Uzmanlar, Genişletilmiş BRICS’in ‘Dünyayı Değiştireceğini’ ve Batının Gücünü Ciddi Şekilde Zayıflatacağını Söylüyor

2023 BRICS zirvesi sırasında ülke liderleri. (Soldan sağa) Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov (Fotoğraf: Wikimedia)

Analistler, BRICS ülkelerinden oluşan blokun Batılı güçleri hem ekonomik hem de askeri açıdan, birçok cephede baltalayacak ve onlara rakip olacak bir “Yeni Dünya Düzeni”ne dönüşmesinin an meselesi olduğunu söylüyor.

BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) 15. zirvesi 22 Ağustos’ta Johannesburg’da başladı ve gündemin ilk sırasında örgütün genişlemesi yer aldı.

BRICS hâlihazırda dünya nüfusunun yüzde 42’sini ve küresel ekonominin neredeyse üçte birini temsil ediyor. Ama daha fazlasını istiyor.

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler Bakanı Naledi Pandor, “BRICS’in genişlemesi tartışmaya açık. BRICS Dışişleri Bakanları genişleme konusunda ileriye dönük bir yol çizmek için bir araya geliyorlar. Zirvenin sonuna doğru genişleme konusunda kesin bir açıklama yapılacak” dedi.

Pandor, The Epoch Times’a şunları söyledi: “Gelişen bir dünyada yaşıyoruz ve BRICS’in gelişmekte olan ulusların ve Küresel Güney’in çıkarlarını temsil etmek üzere tasarlanmış yeni bir hareketin ön saflarında olmasını istiyoruz.”

“Bugün var olan çok taraflı örgütler çoğunlukla ayrıcalıklı ulusların çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Artık değişim zamanı. Adil ve hakkaniyetli bir dünya istiyoruz.”

Çin, Rusya ve Güney Afrika, BRICS’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Batı hegemonyasını kırmayı” amaçlayan “çok kutuplu dünya”yı temsil etmesi için, yeni üyelerin eklenmesinden yana.

The Epoch Times’a konuşan Güney Afrikalı BRICS yetkililerine göre, Hindistan genişlemeye direnirken, Brezilya “kararsız görünüyor”.

BRICS devlet ve hükümet başkanları 2014 G20 zirvesinde: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı Xi Jinping ve Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma (Fotoğraf: Wikimedia).

Güney Afrikalı BRICS yetkililerinden biri, “Hindistan’ın daha büyük bir BRICS istememesine şaşırmadık. Çünkü Hindistan artık ABD’nin müttefiki ve Çin ile de birçok sorunu var. İkisi arasında sürekli devam eden sınır anlaşmazlıklarından bunu anlıyoruz” dedi.

“Hindistan’ın artık büyüme konuşundaki tartışmanın hangi tarafında olduğuna karar vermesi gerekiyor.”

Pretoria Üniversitesi Burs Geliştirme Merkezi’nde kıdemli araştırmacı olan Profesör Danny Bradlow, geçen yıl boyunca düzenli olarak üst düzey BRICS yetkilileriyle, grubun genişlemesi hakkında konuştu.

Bradlow The Epoch Times’a şunları söyledi: “Konuşmalarımız, yenilenen BRICS’in küresel ekonomide devrim yaratacağı, ABD ve Batı Avrupa gibi alışılagelmiş güçler üzerinde önemli bir avantaj sağlayacağı yönündeydi.”

Zirveye katılan Kongolu ekonomist Patrick Lukusa’nın da aralarında bulunduğu çok sayıda BRICS uzmanı The Epoch Times’a, ilk yeni üye grubunun “stratejik değerlerine” ve Küresel Güney’in “bölgelerini” temsil etme becerilerine göre seçileceğini öngördüklerini söyledi.

Lukusa, bu temelde üyelik için güçlü aday ülkeleri şu şekilde sıraladı: Brezilya ile birlikte Latin Amerika’yı temsil edecek olan Arjantin; Orta Amerika’da Nikaragua; Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da “Arapları” temsil edecek Cezayir, Mısır, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri; Güney Afrika ile birlikte sahra altı (orta ve güney) Afrika için hareket edecek olan Nijerya ve Senegal; Orta Asya’da Rusya ile birlikte olacak Afganistan, Kazakistan; Hindistan ile birlikte Güney Doğu Asya’yı temsil edecek olan Endonezya ve Tayland.

Lukusa “Daha da önemlisi, tüm bu ülkeler Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin (Belt and Road Initiative – BRI) üyesidir. Hepsi Çin ve Rusya ile yakın ilişkiler geliştirmektedir. Hatta bazıları askeri açıdan bile ortaklık kurmaktadır” dedi.

“Çin elbette yeni görünümlü BRICS’te Doğu Asya’yı temsil edecek.”

Bradlow, genişletilmiş BRICS’in kolektif olarak bilinen tüm petrol rezervlerinin neredeyse yüzde 50’sine ve bilinen tüm gaz rezervlerinin yüzde 60’ına sahip olabileceğini söyledi.

“Dünya nüfusunun yarısından fazlasını temsil edecek” diye ekledi.

Asya’daki yatırımcılara hizmet sunan çok uluslu bir grup olan Dezan Shira and Associates’in ekonomisti Chris Devonshire-Ellis, mevcut üyelerin yanı sıra Lukusa’nın bahsettiği ülkelerin de katıldığı bir BRICS örgütünün “müthiş” olacağını söyledi.

