Mersin’de kurulmuş olan Uyuşturucu ile Mücadele Eden Aileler Derneği (UMA-D), “Tedavide Madde Bağımlısının Rızası Aranmasın” sloganıyla bir imza kampanyası başlattı. Mersin Yoğurt Pazarı’nda kurulan imza standında başlatılan imza kampanyasına halk büyük bir ilgi gösterdi. Uyuşturucu problemini yalnızca kullanan kişiyi değil temas halinde bulunduğu çevresini de etkileyen bir problem olarak gören UMA-D adına konuşan Başkan Kamuran Bilen, toplanacak olan imzaları TBMM’ye ileterek bağımlılara tedavi zorunluluğu getirilmesi için bir yasa çıkarılmasını amaçladıklarını ifade etti. İmza kampanyası stant önünde yapılan basın açıklaması ile başladı. Basın açıklamasını UMA-D adına Dr. Ruhsar Uçar okudu.
Açıklamanın tam metni şöyle;
“Ülkelerin sınırlarını aşıp küresel bir problem haline gelerek toplumların bugününü ve
geleceğini tehdit eden uyuşturucu kullanımı adli, sosyal, hukuki, kamusal sorunlara yol açmasının
yanında, insanların bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olan sağlıklarının bozulmasına hatta tamamen yok olmasına sebebiyet veren çok yönlü bir halk sağlığı problemidir.
Uyuşturucu problemi yalnızca kullanan kişiyi etkileyen bireysel bir sorun değildir. Uyuşturucu
kullanımına bağlı tehlike ve riskler bireyle birlikte bireyin temas halinde bulunduğu çevresini de
etkilemektedir. Dolayısıyla önlem alınmadığı takdirde hızla yayılım gösteren ve salgınlar halinde
büyüyerek derin toplumsal yaralara yol açan bu soruna sadece polisiye tedbirlerle değil, bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşılması ve etkin politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
Uyuşturucu sorunu yalnızca bazı grupların risk altında olduğu bir problem olmayıp, tüm
toplumun problemidir ve herkes risk altındadır. Bu sebeple mücadelenin de toplumun her kesimi
tarafından topyekûn bir seferberlik anlayışıyla sürdürülmesi gerekmektedir. Benim başıma gelmez,
benim çocuğum yapmaz yaklaşımından uzaklaşıp geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimizin bu illetten kurtulması için toplumun tüm kesimleri üzerine düşen her türlü sorumluluğu sonuna kadar yerine getirerek, çağımızın vebası olarak değerlendirilen bu sorunla sonuna kadar mücadele edilmesi gerekmektedir.
Uyuşturucu bağımlılığı makro düzeyde toplumsal sorunlara ve tehlikelere sebep olduğu gibi
aile yapısını da bozup, aile içi şiddete, boşanmalara, şiddet ve yoksulluk içinde büyüyen çocuklara da sebebiyet vermektedir.
Yukarıda da anlattığımız üzere uyuşturucuya ulaşım konusunda her türlü adli mücadelenin
yanı sıra bu aşamadan sonrası için de ailelerimizi korumak çok önemlidir. Bağımlı bireylerin tedavi
olması ve tekrar topluma entegre olmaları, bağımlılıktan kurtulmalarının çok önemli bir aşamasıdır.
Bu aşamada bağımlıların tedaviyi reddetmeleri de doktorların ve ailelerin çokça karşılaştıkları bir
durumdur. Bu nedenle tedavinin aile rızası ile gerçekleştirilmesi büyük önem arz eder. Zira madde
bağımlılığı bireyin iradesini ortadan kaldırmakta ve bireyi, kendi eylemlerini kontrol edemeyeceği bir duruma sokmaktadır. Bu durum içindeki bir kişinin hem hukuki hem de tibbi olarak tedavi olma
hususunda rızasının aranmaması gerekir.
Madde bağımlılığı ile mücadelede zorunlu tedavi hususunda yasal düzenleme yapılması
elzemdir. Mevcut yasal düzenlemeler ışığında tedaviyi reddeden bireyin bağımlılıktan kurtulması
mümkün değildir. Bağımlılıktan kurtulma hususunda tedavide bireyin rızasının aranmaması için ya
düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.