Uzmanlar Ortak Bildiriyle Uyardı: ÇEDES ve Zorunlu Din Eğitimi Durdurulmalı

Eğitim dinileştirilmesine karşı bildiri yayınlayan uzmanlar bu durumun çocukların zihinsel, ruhsal, sosyal gelişimine zarar vereceği uyarısı yaparak, “ÇEDES ve zorunlu din eğitimi durdurulmalı” dedi.

Psikolog, psikiyatrist, sinirbilimci ve eğitim bilimciler kaleme aldıkları ortak bildiriyle çocuk yaş grubunun maruz kaldığı zorunlu din eğitimine karşı uyardı. Yetkililere ve toplumsa seslenen uzman isimler çocukların zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişiminin alabileceği zararlara dikkat çekti.

Zorunlu din dersleri, Diyanet eliyle yaygınlaştırılan 4-6 yaş Kuran kursları, ÇEDES gibi projelerle anaokuluna kadar giren din görevlileri, “vakıf” adı altında faaliyet gösteren tarikatlara ait özel okullar… Türkiye’de çocukların din öğretisine maruz kalma yaşı gün geçtikçe düşüyor ve okullarda din eğitiminin yoğunluğu artıyor.

Eğitimin dinselleştirilmesinde yeni bir aşamaya geçildiğini gösteren işaretler psikologlar, çocuk gelişimi uzmanları, psikiyatristler, sinirbilimciler ve eğitim bilimcileri harekete geçirdi.

Depresif bozukluk, ayrılma anksiyetesi, kaygı ve uyku bozukluğunu tetikleyebilir’

Çocukların 11-12 yaşına kadar soyut düşünme yetisi geliştiremediğini belirten uzmanlar, çocuk somut düşünmeleri nedeniyle olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkisini tam olarak kavrayacağını kaydederek, şu uyarıda bulundu:

“Dini öğretilerdeki ahiret, günah, şeytan, cehennem gibi soyut kavramları anlayamayan çocuk kendince yorumlar, örneğin ‘cehennemde yanarsın’ sözünü duyan bir çocuk, günlük yaşamındaki en ufak hatasında cayır cayır yanacağını düşünür. Ruh sağlığı klinikleri bu ve benzeri örneklerle doludur. Bu nedenle özellikle soyut düşünme yetisinin gelişmediği çocuk yaşta din öğretisine maruz kalmak, Depresif Bozukluk, Kaygı Bozukluğu, Uyku Bozukluğu, Ayrılma Anksiyetesi gibi hastalıkları tetikleyebilir.”

‘Takıntıya zemin oluşturur, ürkek ve kaygılı bir benliğe yol açar’
Dini öğretinin çocukları takıntılı, ürkek ve kaygılı bireyler olmaya itebileceğinin altını çizen metinde şu tehlikelere işaret edildi:

“Dinsel öğretilerin tavsiye ettiği abdest alma, tövbe etme, dua okuma gibi ritüeller, bu ritüellerin eksiksiz ve kusursuz yapılması yönündeki zorunluluklar, çocuklarda Obsesif Kompulsif Bozukluk denilen takıntı hastalığının ortaya çıkması için bir zemin oluşturur.

Çocuğa iyiyi, doğruyu gösterirken; insanlarla ve diğer canlılarla ilişkisinde, kendini onun yerine koymayı, onun tarafından bakmayı öğretmek, vicdanın çocuğun iç dünyasında kendiliğinden gelişmesini sağlar. Hatalı davranışlar, “Allah günah yazar, cezalandırır” gibi söylemlerle engellendiğinde ise çocuğun davranış ve düşüncesinde amaç, cezadan kurtulmak, kaçınmak olur. Bu tutumların süregeldiği bir ortamda tutarlı bir vicdan gelişimi mümkün değildir. Ayrıca çocuklarda kaçınmacı, ürkek, kaygılı bir benlik oluşmasına yol açılmış olur.”
‘Dini öğreti okul öncesi ve zorunlu eğitimden çıkarılsın, eğitim sadece öğretmenlerin işi olsun’
Dinsel öğretinin çocukların düşüncelerini baskı altına aldığını, özgür düşünme ve araştırma motivasyonunu azalttığını vurgulayan uzmanlar din eğitiminin okul öncesi ve zorunlu eğitimden çıkarılmasını; okullarda din görevlilerine yer verilmemesini istedi:

“Çocuklar büyüsel düşünür, zihinlerinin içeriği ile gerçekte olanı bir erişkin gibi ayırt edemez. Örneğin rüyalarında gördükleri kişinin gerçekten orada olduğunu düşünür. Düşüncelerinin okunabildiğini, aklından geçenlerin erişkinler tarafından anlaşıldığını zanneder. Dinsel öğretiler de zihinde olup bitenlerle gerçekte olanları eş tutar. Dini öğretiye uygun olmayan düşünceleri yasaklar. Oysa çocuk zihni her türlü düşünce içeriğini kendiliğinden üretebilir. Düşüncelerini dini öğretiler doğrultusunda kontrol etme baskısını yaşayan çocuk, bunu başaramayacak ve yoğun suçluluk hisleri ile baş etmek zorunda kalacaktır.