Devonshire-Ellis, The Epoch Times’a şunları söyledi: “Genişletilmiş BRICS’in toplam GSH’sı (Gayri Safi Hasılası) bugün itibariyle yaklaşık 30 trilyon doları bulacak. Bu da onu Amerika Birleşik Devletleri ekonomisinden önemli ölçüde daha büyük ve Avrupa Birliği’nin 14,5 trilyon dolarlık ekonomisinin iki katı yapacaktır.”

Güney Afrika’nın önde gelen BRICS yetkilisi Anil Sooklal, The Epoch Times’a verdiği demeçte BRICS Dışişleri Bakanlarının bu hafta, ek üyelerin seçimini belirlemek için kullanılacak kriterleri tartışacağını söyledi.

Devonshire-Ellis “birinci kriterin” büyük miktarda doğal kaynağa sahip olmak olacağını düşünüyor.

“Petrol ve doğalgaz elbette olacak. Ama BRICS’in neredeyse tüm küresel kaynakların sahibi olması da mümkün. Bunlar arasında değerli metaller, nadir mineraller, kömür ve güneş enerjisi gibi enerji kaynakları, tarım arazileri, kereste, balıkçılık ve tatlı su alanları olacak” dedi.

Lukusa, Kuşak ve Yol Girişimi anlaşmaları imzalayan ve aynı zamanda Çin ve Rusya ile çok yakın bağları olan ülkelere bakarak, gelecekte “yeni bir dünya düzenine” dâhil olacak potansiyel adayların Kosta Rika, El Salvador, Guatemala, Honduras ve Güney Amerika’daki Panama; Orta Amerika’da Bolivya, Şili, Küba, Ekvador, Peru, Uruguay ve Venezuela; Kafkasya bölgesinde Azerbaycan; Orta Asya’da Moğolistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan; ve Güneydoğu Asya’da Pakistan, Sri Lanka ve Vietnam olabileceğini söyledi.

Bradlow “Bunun dünya ticareti ve ekonomisi üzerinde hayal edilemeyecek bir etkisi olacaktır” dedi. “Tedarik zincirlerinden bahsetmiyorum bile. Bu her şeyde sismik bir değişim anlamına getirir. Dünya kelimenin tam anlamıyla farklı bir yer olur. Hem iyi, hem de kötü anlamda.”

Sooklal, BRICS’in “Batı karşıtı bir birlik” olmadığını ve “asla olmayacağını” söyledi.

Ancak Bradlow, katılmayı düşünen ülkeler arasında Belarus, Küba, İran, Suriye ve Zimbabve gibi ülkeler varken, bunun “kaçılması zor bir algı” olduğunu söyledi.

“Özellikle Çin, Rusya ve bazen de Güney Afrika, BRICS’in, Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası gibi kurumların temsil ettiği, Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki Batı hegemonyasına karşı isyan modeli olması gerektiğini gizlemedi” yorumunu yaptı.

Lukusa, Hindistan’ın genişlemeye yönelik “direnişinin” ve Brezilya’nın genişleme konusundaki “tereddütünün”, yeni üyeleri kabul etme çabalarını muhtemelen durduracağını söyledi.

“Hindistan giderek Amerika’ya yaklaşıyor ve Washington’da kötü hislere neden olacak hiçbir şeyin parçası olmak istemiyor” dedi.

“Brezilya, bu genişlemenin nasıl gerçekleşeceğini anlamak için tüm koşulların olması veya uygun bir yapının kurulması gerektiği konusunda net. Brezilya, BRICS’in çok sayıda yeni üye alması halinde aslında zayıflayabileceğini düşünen ülkelerden biri.”

Pandor, yalnızca “BRICS kalkınma gündemini ilerletebilecek” ülkelerin üyelik için değerlendirileceğini söyledi.

Lukusa, Hindistan’ın direnişi ve Brezilya’nın tereddütleri göz önüne alındığında, olası yeni üyeler hakkında bu hafta herhangi bir resmi kararın verilmesinin “şüpheli” olduğunu söyledi.

“BRICS büyük olasılıkla bloğun genişlemesi gerektiği konusunda fikir birliğine varıldığına dair bir açıklama yayınlayacak ve bu, gelecekte genişlemeye giden yolu aydınlatacaktır.”

Lukusa ayrıca üye sayısının artmasının BRICS grubuna fayda sağlayacağını söyledi.

“Daha fazla ticaretin gerçekleşmesine olanak tanıyacak; daha fazla ülkenin [BRICS finansman mekanizması olan] Yeni Kalkınma Bankası’na (New Development Bank – NDB) katılmasına olanak tanıyacak. Suudi Arabistan’ın bu bankaya üye olmak konusunda istekli olduğunu gördük.”

Lukusa “Çin, Suudi Arabistan ve BAE gibi daha zengin ve gelişmekte olan ülkeler, para akıtmaya başlarsa” NDB’nin yakında Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası’na rakip olacağını söyledi.

Devonshire-Ellis, ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’daki savaşa odaklandığını, -kısmen teknolojik alandaki faaliyetlerini kısıtlamak için- Rusya ve Çin’e yaptırımlar uyguladığını ve bu sırada “jeopolitik, küresel ticaret ve tedarik zincirlerinde çok daha önemli değişimler yaşandığını” söyledi.

“Bütün bunların BRICS’in genişlemesi şeklinde ‘çok daha derin etkileri’ olacağını” sözlerine ekledi.

Yazan: Darren Taylor, The Epoch Times

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.