Amerikan İç Savaşı Alegorisi: Church’ün ‘Cotopaxi’ Tablosu
Frederic Church’ün ‘Cotopaxi’ tablosu, Amerikan İç Savaşı’nın kargaşası içinde, iyiliğin kötülüğe karşı zaferini anlatıyor.
Amerikalı manzara ressamı Frederic Edwin Church 1826 – 1900 yılları arasında yaşadı. Church Ekvador’a ikinci seyahatinden beş yıl sonra, gün doğumunda patlayan bir yanardağı resmetti. Tabloya bakınca önümüze yüce, romantik bir kompozisyon açılıyor. Gözlerimiz ilk olarak ateş rengi güneşe ve nehrin ortasındaki dramatik yansımasına çekiliyor. Yanardağdan yayılan kalın, gri dumanla çevrili parlak küre, yoğun kül bulutunu delerek manzaraya yumuşak, sıcak bir parıltı saçıyor.
Ön plandaki engebeli kayalıklar büyük ölçüde şafak öncesinin karanlığında kalmış, ancak çıkıntıları sabah ışığıyla kızarıyor. Beyaz köpüklü, gürleyen bir şelale, yükselen güneşin etkisiyle kısmen pembe bir tonla renklendirilmiş. Church’ün birçok tablosunda olduğu gibi, ön planda sol tarafta bir ağaç grubu var. Bu kısımdaki pastoral sahne, büyük bir titizlikle işlenmiş, her yaprak ve dal tek tek düşünülmüş. Ayrıca manzaradan uzaklaştıkça, tablonun ayrıntıları bulanıklaşıyor ve gördüklerimiz giderek atmosferdeki gerçek haline dönüyor.
Ekvador’da patlayan bir yanardağı tasvir etmesine rağmen Church’ün ‘Cotopaxi’ tablosu Amerikalılar üzerinde yankı büyük uyandırdı. Ayrıca Amerikan İç Savaşı’nın (1861-1865) kaosu ortasında tablo, iyiliğin kötülüğe karşı zaferinin alegorisi olarak yorumlandı.
Doğa Okulu
O dönemde ressamlar, yazarlar ve şairler, savaşın duygusal kargaşasını ve toplumsal çalkantıları ifade etmek istediler. Bu amaçla metafor olarak şiddetli hava koşullarını veya doğal felaketleri kullandılar. ‘Cotopaxi’ tablosu 1863’te New York’ta sergilendiğinde büyük beğeni topladı. Üstelik Amerikan basını Church’ün resminde, volkanları bombalarla ve kül bulutlarını top dumanıyla ilişkilendirdi.
On dokuzuncu yüzyıl manzara ressamları, insanoğlunun vahşi doğayı yok etmesine karşı endişe duyuyorlardı. Tuvale aktarmaya çalıştıkları cennet, genellikle savaşlar, toprak genişletme çabaları ve sanayinin tehdidi altındaydı. Manzarayı tamamen yeniden şekillendiren bir volkan gibi, İç Savaş da Amerikan farkındalığını yeniden şekillendiriyordu.
Church, Connecticut’in Hartford kentinde varlıklı bir ailede doğdu. Böylece, genç yaşta sanata olan ilgisinin peşinden gidebildi. 18 ila 20 yaşları arasında Church, Catskill Dağları’nda manzara ressamı Thomas Cole ile çalıştı. Cole’ün doğrudan hayattan eskizler yapma, ardından stüdyoya dönerek idealize edilmiş nihai kompozisyonu tasarlama ve geliştirme sürecini benimsedi. Cole, 19. yüzyıl Amerikan manzara ressamları grubunu yetiştiren Hudson Nehri Okulu’nun kurucusudur.
Church, 1853’te Güney Amerika’ya ilk seyahati sırasında gördüğü, And Dağları’ndaki volkanlara hayran kaldı. Dört yıl sonra sanatçı Louis Rémy Mignot ile Güney Amerika kıtasına geri döndü. Burada Cotopaxi, Sangay ve Chimborazo volkanlarının yağlı boya ve kara kalem eskizlerini yaptı.
‘Niagara’ (1857), ‘And Dağları’nın Kalbi’ (1859) ve ‘Vahşi Doğada Alacakaranlık’ (1860) eserlerini ortaya koydu. Manzara ressamı, Ekvador’a ikinci ziyaretinden beş yıl sonra, 1862’de ‘Cotopaxi’yi yarattı. Bu heyecan verici manzaraların her birinden, kompozisyon ve renk üzerine dersler çıkardı.
İç Savaş Kargaşasının Kanıtı
Bu tabloların her birinden alınan farklı unsurlar ‘Cotopaxi’de bir araya getirilmiştir. Örneğin Niagara’nın çalkantılı şelalesi, And Dağları’nın arka planına karışan Chimborazo Dağı ve vahşi doğada kor halindeki turuncu kümülüs bulutları. Tuval, açık havada yapılan eskizlerin ve büyük ölçekli bitmiş tablolardan öğrenilen derslerin zirvesi olarak görülebilir.
‘Cotopaxi’ tablosu, İngiliz ressam J.M.W. Turner’ın tablolarının sahibi, hayırsever James Lenox tarafından sipariş edilmiştir. Turner, Hudson Nehri Okulu ressamlarından çok daha gevşek ve ifadeli fırça darbeleriyle resim yapıyordu. Church’ün çalışması, ‘Savaşan Temeraire’ (1838) tablosundaki hayal gücüne ve kompozisyon unsurlarına bir saygı duruşudur. Turner’ın bu tablosu özellikle 1839’daki Kraliyet Akademisi sergisinde büyük övgü toplamıştı.
‘Cotopaxi’ tablosu, yalnızca son derece yetenekli bir ressamın Güney Amerika manzarasını yorumlaması değildir. Aksine, Church’ün kompozisyon ustalığının, doğa bilimci Alexander von Humboldt ve sanat eleştirmeni John Ruskin’in yazılarına duyduğu hayranlığın ve İç Savaş kargaşasının bir kanıtıdır. İzleyiciler, tabloyu Amerika’nın Güneyinde süregelen savaşın ortasında iyiliğin şafağına dair bir alegori olarak yorumlamıştır.
Yazan: Mari Otsu, The Epoch Times
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.