Tartışmalı Interpol Seçimleri Çin’deki Güç Mücadelelerine Işık Tutuyor

Uluslararası Polis Teşkilatı geçen hafta İstanbul’da bir araya geldi. Interpol Genel Kurulu’nda seçim yapıldı. İnsan hakları örgütlerinin, politikacıların ve eski mahkumların protestoları, tartışmalı iki adayın seçilmesini engelleyemedi.

Adaylardan biri; Birleşik Arap Emirlikleri İçişleri Bakanlığı Genel Müfettişi. Adı Ahmed Naser Al-Raisi. İşkenceye katılmakla suçlanıyor. Bundan dolayı, beş ülkede kendisine karşı açılmış davalar bulunuyor. Fakat Interpol, 25 Kasım’da onu yeni başkan olarak seçti.

Diğer tartışmalı aday ise Çin’den geliyor. Hu Binchen, yüksek rütbeli bir güvenlik görevlisi. Çin Kamu Güvenlik Bakanlığı’nda bir bölümün yöneticisi. Başlıca görevlerinden biri, dünyanın dört bir yanındaki eleştirmenleri ve siyasi muhalifleri avlamak. O da Interpol’ün zirvesine yükseldi. Seçilmesinden sonra, şimdi Interpol Denetleme Kurulu olan Yürütme Komitesi’nde önemli bir göreve sahip.

Eleştirmenler, Çin’in uluslararası polis teşkilatı üzerindeki etkisini artıracağından ve muhaliflere zulmetmek için onu daha da kötüye kullanacağından korkuyor.

Interpol şu anda 195 üye ülkeye sahip ve merkezi Lyon’da. Bu, Birleşmiş Milletler ‘den sonra en büyük ikinci uluslararası organizasyondur.

Yürütme Komitesi, Interpol içindeki önemli bir organdır. Genel sekreterliğin çalışmalarını denetleme görevi bulunmaktadır, ve bu organ; diğer işlerin yanı sıra, uluslararası gözaltı başvurularının kabul edilmesine karar vermektedir. Ancak; Hu Binchen, Interpol’ün başında oturan ilk üst düzey Çinli Güvenlik Görevlisi değil. 2016’dan 2018’e kadar Meng, Interpol’ün ilk Çinli başkanı olmuştu.

Meng’in zamanında, başvuruların çoğunu Çin yaptı (Interpol’de kırmızı bülten olarak adlandırıldığı gibi) ama sonra inanılmaz bir şey oldu. Meng, Ekim 2018’de bir gecede ortadan kayboldu ve Interpol, Meng’in karısı polise haber verene kadar kendi başkanının kayıp olduğunu bile bilmiyordu.

Meng Hongwei, Eylül 2018’de Pekin’den gelen talimat üzerine Çin’e geri döndü. Karısı Grace’e Pekin’den mesaj attı.
Ona şunu yazdı: “Aramamı bekle.” Dört dakika sonra karısı bir arama değil, cep telefonuna gelen bir emoji aldı. Olağanüstü bir semboldü, çünkü gülen yüz değil, bir bıçaktı. Bu bıçak, Grace Meng’in kocasından aldığı son yaşam belirtisiydi.

Birkaç hafta sonra, Kamu Güvenlik Bakanlığı o zamanki Interpol başkanı Meng Hongwei hakkında yolsuzluk şüphesiyle soruşturma başlatıldığını duyurdu – fakat buna inanan var mı? Pekin’deki Çinli liderler, bu eylem sonucunda Çin’in dünyaya karşı kişiliğini kaybedip kaybetmeyeceğini hiç umursamadı.

Ocak 2020’de Meng, iki milyon dolardan fazla rüşvet aldığı için 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Serbest bırakıldığında 80 yaşının üzerinde olacak. Hapishane hayatından sağ çıkıp çıkmayacağı ise bir diğer soru. Eşi Grace ve iki çocuğu her an kaçırılma korkusuyla yaşıyor. Interpol genel kurulundan kısa bir süre önce Grace Meng, ABD haber ajansı AP’ye verdiği röportaj sırasında, kocasının tutuklanmasından bu yana kameraların önünde ilk kez yüzünü göstermiş oldu.

Bu konudan birazdan daha fazla bahsedeceğiz.

Grace Meng, Çin’in seçkin güçlerinden biridir. Shandong Eyaleti Siyasi Danışma Konferansı’nın daimi üyesiydi. Çin komünist liderliğinin dizginlenemez gücünü ve sınırsız keyfi davranışını üç yıl boyunca ilk elden deneyimledikten sonra, bugün Çin hükümetini çocuklarını yiyen bir canavar olarak adlandırıyor.

Kamu Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı olarak kocası bir zamanlar Çin’deki en güçlü adamlardan biriydi.
2016 yılında Interpol’ün başkanı olarak seçildi. Meng, Interpol tarihindeki ilk Çinli başkan oldu. Meng Hongwei bir zamanlar Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in yanında duruyordu. Daha sonraki olaylar aksini ispatlayacaktır.

