masatvnet

Sonunda benim de YouTube yolculuğum başladı. Sosyal medyaya çok geç girdim. Hatta öyle ki bulaşmamak için epey direndim. Cep telefonu sahipliğim de öyleydi benim. Bilgisayar kullanıcılığım da.. Nedense teknolojiye karşı hep mesafeli durdum. Benim için ‘teknik kör’ ifadesi kullanılırdı.

Tamir işlerinden hiç anlamam mesela. Elektronik eşyalar, araba tamiri falan bana göre değil – ki olması da gerekmiyor. Zira yüce Yaratıcı herkese farklı farklı yetenekler bahşetmiş. Başarılı bir otomobil tamircisi arkadaşım: “Keşke ben de yazı yazabilseydim” demektedir. Adam, hiç okula gitmemiş ama oldukça zeki ve yetenekli. Üç çocuk büyüttü. Ev bark sahibi oldu. Durumu gayet iyi. Ama gel gör ki yazarlığa heves ediyor. Ben de içimden diyorum ki “Keşke iyi bir zanaatkar olsaydım para kazansaydım.” Demek ki “Elin tavuğu ele kaz görünürmüş” sözünün geçerliliği hiç kaybolmuyor.

Aslında insan elindeki imkânların, yeteneklerin farkına varmalı, kıymetini bilmeli.. En doğrusu bu sanırım. Efendim dediğim gibi elim tornavida tutmaz ama işte kalem tutar. Kalem tutar derken, bizim kuşak teknolojiden uzak büyüdü. Kağıtla, kalemle büyüdük bizler. Ne hesap makinamız vardı ne de bilgisayar. Kuponla ansiklopedi biriktiren kuşağa mensubuz, ne yapalım?

O bakımdan teknolojiden hep uzak durdum. Yanlış bir şeyler yapacağımı düşündüm. Öyle ki bir dönem klavye başında yazı yazamadım ben. Elimde kağıt kalem olmadan düşünemiyordum sanki. O denli kağıt kalem müptelasıydık.

Hal böyle olunca cep telefonunu da geç edindim. Bilgisayar ha keza öyle. Sosyal medya, internet kullanıcısı olmayı zaten düşünmüyordum. Ama işte şartlar dayatıyor. Sosyal medyaya Facebook ile 2014 yılında adım attım. Bugüne değin, 11 sene boyunca sadece Facebook’ta vardım. Diğer tüm mecralardan uzak durdum. Amacım fazla görünür olmak ve de polemik yapmak değildi. Bilhassa Twitter’den adeta kaçındım. Orada linç yemeyi göze alamadım.

Tuşlu telefonla pandemiye kadar idare ettim. Bu arada yazılarım çıkıyordu tabii Mersin yerel medyada. Pandemide akıllı telefona geçmek biraz mecburdu sanki. Zira faturalar yatırmak, bankacılık işlemleri kapalı mekânlarda zor oluyordu. Akıllı telefonlar üzerinden evden kolayca ödeme yapılabiliyordu oysa.
Akıllı telefon dönemi bende birçok yeni alışkanlıklar geliştirdi. Önceleri Facebook’a sadece bilgisayar üzerinden girerken, akıllı telefonla hemen her an girebilir konumda idim. Tabii bu bağımlılık da yapıyor. Akıllı telefonların bağımlılık yaptığı herkesçe malûm. Adeta bir uzvumuz hâline geldi.

Dediğim gibi sadece Facebook’ta aboneydim. Ta ki bir yerel TV’de program yapana değin.. 2025’in Haziran ayında Instagram üyeliğim başladı. Yani hepi topu 3 aylık bir süreç. Instagram üyeliğim de daha çok duyuru yapma amacını taşıyordu. Günümüzde sosyal medya olmadan devam etmek, hiçbir meslek grubu veya uğraş sahibi için pek mümkün görünmüyor – ki bu trend artarak devam ediyor.
Yapay zekanın da yoğun biçimde kullanıma girmesi, adeta tüm hayatı domine eder hâle geldi. “Ben de varım” diyenler bundan böyle bu mecralardan uzak kalamaz!

Facebook, Instagram derken bu günlerde de bir YouTube kanalı açtım. Adını ‘masatvnet’ koyduk ve ilk videomuzu paylaştık. Orada yazılarım etrafında güncele dair içerikler üreteceğiz. Kültür, sanat, edebiyat, siyaset hepsine değinilecek. Yerelden, evrensele uzanan özgün, samimi, objektif yayıncılık yapmayı düşünüyoruz.
Elbette sorunlar da yaşayacağız, başarılar da. Önemli olan niyetin halis olması. Abone olarak, beğeni atarak, yorum yazarak desteklerinizi bekleriz efendim.

masatvnet’de buluşmak üzere..

1 yorum
  1. Yitik Ozan diyor

    Hayırlı olsun..

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.