
Mahmut Arıkan, partisinin 10. Olağan Trabzon İl Kongresi’nde gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin 10. Olağan Trabzon İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Trabzon’un yıllardır ihmal edildiğini dile getiren Arıkan, ayrıca altyapı projelerinin tamamlanmadığını, Gülcemal ve Pelitli gibi projelerde 14 yılda 1 km ilerleme kaydedilemediğini belirtti. Trabzon’un hâlâ 3. teşvik bölgesinde yer almasını da eleştiren Arıkan, “Bu şehir 5. veya 6. bölge teşvikinden yararlanmalı” dedi.
Arıkan, AKP’nin süreç yönetiminde daha önceki uygulamaları nedeniyle kaygılı olduklarını belirtti. Arıkan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bizim Meclis’te grubumuz var. Başkanlık Divanı’nda, komisyonlarda üyelerimiz var. İnanın Meclis’teki 592 vekilden çoğu, neler olup bitiyor, gizli görüşmelerde ne kararlar alındı; haberdar değil. Buna AK Parti, MHP ve Dem Partili vekiller de dahil. Mesela dün öğrendik ki Cumhur İttifakı, artık AK Parti, MHP ve DEM Parti’den oluşacakmış…
“Trabzonumuz da ülkemiz de çok daha iyi yerlerde olabilirdi”
Bizim en büyük kaygımız: AK Parti’nin süreç yönetimi ile ilgili samimiyeti. Çünkü biz daha önce de ne yaptıklarını, nasıl yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Ülkeyi yönetmek zor, bunda hemfikiriz ama daha da zor olan bir şey var bugün Türkiye’de, o da muhalefet olmak. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Muhalefet çok kolay bir şey’ diyor. Muhalefet için kolay diyorlar, ‘sırtında yumurta küfesi yok, bol kepçeden konuşuyor’ diyorlar ama o iş öyle değil. Muhalefet olmak çok zor. Neden? İktidarın en büyük yapmaya çalıştığı şeylerden birisi de muhalefeti dizayn etmek, muhalefeti yönetebilmek. Ben şunu net söylüyorum, eğer iktidar muhalefeti dizayn etmek için harcadığı enerjiyi ülkemizi yönetebilmek, ülkemizin sıkıntılarını bitirebilmek için harcamış olsaydı bugün Trabzonumuz da ülkemiz de çok daha iyi yerlerde olabilirdi.
“Emeklilerimize 2 kuruş zam yapıldı”
Bu baskı devam ediyor, hep beraber görüyoruz, muhalefetin tamamını yıpratmak amacıyla olduğunu üzülerek görmekteyiz. Türkiye iyi idare edilemiyor. En son emeklilere yapılan zammı hep beraber gördük, yüzde 16 zam yapılmış. Yüzde 16’nın üzerine 2 kuruş enflasyon farkını koydular. Bakın dikkat edin, emeklilerimize 2 kuruş zam yapıldı. Emekli maaşının en az 35 bin lira olması gerektiğini söylediğinde AK Parti sıraları bu teklife kahkahayla karşılık verdiler. Emeklilerimizi torunlarından harçlık alma mecburiyetinde bıraktınız. Bugün 70 yaşına gelmiş emekli insanlarımızı inşaatta çalışmak zorunda bıraktınız, fabrikalarda iş aramak zorunda bıraktınız.
“Hiç mi AK Partili belediyelerde suç işleyen belediye başkanı yok”
Bu iktidara gelirken hangi sorunu çözeceklerini iddia ettilerse o sorun bugün kangren haline geldi, çözülemez hale geldi. Bugün bunları çözebilmenin yolu aktörlerin, yöneticilerin değişmesinden geçiyor. Bir belediye başkanı sabahın 5’inde, 4’ünde neden gözaltına alınıyor? A parti, B parti diye söylemiyorum ben bunu, bir siyasetçinin sabahın şafağında gözaltına alınması doğru bir iş değildir, bu birinci kısmı. İkinci kısmı neden hep muhalefet partinin belediye başkanları gözaltına alınıyor? Neden hep onlar tutuklanıyor? Hiç mi AK Partili belediyelerde suç işleyen belediye başkanı yok.
“Terörsüz Türkiye’ demek, bir anlam ifade etmez”
Düşüncenin cezalandırıldığı, ekranların karartıldığı, emeğin sömürüldüğü, umutların söndürüldüğü, cezaevlerinin dolup taştığı, KHK mağduriyetlerinin devam ettiği, yerel yönetimlerin baskılandığı, seçme ve seçilme hakkının buharlaştırıldığı bir sürece, ‘Terörsüz Türkiye’ demek, bir anlam ifade etmez. İktidarın hukukun dışına çıkması, hak ve özgürlükleri kısıtlaması da bir terördür, en azından psikolojik terördür.”
“Türkiye’mizde kaynak var, istenen fiyatlar verilebilir”
Ayrıca çay ve fındık üreticilerinin desteklenmediğini de söyleyen Arıkan, “2025’te çaya verilen 25,44 TL’lik fiyat, 36 TL’lik beklentinin çok altında. Fındık için de en az 300 TL’lik taban fiyat belirlenmeli. En büyük fındık üreticisi olmamıza rağmen Karadeniz’de fındığın en fazlasını hatta tamamını üretmemize rağmen hem fındığa hem fındık üreticisine gereken özeni göstermediğimizi burada yaptığımız ziyarette görmüş olduk. Yıllardır fındık üreticisi birçok kez taleplerini iletti, iktidar ile toplantılar yaptı gerçek manada üreticinin hakkını alabilmesi için açıklanması gereken taban fiyatlarının yıllardır açıklanmadığını üzülerek görüyoruz. Fındık taban fiyatı bu bölgede en az 300 TL olabilsin ki bu fındık üreticisi rahat edebilsin. Bugün Türkiye’mizde kaynak var, istenen fiyatlar verilebilir” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.