Viyolonsel Sanatçısı Rahşan Apay’ın İlk Albümü Dinleyiciye Sunuldu
Dünyanın pek çok ülkesinde konserler veren viyolonsel sanatçısı Rahşan Apay’ın ilk albümü dinleyiciye sunuldu.
Barok dönemden 21. yy çağdaş müziğe kadar geniş repertuvara sahip, yerli ve yabancı sanatçılarla uluslararası alanda ciddi çalışmalarda bulunmuş viyolonsel solisti Rahşan Apay, ilk albümünün çıkmasının heyecanını yaşıyor.
Albümün ilk bölümünde Türk Beşleri arasında yer alan Ahmet Adnan Saygun’un Op:74 Viyolonsel Konçertosu yer alıyor. İkinci bölümde ise günümüz sayılı bestecilerinden Armağan Durdağ’ın aynı zamanda albüme ismi verildiği ‘Roxana’ isimli eseri, Rengim Gökmen şefliğinde, Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası eşliğinde icra ediliyor.
Başarılı sanatçı Apay, albümünün çıkışını sosyal medya hesaplarından şu şekilde duyurdu:
“*”ROXANA” ALBÜMÜMÜZ ÇIKTI * Birinci kuşak Türk bestecimiz A.Adnan Saygun’un Viyolonsel Konçertosu ile beşinci kuşak Türk bestecimiz Armağan Durdağ’ın “Roxana” Viyolonsel Konçertosu, Cumhuriyet’imizin 100. yılında bu albümde buluştu.
35 yıldır bir gün bile azalmaksızın derin bir aşkla çaldığım viyolonsel başında geçirdiğim bu ömürde, çaldığım sayısız konser, yeni eserlerin dünya prömiyerleri, başka müzisyen dostlarımla beraber ortaklaşa yaptığım birkaç albüm derken kişisel gelişimimde bana çok şey katan acı tatlı birçok tecrübe yaşadım. Artık bu saatten sonra pek çok şeyin bir önemi kalmıyor; viyolonselle ve sevdiklerimle yaşanmış bir ömür her şeyden değerli benim için. Fakat bu albüm, benim için de bir ilk. Aşağıda yorumlarda paylaştığım, albüm kitapçığı için yazdığım önsözde de belirttiğim gibi, hayatımdaki bazı kişisel gelişim noktalarından geçen iki ayrı tarihe ait kayıttan oluşan bu albüm ile benden sonra bu dünyaya küçük de olsa bir iz bırakabilmiş olmanın huzuru içindeyim.
Başta benim için bir viyolonsel konçertosu yazmış olan sevgili eşim besteci Armağan Durdağ olmak üzere, bu eserin bir albüme dönüşmesi gerektiğine inanan değerli maestro Rengim Gökmen’e, Lila Müzik’in değerli yöneticisi sevgili Dilek İçinsel’e ve albümde emeği geçmiş tüm herkese derin şükranlarımı sunuyorum. Bu albüm, üzerimde emeği büyük olan sevgili babacığım Çınar Apay’a ve kalbimde her an onunla beraber olduğum canım annem Ender Apay’a armağan olsun…
İçindeki kitapçıkla beraber fiziksel CD www.opus3a.com ve bazı müzik mağazalarından temin edilebilirken, albümü dijital olarak dinlemek için Apple Müzik, Spotify ve YouTube’a başvurulabilir.”
Albüm Önsözü
“ALBÜM ÖNSÖZÜ:
Hayatta hiçbir şey tesadüf değil. Her şey bir gün buluşması gerekenle buluşuyor, zincir tamamlanıyor. Bu albümün hikâyesi de öyle… Yıllar önce bir gün annemle Prof. Dr. Hüsrev Hatemi’nin muayenehanesindeyiz. Hoca bana dönüp “İsminin anlamını ve nereden geldiğini biliyor musun?” dedi. Sonra Rahşan isminin Pers dilinden geldiğini ve diğer dillerdeki karşılıklarından birinin de Roxana olduğunu anlattı. Yıllar sonra yolum besteci Armağan Durdağ ile kesişip kendisine bu anekdotu anlattığımda, Büyük İskender’in Roxana’yı Pers topraklarında bulup nikâhlı tek eşi olarak aldığını anlatmasıyla “Roxana” Viyolonsel Konçertosu’nun tohumları ekilmeye başlamıştı.
Durdağ’ın müziklerindeki tını zenginliğini, yani orkestrayı binbir renkle donatabilmesini, birbiriyle konuşan çalgıların gizli katmanlar oluşturmasını, ritim ögesine duyduğu özel ilgiyi, yerel Türk ögelerimizle yetinmeyip 1980’lerden bu yana özellikle Amerikan çağdaş klasik müziğinde etkin olan Yeni-Romantik akımı müziğine katmasını ve yavaş müziklerindeki mistik lirisizmini daima çok sevdim. Bu nedenle kendisinden bir konçerto yazmasını rica ettim. Müziğindeki bu özellikleriyle çağdaş bir Türk bestecisi olarak viyolonsel repertuvarına eser vermesi biz çellistler için büyük bir kazanç olacaktı. Böylece 2012 senesinde “Roxana” doğdu. “Roxana” aynı zamanda benim de doğumumdur. Hayatımda benim de geçtiğim evreleri anlatan, Roxana’nın dilinden bir konuşmadır; gerçek ile yalanı ayırt eden, hayatı küçük ya da büyük yaşamayı kıyaslayan bir iç hesaplaşmadır.
Büyük Türk bestecimiz Ahmed Adnan Saygun’un eseri ise benim için bambaşka bir yolculuktu. Hayatın gerçekliğine tüm acısı ve tatlısıyla, hüznü ve umuduyla sıkıca tutunmak gibiydi. Onu çalışmak beni daha hızlı büyüttü. Her bir nota, bir ağaç misali, doğduğun topraklardan, kendi özünden köklenmek gibiydi. Bu, 2007 senesine ait bir konser kaydı. O günden bugüne benim hayatımda köprünün altından çok sular aktı. Aşk ve ihtirasla viyolonsel çalan Rahşan’dan kendi iç sesini arayan, köklerini ve yapraklarını aynı anda önemseyen bir Rahşan’a dönüşme serüvenimde, 2007 senesinden bir kaydımı, 2014’teki bir kaydımla aynı albümde buluşturmak istedim. Adeta kişisel dönüşüm yolumda tuttuğum bir günlük gibi…
Bu albüm aynı zamanda bu hayatta ifade etmek istediğim önemli bir başka inancın da çığlığıdır: Bu toprakların bestecileri ve ürettikleri her bir eser bizler için birer kültür mirasıdır ve gelecek nesillere ulaştırılmalıdır.
Kıymetli cumhuriyetimizin 100. yılında, birinci kuşak Türk bestecilerden A. Adnan Saygun ile beşinci kuşak Türk bestecilerinden Armağan Durdağ’ın viyolonsel konçertolarını bir arada sunabildiğimiz için çok mutluyum. Bunu mümkün kılan tüm dostlarıma teşekkür ederim.
Rahşan Apay”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.