmış ve uluslarına keşfettikleri büyüleyici dünyalara yeni bakış açıları getiren iki adamdır. Bin yıl arayla, Zhang Qian ve Marco Polo’nun yolları bir şekilde birbiriyle kesişti, kültürler arası keşif elçileri olarak rollerinde başarılıdırlar ve aydınlatıcı ve ilham verici bireyler olarak tarihe geçtiler.

Yazan: Betty Wang

Çeviri: Evren Durmaz, Epoch Times Türkiye

Makale ilk olarak ShenYun.org’da yayınlandı.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.