Ashraf Abdelghaffar: Mısır Halkının Yüzde 40’ından Fazlasının Fakirlik Sınırının Altında
Mısır’daki muhalif cephenin en önemli gruplarından Müslüman Kardeşler’in lider kadrosunda yer alan Dr. Ashraf Abdelghaffar, halkın kendi yöneticisini seçtiği, demokrasiyle yönetilen tüm ülkeleri kendilerine model olarak alabileceklerini söyledi. Halk ayaklanmasından kısa bir süre önce Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in, “Kalbim attığı sürece Mısır’a hükmetmek istiyorum.” dediğini öne süren Abdulgaffar, “Bir kere olsun ölmeden önce koltuğunu bırakan bir başkan görmek istiyoruz.” dedi. Mübarek yönetiminin Mısır ve Arap halkından ziyade İsrail halkının çıkarlarını gözettiğini iddia eden Abdulgaffar, İsrail’e doğalgaz satışını öngören anlaşma ve Camp David gibi anlaşmaların gözden geçirileceğini söyledi. Abdulgaffar, Mısır’daki direnişin Mübarek rejiminin sona erene kadar devam edeceğini dile getirdi.
Mısır’da Mübarek rejimine muhalif grupların en önemlilerinden Müslüman Kardeşler’in lider kadrosunda yer alan Dr. Ashraf Abdelghaffar, Eresin Otel’de basın toplantısı düzenledi. Yerli ve yabancı çok sayıda basın mensubunun takip ettiği toplantıda Abdelghaffar, Mısır’da yaşananlar hakkında detaylı bilgi verdi. Türkiye kamuoyunda son olaylarla ilgili yanlış bilgilerin oluşmaması için böyle bir toplantıyı yapma gereği duyduklarını anlatan Abdelghaffar, Mısır’da halkın 30 yıldır Mübarek rejimine sabrettiğini söyledi. Devrim hareketinin öncesinde halkın sabrını ‘devenin sabrı’na benzeten Abdelghaffar, “Nasıl deve belli bir vakte kadar sabreder ama o sabrının sonrasında hiçbir şekilde teselli edilemez. İşte halk da bunun gibi.” dedi.
“MISIR HALKININ SABRI DEVE SABRI GİBİ”
Mısır’da milli servetlerin belli kişilerin tekelinde kullanıldığını savunan Abdelghaffar, Mısır halkının yüzde 40’ından fazlasının fakirlik sınırının altında olduğunu söyledi. Mısır’ın öz kaynaklarının kendi halkına sattığından daha ucuza başka ülkelere satıldığını aktaran Abdelghaffar, “Bazı insanlar milyarlarca doları birkaç günde alırken, kendi halkı günlük yaşantısını sağlayacak bir maddi kazanç alamıyor. Öyle bir ülke ki, daha önce bölgesinde lider bir güç olan, çevresindeki Arap ülkeleriyle kardeş olan ama sonrasında gelen rejim sayesinde bölgede etkisi azalan ve diğer bölgedeki ufak ülkelerle boy ölçüşemeyen hale gelsin. Biz aslında olaylar bu noktaya gelene kadar bir çok kere Mübarek rejimine uyarılar yapmıştık. Hükumete ‘Artık size sabredemiyoruz’ mesajı verilmiştik.” dedi.
Mübarek’in kendisinden sonra oğlunu Mısır’ın başına getirmek istediğini söyleyen Abdelghaffar, hiçbir şekilde buna müsaade etmeyeceklerini vurguladı. 25 Ocak’ta başlayan halk direnişinin anlık bir şey olmadığını ve bunun sinyallerinin çok daha öncesinden Mısır hükumetine verildiğini söyleyen Abdelghaffar, Mısır hükumetinin halkın buna gücünün yeteceğine inanmadığını ifade etti.
Konuşmasının ardından Abdelghaffar basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin, “Hüsnü Mübarek muhaliflere ‘Eylül ayına kadar zaman tanıyın’ dedi. Müslüman kardeşler bu süreyi tanıyacak mı? sorusu üzerine Abdelghaffar, Mübarek’in Eylül ayına kadar kalma isteğinin yeni durum için kendini hazırlama isteği olarak değerlendirdi. Bunun kabul edilmesi halinde Mübarek ve çevresindekilerin halk ayaklanmasının içinde yer alanlardan tek tek intikam alacağını öne süren Abdelghaffar, “Biz hiçbir ülkede görmedik ki bir devlet kendisine yapılan ayaklanma sonrasında hapishaneleri açsın silah versin ve ‘Meydandaki insanları öldürmeye çalışın” desin.” diye konuştu.
