Bu sene sahnelenen Shen Yun Gösteri Sanatları Grubu’nun (Shen Yun Performing Arts) sergilediği dans gösterisindeki ‘The Monkey King Outwits Pigsy (Maymun Kral Pigsy’i Yener)’ parçası, eski bir Çin hikayesi olan Batı’ya Yolculuk’ta (Journey to the West) yaşanan maceraları anlatıyor. Sadece birkaç dakika sahnede sergilenmesine rağmen, aslında kaderin, cesaretin ve geri ödemenin uzun ve karışık hikayesini anlatıyor.
Batı’ya Yolculuk Çin edebiyatının önemli eserlerinden biridir. Bu hikayenin daha derin anlamlarını anlamak için tarihi kaynakları ayrıca inceleyebilirsiniz.
16. yüzyıldaki Ming Hanedanlığı döneminde anaonim bir şekilde yayınlanan Batı’ya Yolculuk, Çin edebiyatındaki dört önemli romandan biridir. Diğer eserler ise, Üç Krallık (Three Kingdoms), Su Kenarı (Water Margin), Kızıl Sarayın Rüyası (Dream of the Red Chamber)’dır.
Roman yayınlandığından beri, tüm Çin’de çok popüler olmuş, birçok televizyon dizisinde, senaryoda ve operada orjinal metin uyarlanmıştır. Çin operasındaki bazı oyuncular, tüm kariyer planlarını bu romandan bir karakter oynayabilmek üzerine kurmuştur.
Özet
Çin’de Tang Hanedanlığı zamanında, Batı’ya Yolculuk, bir keşiş ve üç öğrencisinin Hindistan’a giderek, kutsal Budist yazıtlarını geri getirirken yaşadıkları maceralarını anlatmaktadır: bir maymun, bir domuz ve bir canavar. Maymun ve domuz (Pigsy), romana mizahi öğeler katarken, nehir canavarı Sandy, güvenilir bir karakter olmasına rağmen göze çarpan bir karakter değildir. Maymun ve domuzun açgözlülüklerini, saçmalıklarını engelleyen bir karakter olarak anlatılmıştır. Batı’ya doğru ilerlerken, manevi dayanıklılıklarını test eden, aldatıcı, çeşitli sıkıntı ve güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Hikayenin ana konusu olan kutsal yazıtları arayışları, aynı zamanda her bir karakterin kişisel aydınlanmasına hizmet etmektedir. Yolculuk sırasında, her öğrenci, kendi gizli kusurlarına göre çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Örneğin, rekabetçi ve vahşi maymun sıklıkla aşılması zor düşmanlarla karşılaşırken, tembel ve şehvet düşkünü Pigsy ise, sürekli olarak ayartıcı baştan çıkarılmalarla karşılaşmaktadır. Bu yol onlar için, hem insanlardan hem de mistik düşmanlardan gördükleri tehlikeler ve yaşam tehditleri ile dolu bir yoldur. Ne zaman yüzleştikleri zorluklardan geçebilirlerse, ancak o zaman varmaları gereken yere varabilecek ve dolayısıyla da hakettikleri cennetsel mevkilerine ulaşabileceklerdir.
