TTB AHEK Kızamık anketi sonuçlarını paylaştı: Kızamık salgını saklayarak değil, açık bilgi ve aşı kararlığıyla önlenir!
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu (AHEK), kızamık vakalarının artması üzerine aile sağlığı merkezi çalışanları ile çevrimiçi yaptıkları anket çalışmasının sonuçlarını 7 Temmuz 2023 günü bir basın toplantısı ile paylaştı.
Basın toplantısında ilk sözü alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı; Sağlık Bakanlığı’nın toplum sağlığını ilgilendiren konularda açıklama yapmaktan imtina eden, açıklama yaptığında ise açıklık ve şeffaflık ilkelerini gözetmeyen hasis bir tutum içinde olduğunu söyledi. TTB’nin kol ve çalışma grupları ile birlikte mesleki sorumluluk gereği toplumu bilgilendirmeye ve sağlık otoritesini uyarmaya çabaladığını belirten Korur Fincancı, bu bilgilerin de ancak saha çalışmalarıyla elde edilip paylaşılabildiğini kaydetti. Sağlık Bakanı’nın “Vaka sayılarında artış var ama salgın yok” ve “Kızamığa bağlı ölüm yok” beyanlarının tıbbi anlamda sorunlu olduğunun altını çizen Korur Fincancı, “Hastalık başladıktan sonra hastalığı izleyen klinik tablosunda var olan durum ölüm belgesine yazılıyor ama klinik duruma neden olan temel kaynak ölüm belgelerine yazılmıyor. COVID-19’dan sonra kızamık hastalığında da aynı sorunlu yolun izlendiğini görüyoruz” dedi.
TTB AHEK Başkanı Dr. Emrah Kırımlı; bir yıldır basın açıklamaları, paneller, toplantılar ile sağlık otoritesini uyardıklarını, gerekli adımların atılmaması üzerine saha verilerine başvurduklarını söyledi. “Türkiye’de kızamığa bağlı ölüm sayısı düşükse, salgın çok daha büyük boyutlarda değilse, hekimlerin/sağlık emekçilerinin gayretleri sayesinde. Fakat bu durum, ne kızamık salgınının bir toplum sağlığı sorunu olduğu gerçeğini ne de hükümetin sorumluluğunu değiştirir. Cumhuriyetin yüzüncü yılında, geçmişte sıfırlanmış bir hastalıktan çocukların ölmesi kabul edilemez ” diyen Kırımlı, okullar açılmadan önce deprem bölgesi başta olmak üzere tüm ülkede yaygın bir aşılama kampanyasının yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Basın açıklamasında yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı:
*Biz TTB AHEK olarak aşı tereddüdü ve aşı eksikliğinin yol açabileceği sorunlar konusunda uzun süredir toplumu ve Sağlık Bakanlığını uyardık, “Aşı Candır Hayat Kurtarır” adıyla kampanyalar yürüttük. Uyarılarımızı yineliyoruz. Aşı tereddüdünü azaltıcı girişimlerde bulunulmadığı sürece aşıyla önlenebilir hastalıkların, çocuklarımız ve yurttaşlarımızın sağlığını ve hayatını tehdit etmeye devam edeceği açıktır. Bakanlık aşı tereddütlerine karşı yürütülen menfi propaganda ve eğilimlere karşı kararlı etkili sürekli bir çaba içinde olmalı çalışma başlatmalıdır.
*Deprem, yoğun göç ve tarım işçileri ile oluşan yoğun nüfus hareketleri, aşı eksiklikleri hızla giderilmelidir.
*Okul aşılarının ASM’lere çekilmesi ile meydana gelen aşısız grubun aşılanması sadece aile hekimliği çalışanları ve yurttaşların sorumluluğu üzerine bırakılmamalı, okul aşıları yerinde ve zamanında yapılmalıdır.
*Aşı yeterli miktarda ve zamanında yapılmalıdır.
*Yaygın olarak bölge temelli ve toplum yönelimli aşılama çalışmalarına başlanılmalıdır.
*Sağlık yönetiminin karar vericilerin liyakat sahibi sürekli hizmet içi eğitime istekli, etkili iletişim becerilerine sahip olması, ekip hizmetine inanması sağlık meslek örgütleriyle, toplumun her kesimiyle iş birliği içinde olması beklenir.
*Sağlık Bakanlığı toplumu bilgilendirme görevini yerine getirmelidir. Salgının neden bu denli yaygın olduğu konusunda toplum ve sağlık çalışanları yeterli, zamanında ve şeffaf olarak bilgilendirilmeli
*Halkın sağlık hakkının korunması başta önlenebilir hastalıklara karşı etkin kararlı bir kamucu koruyucu sağlık hizmet politikası ve sağlık çalışanlarının haklarını görüşlerini önerilerini dikkate alınmasıyla olanaklı olacağını hatırlatıyoruz.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.