Kılıçdaroğlu Mersin’de: “5 Yılda 850 Bin Kişilik Yeni İstihdam Alanı Yaratacağız”

Kaynak: Kılıçdaroğlu Twitter

Kılıçdaroğlu: “Birlikte Değiştireceğiz. Birleşe Birleşe Değişeceğiz. Bir Otoriter Yönetimi Demokratik Yollarla Değiştireceğiz”

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Mersin’de seçim mitingi düzenledi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve Mansur Yavaş’ın ardından kürsüye Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satır araları şöyle;

”Birlikte değiştireceğiz. Birleşe birleşe değiştireceğiz. Bir otoriter yönetimi demokratik yollarla göndereceğiz ve Türkiye’ye huzuru getireceğiz. Türkiye’ye bereketi getireceğiz. Türkiye’ye kardeşliği getireceğiz. Türkiye güzel bir ülke ve bu güzel ülkede hepimiz dostça yaşayacağız, bunun sözünü veriyorum size.

Çiftçinin Tarım Kredi Kooperatiflerine veya bankalara olan borçlarının faizlerini sileceğiz. Çiftçiyi toprakla barıştıracağız. Çiftçi üretecek, herkes kazanacak. Çiftçi üretecek, Türkiye kazanacak. Çiftçi üretecek; her evde huzur, her evde bereket olacak. Çiftçi üretecek; artık buğdayı dışarıdan almayacağız, muzu dışarıdan almayacağız, çileği dışarıdan almayacağız, nohutu, arpayı dışarıdan almayacağız. Canlı hayvanı dışarıdan almayacağız, eti dışarıdan almayacağız. Her şeyi kendimiz üreteceğiz, kendimiz tüketeceğiz, artanı da ihraç edeceğiz. Herkesin kazandığı bir Türkiye bizim Türkiye’miz. Dolayısıyla birlikte mücadele edeceğiz.”

Depremzedelerden 5 kuruş para almadan evlerini yapacağım

“Bir şey daha… Depremzedeleri en çok kucaklayan Mersinliler. Size sadece benim değil size Türkiye’nin minnet borcu var. 350 bin depremzedeyi kucakladınız, onların dertleriyle dertlendiniz, onların sorunlarını çözmek için oturdunuz çaba harcadınız. Dolayısıyla ben değil, sadece Türkiye değil, aslında dünyaya önemli bir dayanışma örneği de verdiniz. 350 bin kişi geldi, burada sizlerle beraber yaşadı ve siz onların sorunlarını çözmek için onları kucakladınız ve sorunlarının çözülmesine katkıda bulundunuz.

Ben bütün depremzedelere söz verdim. Evleri yıkılan, dükkanları yıkılan, ahırları yıkılan bütün depremzedelerin evlerini, işyerlerini ve ahırlarını yapacağım. Ve 5 kuruş para almadan onların hakkını teslim edeceğim. Bir daha ifade ediyorum, 5 kuruş almadan, 1 kuruş almadan onların evlerini, dükkanlarını yapacağım. Çünkü evi yıkılan insanlar, dükkanları yıkılan insanlar, deprem sonrasında hayatını kaybeden insanlar…

Emekli için de söyledim, onlara da söz verdim. Önümüzde Kurban Bayramı var. Gideceksiniz Kurban Bayramında, 15 bin lira paranın yattığını göreceksiniz. Ananızın ak sütü gibi çekeceksiniz ve torunlarınızla beraber huzur içinde o parayı harcayacaksınız. Diyorlar ki, ‘Parayı nerden bulacaksın?’ Bakın Sevgili Mersinliler… Bay Kemal tam 27,5 yıl devlette çalıştı. Maliye Bakanlığında 27,5 yıl; bütçe nasıl yapılır, tasarruf nasıl yapılır, paralar nerelere harcanır, planlaması nasıl olur, bütün hayatım bununla geçti. Buradaki tercih şudur… Bütçeyi kim yapar? Siyasi otorite yapar. Siyasi otorite, paranın beşli çeteye verilmesini öngörüyorsa para oraya gider. Emekliye, işçiye, esnafa verilmesini öngörüyorsa para oraya gider. Onlar beşli çetelere; Bay Kemal vatandaşa çalışacak, emekliye çalışacak, işçiye çalışacak, çiftçiye çalışacak, esnafa çalışacak. Sizler için çalışacağım.”

