Ustasanatçı Barış Manço, ölümünün 20. yılında sevenleri tarafından unutulmadı.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi dünyanın farklı ülkelerinde de tanınan sanatçının İstanbul Moda’daki evi, ölüm yıldönümünde hayranları tarafından büyük ilgi gördü.
Barış Manço Kimdir?
“Ben bir şarkıcı, besteci olarak bu dünyaya gelmedim. Düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Bu; gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi bir televizyon programında çocuğun saçlarını okşamakla oldu.”
Barış Manço 2 Ocak 1943’te, İsmail Hakkı Bey ve Rikkat Uyanık Hanım’ın 4 çocuğu arasında 2. oğlu olarak dünyaya geldi. 2. Dünya Savaşı’nın en kızgın döneminde dünyaya gelen abisinin adı Savaş kondu. 2 yılın ardından dünyaya barış gelsin artık diyen aile 2. Oğluna Barış adını verdi. Bu isim aynı zamanda Türkiye’de ilk defa kullanılan bir isim olacaktı.
Kendi kendine gitar çalmayı öğrenen Manço’ya, Klasik Türk Müziği öğretmeni olan annesi piyano eğitimi vermeye başladı. İlk sahne tecrübesini, okuduğu okul Galatasaray Lisesi’nin konferans salonunda elde etti. Aynı lisede okuyan abisinin lakabı “Ayı” idi. Okula Barış’ın gelmesi üzerine büyük ayı ve küçük ayı olarak adlandırılacaklardı. 1957 yılının şeker bayramında çok sevdiği babaannesi Nimet Hanım’ı yitirince, yılların ardından Gülpembe şarkısını yazacaktı. Şarkı çok ünlendiğinde ise Gülpembe’nin kim olduğu insanlar arasında büyük bir merak konusu olacaktır. 4 Mayıs 1959’da babasını kaybetmesi üzerine ruhen büyük yıkımı oldu ve eğitimini Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladı.
14 yaşında Galatasaray Lisesi’nde ki sınıf arkadaşlarıyla “Kafadarlar” müzik grubunu kurdu. Bu gurubun üyelerinden biri, ülkenin önde gelen ekonomisti Asaf Savaş Akad saksafonda yer alıyordu. Ardından “Haramiler” grubunu kurdu ve dönemin en popüler müziklerini çaldılar.
1958’te kuzeni Aysel’in evlendiği akşam Moda Düğün Salonu’nda Elvis Presley’den parçalar çaldı ve belki hayatında ki en önemli kararını dile getirdi; “Ben çocuklara şarkı söyleyeceğim.”
Lise mezuniyetinin ardından, Belçika Kraliyet Akademisi resim, grafik ve iç mimarlık eğitimi için Belçika’ya yol aldı. Geçimini sağlamak için garsonluk ve otomobil bakıcılığı işlerini yapacaktı. Burada bir grupta yer alarak; Belçika, Fransa, Almanya, İsveç ve Çekoslovakya’da konserler verdi. 1969 yılında Belçika Kraliyet Akademisi’nden birincilikle mezun oldu.
1965 yılında Paris’in ünlü müzikholü “Olympia” da iki yabancı şarkı seslendirir. Lakin o gün Barış’ın performansını izleyen Europe-1 radyo kanalının sahibi Barış için aksanı çok kötü yorumunu alacaktır. Bunun üzerine Manço sadece Türkçe parçalar seslendirmeye karar verir.
1967 yılında Hollanda’da büyük bir trafik kazası geçirir. Bu kazadan bir hatıra kalır; dudak üzerindeki yara izleri. Artık sürekli bıyık bırakacaktır. Bıyığına eşlik etmesi için saçlarını da uzatacaktır.
Manço’nun şarkıcı ve besteci kişiliğinin yanında, gezgin, sunucu ve program yapımcılığı da birleşerek 7’den 70’e herkesin unutamayacağı sanatçı olarak gönüllere taht kuracaktır. Ekranların en sevilen programlarından “7’den 70’e” ilk olarak 1988 yılında Trt1’de yayınlanacaktır.
Barış Manço, 1 Şubat 1999 günü Moda’da kendi evinde geçirdiği bir kalp krizi sonucu hayata veda ederek sadece kendi ülkesinde değil bütün dünyada büyük yankı uyandırarak herkesi derinden yaralamıştır.