Çocuklar merak eder ve sorularına basit yanıtlar beklerler. Yanıtlar algılanabilir ve deneyimlenebilir somutlukta olmalıdır. Büyüklerinden dini öğretiler doğrultusunda yanıtlar alırlarsa ve hatta kimi zaman soru sormaları bile yasaklanırsa özgür düşünme, araştırma motivasyonu azalır ve yaratıcılığın yerini itaatkâr bir kabullenişin alması kaçınılmazdır. Bu durum çocuğun ileride, ergenlik ve yetişkinlikte kendi iradesi ile karar verip hareket eden değil, güçlü gördüğü ya da korktuğu kişi ve grupların kontrolüne boyun eğen bir kişilik geliştirmesine neden olur.

Tüm bu veriler ışığında, okul öncesi din eğitiminin kesinlikle söz konusu olmamasını, ilk ve orta öğretimden zorunlu din eğitiminin çıkarılmasını, okullarda Diyanet Başkanlığı’na bağlı kişilerin görevlendirilmemesi ve eğitimin sadece pedagojik formasyon almış öğretmenlerce verilmesi gerektiğini toplumla paylaşmayı görev biliyoruz.”

Metne imza koyan uzmanlar şöyle:

Beste Kurban, Psikolog
Doç. Dr. Emel Güneş, Nörofizyolog
Doç. Dr. Ozan Pazvantoğlu, Psikiyatrist
Doç. Dr. Şeref Gülseren, Psikiyatrist
Doç. Dr. Tolga Binbay, Psikiyatrist
Dr. Füruzan Yazıcı Klinik Psikolog
Dr. Mehmet Çolak, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi uzmanı
Dr. Öğretim Üyesi Nevin Eracar, Klinik Psikolog
Dr. Öğretim Üyesi Sertaç Üstün, Sinirbilimci
Dr. Şule Özden Topkaya, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Gülben Demir Isık, Klinik Psikolog
Kln. Psk. Elif Naz Uzer
Melis Yılmaz, Klinik Psikolog
Öğretim Üyesi Dr. Zeynep Maçkalı, Klinik Psikoloji
Prof. Dr. Adnan Gümüş, Sosyolog, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Arif Haldun Soygür, Psikiyatrist
Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak, Eğitim Bilimci
Prof. Dr. Birim Günay, Çocuk Psikiyatristi
Prof. Dr. Canan Kalaycıoğlu, Nörofizyolog
Prof. Dr. Cem Atbaşoğlu, Psikiyatrist
Prof. Dr. Erhan Nalçacı, Nörofizyolog
Prof. Dr. Fatma Gök, Eğitim Bilimci
Prof. Dr. Gül Şendil, Gelişim Psikolojisi
Prof. Dr. İnci İlhan, Psikiyatri
Prof. Dr. Meral Uysal, Eğitim Bilimci
Prof. Dr. Nermin Yazıcı, Eğitim Bilimci
Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, Klinik Nöropsikolog
Prof. Dr. Özgür Aydın, Dilbilimci
Prof. Dr. Rıfat Okçabol, Eğitim Bilimci
Psikolog Arife Göçeoğlu Bayram, Klinik Sinirbilimleri Uzmanı
Psikolojik Danışman Özden Yılmaz Bilgin, Aile Terapisti
Türkan Bayram, Psikolog
Uzm. Aynur Şahin Aközel, Klinik Psikolog
Uzm. D. Esma Burçak Zengin, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Ali Bacanlı, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Uzm. Dr. Alper Bayrak, Çocuk ve Genç Psikiyatristi
Uzm. Dr. Asusinem Akyalçın Kırdök, Psikiyatrist,
Uzm. Dr. Aykut Çobadak, Psikiyatri
Uzm. Dr. Burcu Yücetürk Kitiş, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Cem Taylan Erden, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Deniz Arık, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Deniz Tirit Karaca, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Uzm. Dr. Egemen Aktaş, Çocuk psikiyatristi
Uzm. Dr. Elif Akçay, Çocuk Psikiyatristi
Uzm. Dr. Endam Köybaşı, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Fatma Varol, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Uzm. Dr. Gizem Çetiner, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Gülperi Putgül Köybaşı, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Öykü Önal, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Özlem Önen, Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Uzm. Dr. Selma Polat Özdemir, Psikiyatrist
Uzm. Dr. Sena İster Güneytepe, Psikiyatrist
Uzm. Psikolog Aslı Handan Avşar Barutçu
Uzm. Psikolog Çiğdem Cordan Kudiaki, Psikoloji
Uzm. Psikolog Dünya Polat,
Uzm. Psikolog Ekin Şen Önoğlu,
Uzm. Psikolog İrem Yadırgan
Uzm. Psikolog Masum Aydın, Nöropsikolog
Uzm. Psikolog Pınar Ulupınar
Uzm. Psikolog, Burak İsmanur, Klinik Psikolog
Uzm. Psk Deniz Gezer Çift Aile terapisti
Zehra Gem, Klinik Psikolog

(Fotoğraflar:diyant.gov.tr)

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.