Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kocaeli’nde STK temsilcileri ve muhtarlarla buluştu. Kılıçdaroğlu, asgari ücretin yeni yılda net 2 bin lira olması gerektiğini ifade etti.
Bir dizi programlara katılmak üzere Kocaeli’ne gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilk olarak Gölcük ilçesinde STK temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. Bir ortak hedeflerinin olduğunu belirterek sözleriyle başlayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir ortak hedefimiz var. Daha güzel Türkiye’de yaşamak. Bayrağımızın altında, bu güzel vatanda huzur içinde yaşamak. Siyaseti sadece bunun için yapıyorum. Bu ülkenin insanı huzur içinde yaşasın, her evde tencere kaynasın. Her evde bereket, huzur olsun. Herkesin kimliğine saygılıyım. Herkesin yaşam tarzına saygılıyım. Biz birbirimiz ile huzur içinde yaşamak zorundayız. Birlikte huzur içinde yaşarsak, birlikte oturup, konuşursak ne mutlu bize” dedi.
“Biz mütevazi bir evde yaşadık”
7 kardeş olduklarını hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, “Saraylarda yaşamadık. Mütevazı bir evde yaşadık. Topraktan evlerde oturduk. Eşit fırsat imkanı sağlandı, kuş uçmaz kervan göçmez bir köyden geldik CHP genel başkanı olduk. Devletin en önemli makamlarına geldik. O yüzden tarihimize de saygı duyduk. Mücadele eden herkese saygı duyduk. Şehit ve gazilerimizi de şükranlar borçluyuz” diye konuştu.
Muhtarların sıkıntılarını anlatan Kılıçdaroğlu, “Aramızda çok sayıda muhtar arkadaşım var. Bu topraklarda, yapılan ilk seçim 1833 yılında Kastamonu Taşköprü’de yapılan bir muhtarlık seçimidir. Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Partili olarak değil, kendisi çıkar. Uygarca yarışırlar ve bir kişi seçilir muhtar olur. Muhtarlığın güçlendirilmesi, bir anlamda demokrasinin güçlenmesi anlamına gelir. 81 kanun, 332 maddede muhtar sözü geçer. İlk yapacağımız bağımsız bir muhtarlar kanunu olması lazım. Muhtar eline alınca, ‘benim kanunum budur’ diyecek. Bu çalışmayı yapıyoruz. Seçimle gelen herkesin yeri var, bir tek muhtarın yeri yok. Öyle bir proje geliştirilmeli ki, nereye giderseniz gidin, muhtarlık olduğu anlaşılmalı. Kim seçilirse seçilsin, bilmeli ki muhtarlık binası burası. Özellikle belli sayıda, vatandaşın seçtiği muhtarlar, belli büyüklükte olan muhtarlıklara belediyenin bir eleman tahsis etmesi lazım. Çapı ya da nüfusu fazla olan yerlerde muhtar tek başına yeterli olamaz. Bu belediyenin inisiyatifi ile değil, muhtarlık kanununda olması lazım. Mahalle ile ilgili karar alınıyor, muhtarın haberi yok. Kanunda bir madde olması lazım. Belediye burayla ilgili karar alıyorsa, o mahallenin muhtarının, o belediye meclisi toplantısında söz ve karar sahibi olmasın lazım. Biz muhtarlığı laf olsun diye savunmuyoruz. Belediyelerde emlak vergisi toplanır. Tamamını belediye başkanlığı alır, aynı mahallede siz de seçildiniz, o zaman toplanan emlak vergisinden belli bir payın muhtarlığa ayrılması lazım. Bu parayı muhtarlar yoksul aileler için kullanabilir. Siz o payın hesabını vereceksiniz. O payı alacaksanız, o mahallenin yoksulu var ise ona yardımı muhtarlar yapacak. Kaymakam değil. Muhtar parti ayrımı yapmaksızın herkese götürür. Muhtarlar güçlendikçe, bu ülkede gerilim olmaz. Herkes huzur içinde yaşar. İlk başvurulan kişi mahallede muhtardır” şeklinde konuştu.
“Millilik tek kum tanesine bile sahip çıkmaktır”
Yunanistanlı Savunma Bakanı ile girdikleri diyalogdan bahseden Kılıçdaroğlu, “Ege adalarının 18’ini işgal etti. Dile getiriyorum. Benim her söylediğime laf yetiştiriyorsun, bu bir ada ile ilgili cümle kur. Yunanistan savunma bakanı bana, ‘gel de al’ diyor. 2019’da geleceğim. O adaların tamamını alacağım. Bir dönem bunlar Kıbrıs için de ‘gel al’ diyorlardı, rahmetli Ecevit çıktı gitti aldı. Nokta. Korkudan cevap dahi veremiyor. Süleyman Şah Türbesi’ni kendi topraklarımızdan kaçırdık. Kimse bana millilikten bahsetmesin. Ben orada gerekirse şehit olurum ama toprağımı korurum. Vatanım için her şeyi yaparım. Ege adalarının 18’e Yunanlılar askeri birliklerini kuracaklar, ben bunu dile getireceğim, tek bir cümle etmeyeceksin. Hani milliydi bu işler. Millilik tek kum tanesine bile sahip çıkmaktır” dedi.
Gazilere de seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, “Gazi olup, vücudunda mermi taşıyan ama gazi sayılmayanlar var. Bunların diğer gaziler gibi aynı şartlara tabi olması için kanun teklifi verdik. Şehit ve gazilerimiz arasında ayrım yapılıyor. Şehit şehittir, gazi gazidir. Bunların ayrımı olmaz. 15 Temmuz’da gazi olanlara daha fazla, terörde dağda, eksi 30 derecede kurşun yiyenlere daha az maaş. Bunun giderilmesi içinde biz kanun teklifimizi verdik. Parlamentonun gündeminde. Bunu hep birlikte takip edelim. Şehitlerimiz, gazilerimiz bir toplumun onurudur. Bir toplumun onlara ayrıcalık tanıması, sizi değil o toplumu yüceltir” diye konuştu.
Asgari ücretin net 2 bin lira olması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Daha önce bin 500 olsun dedim, kıyamet koptu. Bizim tüm belediyelerimizde net bin 500 lira. Erzurum’un en küçük Çat belediyesi asgari ücreti yapıyorsa, hükümet bunu niye yapamıyor. Asgari ücret net 2 bin olmalı. ’Para bulamayız’ diyorlar, para var kardeşim, Türkiye zengin bir ülke. Bu para fazlaysa, o zaman bakanlar, vekiller bir ay iki bin lira ile geçinsinler. Sanki iki bin lira çok fazla” ifadelerini kaydetti.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.