Üst düzey NATO yetkilisi Çin ile iş yapan şirketleri ‘savaş zamanı senaryosuna’ hazırlanmaları konusunda uyardı. NATO Askeri Komitesi Başkanı Koramiral Rob Bauer, “Komünist partinin gücünü asla kullanmayacağını düşünmek saflıktır” dedi.
Koramiral Rob Bauer, Çin ile iş yapan veya Çin’de faaliyet gösteren Batılı şirketleri uyardı. NATO Askeri Komite Başkanı, Avrupa’nın Rusya’dan gördüklerini göz ardı etmemek gerektiğini söyledi. Herhangi bir çatışma durumunda Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) bu ticari bağları kullanmaya hazır olabileceğini hatırlattı.
Bauer 25 Kasım’da Brüksel’de, düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuştu. Günler önce yaptığı konuşmayı tekrarlayarak, “Komünist partinin bu gücü asla kullanmayacağını düşünmek toyluk olur” dedi. “Avrupa ve Amerika’daki iş liderleri, aldıkları ticari kararların ülkelerinin güvenliği açısından stratejik sonuçları olduğunu fark etmeli.”
“İş dünyası, savaş zamanı senaryolarına hazırlıklı olmalı ve üretim ile dağıtım hatlarını buna göre ayarlamalıdır. Çünkü çatışmaları kazanan askeri güçler olabilir, ancak savaşları kazanan ekonomilerdir.”
NATO yetkilisi Bauer, Rus hükümetinin çoğunluk hissesine sahip olduğu enerji şirketi Gazprom örneğine dikkat çekti. Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesinden önce Rusya, Avrupa’nın en büyük doğal gaz tedarikçisiydi. Üstelik gazını Ukrayna üzerinden Avrupa’ya taşıyordu.
Savaş başlayınca her iki taraf da bu ticari bağları kendi lehine kullanmaya çalıştı. Rusya, doğal gaz ihracatına yasak koydu. Buna karşılık Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, birçok Rus şirketine yaptırım uyguladı. Ayrıca Avrupa’daki bazı ülkeler Rus gazı ithalatını durdurdu, ancak hepsi değil.
Küresel Tedarik Zinciri Etkilenebilir
Bauer, Çin Komünist Partisi lideri Xi Jinping’in tek taraflı olarak Çin’deki endüstrilere kısıtlamalar getirebileceğini söyledi. Ayrıca bunun küresel tedarik zincirini etkileyebileceği konusunda uyardı.
Örneğin, dünya nadir toprak elementleri konusunda Çin’e bağımlı. Bu minerallerin %60’ı Çin’de üretiliyor ve %90’ı orada işleniyor. Ayrıca yatıştırıcılar, antibiyotikler, iltihap önleyiciler ve tansiyon ilaçları gibi birçok kritik ilaç hammaddesi Çin’den geliyor.
“Büyüyen sabotaj eylemleriyle bu kısıtlamaları görmeye başladık. Üstelik Avrupa bunu, enerji arzında da deneyimledi” dedi Bauer.
“Gazprom ile bir anlaşmamız olduğunu düşündük, ama aslında Putin ile bir anlaşmamız vardı. Aynı durum Çin’e ait altyapı ve mallar için de geçerli. Aslında Xi ile bir anlaşmamız var”.
Bauer, Çin ve Rus rejimleriyle yapılan ticari anlaşmaların ulusal güvenlik boyutuna dikkat çekti.
“Eğer tüm kritik hizmet ve malların her koşulda teslim edilebilmesini sağlayabilirsek, bu caydırıcılığımızın önemli bir parçası olur” diye vurguladı.
Amerika Birleşik Devletleri’nde giderek artan sayıdaki işletmeler, Çin ile tedarik zincirlerinin kopması gerektiğini öngörüyor. Ayrıca bu öngörüye uygun hareket etmeye başladıklarını ifade ediyorlar.
Seçilmiş Başkan Donald Trump, Çin’den yapılan ithalata %60’a varan genel bir vergi tarifesi uygulaması önerdi.
Hem özel hem de kamu sektöründe güvenlik uzmanları, üreticilerin gündelik ürünlerde kullanılan anahtar bileşenler için Çinli üreticilere bağımlı olduğuna dair uyarılarda bulundu.
Birçok şirket alternatif üretici ve aracılar bulmaya çalışıyor. Ayrıca NATO yetkilisi Bauer, yatırımcılarını ve müşterilerini fiyat artışlarına hazırlıklı olmaları konusunda uyardı.
Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.
Yazan: Catherine Yang, The Epoch Times
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.