KMO: İstanbul’da BeklenenDepram’de Kimyasallardan Kaynaklı Tehlikeler Binlerce Can Alabilir!

TMMOB KMO İstanbul Şubesi, İstanbul’da beklenen depremin ardından kimyasalların yaratabileceği ikincil afetlere ilişkin raporunu paylaştı.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası (KMO) İstanbul Şubesi, ‘İstanbul’da Deprem Sonrası Kimyasallardan Kaynaklanacak Tehlikelere Dair Rapor’ başlıklı çalışmasını yayınladı. TMMOB KMO İstanbul Şubesi, İstanbul’da beklenen depremin ardından kimyasalların yaratabileceği ikincil afetlere ilişkin raporunu paylaştı. Raporda, “Herkesi uyarıyoruz, bu sese kulak verin” denildi.Rapor, Kimya Mühendisleri Ersen Şan, Mustafa Bağan, Neşet Kadırgan, Serkan Küçük, Veli Deniz ve Yunus Gürbüz’den oluşan İstanbul Şubesi Deprem Çalışma Grubu imzasıyla yayınlandı.


Kimya Mühendisleri Odası (KMO) İstanbul Şubesi olarak depreme dayalı kaza senaryolarında ortaya çıkan sonuçlar üzerinden halkı ve yetkilileri uyardı. Kimya sanayinin birçok sanayi sektörüne hammadde, yarı mamul ve mamul üretildiğine dikkat çekilen açıklamada; “Bu gerçekten yola çıkarak, deprem sonrası kimyasallardan kaynaklı tehlikeler denildiği zaman sadece kimya sektöründen bahsedilmemektedir. Buna bir de kimyasalların günlük yaşamda kullanımı eklendiğinde, hayatın hemen her alanında kimyasallardan bahsetmek mümkün olmaktadır. Dolayısıyla; endüstride kullanılan, üretilen kimyasallar, evlerde kullanılan kimyasallar, kent yaşamında kullanılan kimyasallar, taşımacılık sektöründeki kimyasallar, depolanan kimyasallar, İstanbul’da yaşanacak deprem sonrası tehlike yaratma potansiyeline sahiptir” denildi.

başlıca riskli noktalar


Bir deprem sonrası; petrokimya rafinerileri, LPG ve Doğalgaz dolum, depolama tesisleri, boya ve kimya fabrikaları, solvent ve kimyasal tank çiftlikleri, kimyasal madde depoları, doğalgaz boru hatları, akaryakıt ve otogaz istasyonları, bina altlarındaki üretim atölyelerinin başlıca riskli noktaları oluşturduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Bu noktalardaki kimyasallar; boru hatlarının kırılması, tankların yarılması, depolardaki rafların devrilmesi reaktörlerin hasar alması yanma ve patlama gibi olaylar sonrası zarar vermektedirler.”

1000 metrelere kadar ulaşabilecek bir alev topunun ortaya çıkacağı

Gerçekleştirilen hesaplamalara göre, İstanbul veya çok yakın çeperinde deprem sonrası bir LPG küresinin patlaması sonucu, küreden yaklaşık 900 metre uzaklıkta bulunanların 60 saniyeden fazla ısı dalgalarına maruz kalmaları sonucu, hayatta kalmaları mümkün gözükmektiği ifade edilen açıklamada; “Küreye 900 ila 1300 metre mesafede bulunanlar ağır ve hafif derecelerde yanığa uğrayacaklardır. Kürenin hemen yakınındaki binaların çökme olasılığı çok yüksektir” denildi. Benzer bir modelleme Ambarlı, Marmara Ereğlisi, Kocaeli Yarımca ve Körfez’de bulunan LPG tankları için de yapıldı. Bu modellemeye göre, tankın patlaması durumunda 1000 metrelere kadar ulaşabilecek bir alev topunun ortaya çıkacağı ifade edildi.