“Interpol Başkanı” görevi, öncelikle onursal bir pozisyondur. Ancak Meng, karısı ve çocuklarıyla birlikte Lyon’a taşınmakta ısrar etti. Yurt dışında hizmet ederken ailenin yanında olması, özgür demokratik ülkelerden insanlar için oldukça normaldir. Ancak; bir kişi bütün ailesini başka bir ülkeye götürmeye çalıştığında bu, Çin’deki Parti liderliğinin hemen dikkatini çeker, çünkü Çin Komünist Partisi’nin uzun kolunun ulaşması zordur.

Siyasi güç mücadelelerinin iç çemberinde uzun süredir güvenlik görevlisi olan Meng’in, ailesinin kendisine karşı koz olarak kullanılabileceğini bilmemesi çok safça olurdu ve sadece karısı, muhtemelen kendisine emanet edilen gizli bilgilerle birlikte, güvenli bir ülkede bulunursa, tehlikedeyken kendini koruyabilirdi.

Aslında, Şubat 2018’de, Kamu Güvenlik Bakanlığı Parti Komitesi tarafından ailesini Çin’e geri götürmesi istendi. İsteklerine uymak yerine, ailesinin taşınmasını ertelemeye çalıştı. Eylül 2018’de önemli bir toplantı için ondan Çin’e gitmesi istendi. Bunun bir tuzak olabileceğini düşünse bile, bu sefer kaçamadı. Gerçekten de, bu sefer avcı değil, avlanan idi. Pekin’e iner inmez tutuklandı. Çin Komünist Partisi için eşini ve çocuklarını kaçırıp Çin’e götürmek zor bir şey değil ve gerçekten bunu yapmaya çalıştılar.

Grace Meng, France24’e verdiği röportajda, Çinli ajanların onu ve iki oğlunu kaçırmaya çalıştığını söyledi. Kocası kaybolduktan beş gün sonra yabancılardan telefon almaya başladı, takip edildi, arabası hasar gördü ve dairesinin alarmı birkaç kez çaldı. Komşuları bile korkmaya başladı. “Her şeyi yapabilirler, sınırları yok.“ demişti. Grace Meng ve çocukları korku içinde yaşadılar.

Bir CNN muhabiriyle yaptığı canlı röportaj sırasında, cep telefonu arka arkaya üç kez çaldı. Hattın diğer ucundaki kadın konsolos yardımcısı olduğunu açıkça belirtti. Çin konsolosu ondan medyayla konuşmayı kesmesini istedi.
Fransız polisi, aileyi daha iyi korumak için Lyon’daki bir otele yerleştirmişti. Çin Konsolosluğu personeli onu otele kadar takip etti ve resepsiyondan odasının anahtarı teslim etmesini istedi.

Grace Meng ve çocukları 2019’da Fransa’da siyasi sığınma hakkı aldı. O zamandan beri halkın gözünden uzaktı. Peki neden şimdi tekrar kamuoyuna çıkıyor ve ABD’nin haber ajansı AP’ye röportaj veriyor?

Üç sebebi olabilir. İlk olarak, kocasının sırlarını saklayıp başka bir şey söylememiş olmasına rağmen, kocasının durumunun değişmediğini farketmiş olabilir. İkincisi, güvenlik konusunda, özellikle de oğullarının güvenliği konusunda endişelenmeye devam ediyor olabilir. Kamuoyunun ilgisi ona biraz koruma sağlıyordur. Üçüncüsü, dışarıdan destek almış olabilir.

Fakat kocası Meng Hongwei neden ortadan kaldırıldı? Grace Meng’e göre, kocası Çin’deki reformları ilerletmek için üst düzey konumunu kullandı. Kocası, Çin Komünist Partisi içindeki iktidar mücadelesinin kurbanı oldu. Hiç şüphe yok ki Meng Hong bu şiddetli güç mücadelesinin kaybedenidir. ÇKP içindeki iki çıkar grubu arasındaki siyasi temizliğin kurbanıdır. Meng, ÇKP’nin güç merkezinde önemli bir oyuncuydu.

Çin medyası ondan açıkça daha sonra devrilen ve 2015 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan eski güvenlik lideri Zhou Yongkang’ın destekçisi olarak bahsediyor.

2003 yılında Zhou Yongkang, Kamu Güvenlik Bakanı oldu. Bir yıl sonra Meng’i temsilcisi olarak atadı. Çin Komünist Partisi’ne göre; Kamu Güvenlik Bakanlığı görevi, elde bıçak bulunması gibi. Meng’in elinde de çok kan var, çünkü görev süresi boyunca birçok muhalif, Uygur ve Falun Gong uygulayıcısı tutuklandı ve zulüm gördü.

Haber: Lea Zhou, “Lea’nın Görüşü” YouTube kanalından çevirlmiştir.

Çeviren: Evren Durmaz, Epoch Times Türkiye

*Bu makalede yer alan görüşler yazarın görüşleridir, Epoch Times’ın görüşlerini yansıtmayabilir.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.