Basın mensuplarının, “25 Ocak hareketi başladıktan sonra Müslüman kardeşler ve diğer muhalifler ‘Demokratik rejim istiyoruz’ dedi. Türkiye’de AK Parti hükümetini örnek aldığınız yönünde iddialar var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Ashraf Abdelghaffar, demokratik devlet isteklerinin ne anlama geldiğinin zamanla herkes tarafından görüleceğini belirtti. Yönetimi demokrasi olan her ülkeyi kendilerine model olarak alabileceklerini aktaran Müslüman Kardeşler yöneticisi Abdelghaffar, “Eğer şu anda Türkiye’deki hakim parti halkın iktidarı olarak gelmiş ve Türkiye’yi belli bir noktadan alıp, belli bir noktaya getirmişse bunu başarılı bir hükumet olarak görüyoruz. Yani biz Türkiye’yi uzun zamandan beri demokratik bir ülke olarak, halkın seçimlerinin ortada olduğu bir ülke olarak biliyoruz. Sonuçta bu şu andaki Türkiye’deki hükümet size zorla gelmiş değil. Halkın seçtiği bir hükumettir. İsterseniz onu terk edebilirsiniz.” şeklinde konuştu.
Mısır’daki mevcut sistemin Türkiye’den çok farklı olduğunu ve devlet başkanlığının ölene kadar devam ettiğini belirten Ashraf Abdelghaffar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kere olsun ölmeden önce koltuğunu bırakan bir başkan görmek istiyoruz. Ama bu devrimden önce Mübarek şöyle demişti; ‘Kalbi attığı sürece Mısır’da hükmetmek istediğini’ söylemişti. Eğer 100 sene yaşasa bile.”
Mübarek’in memur maaşlarına zam yapacağı gibi vaadler vermesinden sonra hayatın normale döndüğü yönünde haberler alındığının sorulması üzerine Abdelghaffar, böyle birşeyin olmadığını bu gün bile Mısır’da yüz binlerce insanın Mübarek’in görevi bırakması için sokaklarda olduğunu belirtti. Abdelghaffar, insanların sıkıntıya düşmemesi için, memur ve işçilere ‘işlerinize gidin ve iş çıkışında gelin tepkinizi gösterin’ çağrısı yaptıklarını belirtti. Mısır’da halkın Mübarek rejiminin vaadlerine hiçbir şekilde inanmayacağını dile getiren Abdelghaffar, şimdiye kadar verilen sözlerin yerine getirilmediğini kaydetti.
“MÜBAREK REJİMİ KENDİ HALKINDAN ÇOK İSRAİL ÇIKARLARINI GÖZETİYORDU”
Basın mensuplarının Mısır’ın son 30 yıldır İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargonun önemli aktörlerinden birisi olduğunu hatırlatarak, “İsrail ile ilişkiler bundan sonra nasıl değişecek ve Eylül sonrası hükümete gelirseniz Gazze ve Hamas’a yönelik ne gibi bir politika izlemeyi düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Abdelghaffar, BBC ve diğer bir çok uluslararası kanala bakıldığında İsrail halkı ve hükümetinin büyük bir şaşkınlık ve öfke içinde olduğunun görülebileceğini aktardı. Mübarek ve rejiminin Mısır’ın çıkarlarından ziyade İsrail’ın çıkarlarını gözeten bir sistem olduğunu savunan Abdelghaffar, “Mısır kendi vatandaşına ve diğer Arap ülkelerine sattığı gazdan daha ucuz şekilde İsrail’e gaz satmaktadır. Sadece gazdan dolayı Mısır’ın günlük zararı 3 milyon dolardır. Uzun süreli bir anlaşma yapılmşıtır. 20 yılılk bir anlaşma. Bu doğal bir şey değil.” şeklinde konuştu. Abdelghaffar, yapılan anlaşmalar ve bunların doğurduğu sonuçların yeni dönemde mutlaka gözden geçirileceğini ve Mısır halkının aleyhine anlaşmaların devamına müsaade etmeyeceklerini belirtti.
Gazze’ye yönelik ambargonun sadece Mısır ve Müslümanlar değil tüm dünya vicdanının reddettiğini anlatan Abdelghaffar, “Bu ambargoyu kırabilecek tek devlet Mısır’dır. Gazze’nin Mısır’la sınırı vardır. Gazze halkı bizim halkımızdır. Gazze halkı tüm Filistin halkı, Arap ve Müslüman halklarla kardeştir. Bir ülke nasıl olur da 1,5 milyon insanı açık hava hapishanesine sokmuş gibi ambargo uygulayabilir. Hüsnü Mübarek ne Mısır’ı ne İslam aleminin bu konuda sözlerini dinledi, sadece Amerika ve İsrail’in sözünü dinledi.”
Basın mensuplarının “Gösterilen Mübarek görevden ayrılana kadar devam edecek mi? ” sorusu üzerine Dr. Ashraf Abdelghaffar şu cevabı verdi: “Biz şuna inanıyoruz ki bu sistem olduğu sürece bu gösteriler devam edecektir. Bu gösterilerin devam etmesi Mübarek’in gidişine kadar olacaktır. Hiçbir şekilde Mübarek gitmeden eylemler bitmeyecektir.”