Söz konusu alev topunun ortaya çıkaracağı ısı enerjisinin kürenin merkezinden yaklaşık 2500 metre mesafede bulunan herkes tarafından hissedilebileceği ve bu enerjinin ölümler ile birinci derece yanıklara neden olacağı kaydedildi.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
“Hazırlanan bir başka kaza senaryosuna göreise 1500 m3’ lük Toluen Di İzosiyanat (TDI) isimli toksik bir kimyasal tankından yaşanacak sızma sonucu, ilk 80 metredeki tüm canlıların ölüm riski oldukça yüksek gözükmektedir. Tanktan sızan TDI maddesinin etkisi 4,7 km’ye erişecektir” denilen açıklamada İstanbul’da kimyasallardan kaynaklanabilecek tehlikelerin boyutunun azaltılması için şu öneriler sunuldu;

6269 sayılı “Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanun”da belirtildiği üzere kimya hizmetleri ile kimya teknolojisi ve uygulanmasına ilişkin işleri bulunan işyerleri, bu işlerle ilgili olarak bir “Sorumlu Müdür” bulundurmak zorundadır. Belediye ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri gerek ruhsat, gerek denetim aşamalarında bu zorunluluğu uygulamalı ve Kimya Mühendisi Sorumlu Müdür bulundurmayan işyerlerine yaptırım uygulamalıdırlar.


İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’te tanımlanan ‘İlgili Meslek Odalarının Temsilcisi’ sorumluluğu gereğince, yerel yönetimlerce kurulan ruhsatlandırma komisyonuna Kimya Mühendisleri Odası dahil edilmelidir.


Yerel Yönetim, Kimya Sanayicileri, Valilik, Kimya Mühendisleri Odası ve ilgili diğer kurumlardan oluşan kentsel risk yönetimi kurulları – komiteleri-birimleri- oluşturulmalıdır. Kimyasal Maddelerden kaynaklı risklerin yönetimindeki tüm kademelerde, hem toplumun yararını göz ettiği için hem de bilgi birikimi dolayısıyla, KMO’nun taraf olarak yer alması sağlanmalıdır.


Tehlikeli bir kimyasalın üretiminden son ürününe kadar oluşumu aşamalarında meydana gelecek her türlü emisyon, imisyon ve ortaya çıkacak atık miktarlarının tespitinin yanı sıra; doğal afet ve olası kazalarda can ve mal güvenliğini önlemeye önemli katkı sağlayacağı nedeniyle il ve bölge bazında “Tehlikeli Kimyasal Maddeler Envanteri” çıkartılması gerekmektedir. Kent içindeki kimyasalların envanteri tek bir elde toplanmalı ve kamu ile paylaşılmalıdır.


Büyük Endüstriyel Kazalara yönelik acil durum planları hazırlanarak, kamuoyu ile paylaşılmalı ve vatandaşlar hangi durumda tahliye olacakları vb. bilgilere sahip olmalıdırlar.


Yerleşim alanlarının içinde kalmış kimyasal üretim, depolama vb. tesislerinin kent dışına taşınmasının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.


Kimyasal üreten, depolayan tesislerin sel yataklarından kaldırılması gerekmektedir.


Genel bir kural olarak, kimyasal maddeler havuz ve ayrı bir drenaj içine alınmadan depolanmamalıdır. Bu konuda var olan mevzuatın uygulamadaki denetimi eksiksiz sağlanmalıdır.


Kimyasalların güvenlik bilgi formlarının işyerlerinde ve ilgili birimlerde bir veri tabanı çerçevesinde bulunmasını sağlayacak bir organizasyon kurulmalıdır.


Kimyasal madde kazalarında müdahale yöntemini belirleyen, karar üretme süreçlerinin bilgi temelli hale dönüştürülmesi gerekmektedir.


İstanbul itfaiyesinin deniz biriminin bir an önce kurulması gerekmektedir.


İstanbul itfaiyesinin kimyasal madde kazalarına müdahale kapasitesi arttırılmalıdır.


Kara, deniz ve raylı sistemlerde taşınan kimyasalların yarattığı riskler tek bir elden yönetilmelidir.


Kimyasal madde tanklarının esnek boru bağlantısına sahip olmaları bölgesel bir standart olarak hazırlanmalıdır.
Yangın Önleme Yönetmeliği çıkarılmalıdır.


Kentsel Risk Yönetimi raporu hazırlanmalı ve ilgili tüm bileşenlere bu çalışmada yer verilmelidir.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.