Yeteri kadar kamplaştırdılar

“Yeteri kadar kamplaştırdılar. Artık komşu komşunun kimliğini sorgulamaya başladı. Komşu komşunun inancını sorgulamaya başladı. Her birimiz sinir küpüne dönmeye başladık. Buradan çıkmamız lazım. Buradan çıkacağız. Herkesin kimliği Bay Kemal’in başının üstüne, herkesin inancı Bay Kemal’in başının üstüne, herkesin yaşam tarzı benim başımın üstüne. Herkese saygı duyacağım. Seçerseniz, benim görevim; bir evde çocuk aç mı, okula giderken karnı doyuyor mu, evde huzur var mı, işsizler varsa işsizlerin işi var mı, gücü var mı? Benim görevim o ve ben onlarla uğraşacağım. Bunlar başka işlerle uğraşıyorlar. Sarayda oturuyorlar, halktan koptular. Sarayda 3 yerden, 5 yerden aylık alanlar var, dünyanın parasını kazananlar var, köşeyi dönenler var. Mersinliler size sözüm var; o 3 yerden, 5 yerden aylık alanların tamamını keseceğim, tamamını. Öyle ballı maaşlar falan olmayacak. Herkes ne kadar çalışıyorsa o kadar aylığı olacak. Bir aylığı olacak ve dolayısıyla 7-8 yerden, 10-15 yerden aylık alma dönemini de bitireceğiz.

Köylerde sadece imam olmayacak, sadece öğretmen olmayacak. Aynı zamanda tarım yapılıyorsa ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni olacak. Eğer hayvancılık yapılıyorsa veteriner hekim olacak. Dolayısıyla kırsalda imamı, öğretmeni, ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni, veterineri hepsi olacak. Öğretmenin aylığını nasıl devlet ödüyorsa, bunların da aylıklarını ödeyecek. Çiftçi hangi gübreyi atmalı, toprak analizlerine bakılacak, verim en güzel şekilde nasıl alınacak. Bunların tamamı yapılacak. Bu söylediğim kişiler, üreticilerin emrinde olacak ve onların talebini yerine getirecek.
kul hakkı yedirmeyeceğim

Ayrıca bir şey daha söyleyeyim. Kul hakkı yemedim ve kul hakkı yedirmeyeceğim. Onlar söylüyorlar mı? ‘Biz kul hakkı yemedik’ diyorlar mı? Diyemiyorlar. ‘Yedirmeyeceğim’ diyorlar mı? Diyemiyorlar. Ben, onların neler yediklerini biliyorum. Ben, onların 418 milyar doları 20 yıl içinde yurt dışına nasıl götürdüklerini biliyorum. Hangi bankalarda, kimin, ne kadar parası olduğunu biliyorum. Bu millete sözüm var, o paraları son sentine kadar Türkiye’ye getireceğim ve bu millete vereceğim.

Sanıyorlar ki, Bay Kemal bu parayı getirmeyecek. Son kuruşuna kadar getireceğim. Öyle parayı alacaksın götüreceksin, Manhattan’da yani Amerika’da, New York’ta dünyanın en pahalı yerinde 35 katlı bina yapacaksın, Muhammed Ali Clay’in çiftliğini alacaksın; Bay Kemal de bunu seyredecek. Yerler mi? Yemezler, yemezler. Onların tamamını getireceğim. Fakir fukaranın alın terini çaldınız, onların tamamını getireceğim ve bu ülke için harcayacağım: Sizin için harcayacağım. Bu ülkenin huzuru ve bereketi için harcayacağım.”

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.