İran, İsrail ile yaşadığı 12 günlük savaşta misket bombalarıyla saldırılar düzenledi. Uluslararası Af Örgütü, bu saldırıları uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olarak değerlendirdi.
Başlangıçta İran güçleri Haziran ayında balistik füzelerle İsrail şehirlerini hedef aldı. Bu füze başlıkları, birçok küçük mühimmat içeriyordu ve geniş alanlara yayıldı. Bu nedenle geniş çaplı bir sivil bölgede, büyük bir tehdit yarattı.
19 Haziran’da bazı füzeler Tel Aviv yakınlarındaki Gush Dan bölgesine düştü. Ayrıca, Beerşeva ve Rişon LeTsiyon şehirleri de saldırılardan doğrudan etkilendi. Bu şehirlerdeki okul binaları ve spor alanları zarar gördü ancak can kaybı yaşanmadı.
Bununla birlikte, mühimmatlardan bazıları patlamadı ve ciddi güvenlik riski oluşturdu. Özellikle çocuklar, patlamamış mühimmatlar nedeniyle uzun süre tehlike altında kaldı. Af Örgütü, bu kontrolsüz silahların her yeri ve bölgedeki her insanı tehdit ettiğini söyledi.
Misket Bombaları Sivil-Asker Ayrım Gözetmeden Geniş Alanları Hedef Alıyor
Dahası, bu tür silahlar büyük alanlara yayıldığı için asker – sivil ayırt etmiyor. Af Örgütü uzmanları, İran’ın bu mühimmatları bilinçli şekilde kullandığını belirtti. Bu nedenle, yapılan saldırılar doğrudan savaş suçu kapsamına giriyor.
Aynı şekilde, saldırılarda kullanılan mühimmatlar 2023’te Gorgan’da yapılan testte kullanılanlara benziyor. O testte de kanatlı ve küçük mühimmatlar yer almıştı ancak test başarıyla tamamlanmamıştı.
Af Örgütü yetkilisi Erika Guevara-Rosas konuya tepkisini açıkça dile getirdi. “Misket bombaları doğası gereği hedefte ayrım yapmaz. Bunlar asla kullanılmamalı,” dedi.
Öte yandan, İran ve İsrail misket bombalarını yasaklayan anlaşmayı henüz imzalamadı. Af Örgütü, her iki ülkeyi de 2010’da yürürlüğe giren ve misket mühimmatını tamamen yasaklayan bu anlaşmaya katılmaya çağırdı.
Savaş sırasında İran büyük kayıplar verdi. Yetkililer, 1100’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Bu kişiler arasında 132 kadın ve 45 çocuk bulunuyor.
Ayrıca İsrail 23 Haziran’da Tahran’daki Evin Cezaevi’ni hedef aldı. Bu saldırı onlarca sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açtı. Af Örgütü, bu olayı da potansiyel savaş suçu olarak değerlendiriyor.
Sonuç olarak, Uluslararası Af Örgütü taraflara net çağrı yaptı. Sivillerin korunması gerektiğini ve hukukun üstün olduğunu vurguladı. Tüm ülkelerin uluslararası insancıl hukuk ilkelerine uyması gerektiğini belirtti.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.