Maymun Kral
Romanda en sevilen karakter olan Maymun Kral, yani Sun Wukong, keşişin yanında seyehat eden en yetenekli öğrencidir. Yaramazdır fakat sadıktır, çocuksudur fakat marifetlidir. Sun Wukong, mistik değerli bir taştan doğmuş, sonrasında Taoist öğreti ile doğaüstü yetenekler elde etmiştir. Birçok doğaüstü gücü vardır: kendine ait 72 sihri kullanarak istediği obje ve insana dönüşebilmektedir, kendi saçına üfleyerek kendini çoğaltabilmekte ve çeşitli elementlere komutlar verebilmektedir. Çok yetenekli olmasıyla birlikte Sun Wukong, sıklıkla egosuna yenik düşmektedir. Dünyada yarattığı sıkıntılardan dolayı, cennetin hükümdarı İmparator Jade, iyi davranışara sahip olmasını sağlayacağını umarak, Wukong’u cenette seyis yamağı olarak görevlendirir, fakat buna karşılık Sun Wukong, bunu kabul etmek yerine, kendini beğenmişlik yaparak öfkeli bir gururla kendisinin cennetle eşit bir seviyede olduğunu ilan eder. Asil Cennet Krallığı’ndan çeşitli ölümsüzlük iksirlerini çalar ve kendi krallığına dönerek, İmparator Jade ve askerlerine karşı bir isyan planlar. Tek başına savaştıktan bir sure sonra Sun Wukong, cennetin binlerce kişilik askeri gücü tarafından yenilgiye uğratılır. Budist ve Taoist güçlerden oluşan bir takım tarafından köşeye sıkıştırılır ve nihai kaderiyle yok edilmek üzere bir kazana konulur. Her nasılsa, aniden kazanın içinden eskisinden daha da güçlü bir şekilde canlı olarak çıkar. İmparator Jade, Buda’ya bu durumla ilgili itiraz eder, 5 asır boyunca asi maymun bir dağın altında mühürlenir. 5 asır sonra, Bodhisattva Guanyin, Çin’deki kutsal Budist yazıtlarını birinin getirmesi gerektiğini duyurur. Keşiş Xuanzang’ı bu kutsal yolculuğa liderlik etmesi için atar ve keşişi koruyacak öğrencileri arar. Bunun üzerine haberi duyan Sun Wukong, özgürlüğüne karşılık kendisinin gitmesini teklif eder.
Pigsy
Tıpkı Sun Wukong gibi, Zhu Bajie adıyla da anılan Pigsy de, Hindistan’a yapılacak bu yolculuğa yaptıklarının karşılığını ödemek için çıkar. Sun Wukong ve keşiş Xuanzang, Pigsy ile ilk karşılaştıklarında onun bir kadını rehin tutmakla meşgul olduğunu görürler. Kızın babasının, kızı evlenmesi için kendisine vermesini talep etmektedir. Maymun ile tartıştıktan bir süre sonra Pigsy, yaptığı ayıba son vererek, bu kutsal yolculuğa katılır. Eski cennetsel polis şefi, dünyaya ay tanrıçasını baştan çıkarmak üzere gelmiştir ve İmparator Jade’e kabahatini bildirir. Dünyadaki enkarnesinde, yarı domuz, yarı insan olarak gelmiştir. Zhu Bajie, ‘domuz’ kelimesiyle, tembel, açgözlü ve utanmaz çapkın olarak simgeleniyor. Maymun ile kıyaslandığında, çok daha az yetenekli ve Sun Wukong 72 sihre sahipken, o ise sadece 36 sihre sahip. Bu yüzden her zaman Sun Wukong’u kıskanıyor ve sürekli ona sabotaj yapmak istiyor. Oldukça kusurlu olmasına rağmen, Zhu Bajie keşişine karşı sadık ve Sun Wukong’un sahip olmadığı sualtı dövüşü gibi bazı yetkinliklere de sahip.
Romanın sonunda, Budist yazıtları alıp kutsal yolculuklarını tamamlayarak Çin’e geri döndüklerinde, her bir öğrenci kendi durumlarına uygun olarak aydınlanmaya ulaşıyor. Keşiş Xuanzang ve Sun Wukong, Buda seviyesine ulaşırken, Sandy Arhat seviyesine ulaşıyor. Fakat Pigsy, hiçbir zaman tamamen temel arzularından kurtulamıyor. Yolculuğunun sonunda, yaptığı hizmete karşılık, sunak taşı temizleyicisi olarak ödüllendiriliyor — bu da artık yemekleri yemek demek oluyor.
Shen Yun Gösteri Sanatları Grubu, geçtiğimiz yıl İstanbul’a da gelerek, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’ndeki muhteşem gösterisiyle oldukça beğeni kazanmıştı.
Orjinal ingilizce metin
Yoruma kapalı.